Özellikle kurban bayramı gibi et tüketiminin pik yaptığı günlerde vücudun asit yükü artar... Vücutta solunum, sindirim gibi sıradan olaylarda bile sürekli olarak vücut pH (asitlik veya bazlık derecesini tarif eden ölçü birimi) ’ sı değişkenliğe uğrar. Asit ortamın artınca, kendimizi yorgun hisseder, daha kolay yağlanır hatta pek çok hastalığa da davetiye çıkarırız. Ancak alkali beslenmeyle vücudu gereksiz asit yükünden kurtarabiliriz...

shutterstock_92266276

 

VÜCUTTA ASİT YÜKÜ ARTARSA NE OLUR?

  • Artan asit yükü vücudun daha kolay yağlanmasına neden olur ya da yağ yakmasını zorlaştırır.



  • Sanıldığının aksine osteoporozun (kemik erimesi) başlıca nedeni diyetteki kalsiyum eksikliği değil, vücudun asit yükünü tamponlayabilmesi için kemiklerden kalsiyumu çekmesidir. Kalsiyum tüketimi Amerika, İngiltere ve İsviçre gibi ülkelerde en yüksek iken osteoporoz görülme sıklığının da en yüksek olması buna örnek olarak verilebilir.



  • Üstelik kemiklerden çekilen kalsiyum, fosfor gibi mineraller sadece kemikleri kemirmekle kalmaz. Vücudun ana asit baz dengesini ayarlayan böbreklerde de taş oluşum riskini arttırır.


shutterstock_541222549

  • Vücudun asit yükünü azaltmasını sağlayan bir diğer bileşikte proteinlerdir. Bu iş için genellikle glutamin amino asidini kullanır. Glutamin amino asidi başlıca kaslarda bulunur. Bu demek oluyor ki asiditeyi azaltmak için vücut kaslardaki glutamini tampon madde olarak kullanır. Sonuç olarak kas dokusu kaybı görülür.


ASİDİK VE BAZİK BESİNLER NELERDİR?

Besinlerin alkali ya da bazik oluşunu sindirilirken nasıl parçalandığı belirler. Örneğin sirke ya da portakal, greyfurt, limon gibi turunçgiller asidik görünmesine rağmen bazik etkili besinlerdir.

Yoğun proteinli besinlerin çoğu sülfür içerikli amino asitlerden zengindir ve bu amino asitler sülfirik aside metabolize olurlar.

Çoğu bitkisel besinse sülfür içerikli olmayan proteinlerden oluşur ve genel olarak alkali formdadırlar.

Tahıllar, et ve süt ürünlerinin yüksek alımı ve yeterli ölçüde nötralize edici sebze-meyvenin beraberinde tüketilmemesi asidik beslenmeyi arttırır. Özetle alkali, bazik ve nötr olan besinlere bir göz atın.

limon-shutter-1

Alkali Besinler

  • Sebzeler

  • Meyveler

  • Yeşil çay


Asidik Besinler

  • Süt ve ürünleri

  • Et

  • Tavuk

  • Hindi

  • Balık

  • Kurubaklagiller

  • Çoğu tam tahıllı besinler

  • Yapay tatlandırıcılar

  • İzole edilmiş proteinler (soya ve whey gibi)

  • Meşrubatlar


Nötr Besinler

  • Sıvı yağlar

  • Bitkisel margarinler

  • Yağlı yemişler (kavrulmamış, taze, çiğ kuruyemişler)

  • Yağlı tohumlar (keten tohumu, susam, ay çekirdeği, kabak çekirdeği, çam fıstığı, hindistan cevizi vb.)


İşte sık tükettiğimiz besinlerin özellikleri

Ispanak, kereviz, kabak, marul gibi sebzeler bazik etkisi yüksek olan sebzelerdendir.

Fasulyegiller, mercimek ve bezelyeye oranla daha bazik etkilidir.

Parmesan, çedar ve işlenmiş kremsi peynirlerin asit oranı yüksektir.

Yumurta sarısı beyazına oranla daha asidiktir.


Yulaf ve siyah pirincin beyaz pirince oranla asiditesi daha yüksektir.

Süt ürünlerinden asit oranı en düşük olanları tam yağlı süt, yoğurttur.

Kefir nötr bazda dengeli bir besindir.

Patates, havuç ve bürüksel lahanası da özellikle etlerin yanına en iyi yakışan ve asiditeyi azaltan garnitürlerdendir.