Ramazanın ilk yarısı hava şartlarının da yanımızda olmasıyla çoğu kişi için sandığından daha iyi gidiyor olmalı. Sahura kalkan kişiler için yaklaşık 17 saate varan açlık süresi geceden yiyip yatanlar için yaklaşık olarak 5 saat daha uzun süre aç ve susuz kalmak oluyor.

Günlük olağan yaşam tarzımızı sürdürmemiz Karaciğer ve kaslarda depolanan glikojen sayesinde mümkün oluyor. Zor zamanlar için vücudun jenaretörü olan glikojen, tükettiğimiz yiyeceklerden elde edilen glikoz molekülünün depo halidir. Glikojen, vücudun doğal ritmini 18-24 saat açlığa kadar korumasını sağlar. Vücudun açlığa bağlı yaşadığı stres sonucu oluşan metabolik yanıta yakından bakınca oruç tutmayı daha çok seveceksiniz Çünkü;

Beyne glikoz sağlamak amacıyla glikojenoliz (glukagon ve epinefrin etkisiyle glikojenin glikoza yıkılması) ve glikoneojenez (karaciğer ve böbreklerde gliserol, laktat ve amino asitlerin karbon zincirinin enerji için kullanılması) hızlanır yani Yağ asitleri enerji için kullanılır

Açlık süresinin daha da uzaması yani sahura kalkmayanlar için protein yıkımı artar. Yani akut streste yeme isteği azalır ve oksidasyonlar artar başlıca glikoz deposu ve yağ deposu kayba uğrar.

ayse-ic

Ramazanda tatlı ve yağlı besin tüketme isteği vücudun yaşadığı strese yanıt olarak ortaya çıkar. Bu nedenle iftar sofraları yağlı dolmalar, zeytinyağlılar, etli yemeklerle ve tatlı ile dolar. Bu nedenle danışanlarımın bu tarz yiyecekleri en rahat tüketebileceği dönemde aşırı kısıtlamaya gitmeyi tercih etmem. Sadece yemek sonrası yürüyüş önerisinde bulunurum. En basitinden farkında olmadan gerçekleşen tüketimin önüne geçmek kolaylaşır.

Ancak bu duruma karşı koymanız özellikle ramazanın ikinci yarısı için sağlığınızı korumak adına daha önemli hale gelir. Metabolizmanız artık bu döngüye daha çok uyum sağlamıştır ve daha az enerjiyle çalışmaya uyum sağlar. Yani sağlıksız beslenme tarzı içinde insülin direnci gelişme riski gittikçe artar. Sonuç olarak kortizol artışa geçebilir. Buda yeme isteğinde artışa, kilo almaya özelliklede göbek çevresi yağlanmayı arttırabilir. Yani fazlasıyla yararınıza olan bu süreci tersine çevirebilirsiniz.

Yani aslında doymuşsunuzdur ama rahatlamak amacıyla yemeye devam edersiniz. İşte bu çağımızın hastalığı obezitenin asıl faktörlerinden biridir. Bunun için yapılacak en işe yarar öneriler. Size yemeye iten nedenleri saptamanızdır. Yani gün içinde tüketiminizi not edebilir hatta yanına nasıl hissettiğinizi anlatan kısa notlar düşebilirsiniz. Yada yemek yemek yerine, odak noktanızı değiştirip sohbet edebilir, egzersiz yapabilir, müzik dinleyebilir hiç olamadı sevdiğiniz sıcaklıkta bir banyo yapıp ertesi güne hazır olabilirsiniz.