İktidar belediyelerinde nikahtan sonra yeni evlilere çanta dağıtıyorlar...
İçinde; Kuran, bir seccade, tespih, damat için bir külah ve bir de “Saadetin Yolu” kitapçığı var...

*

“Saadetin Yolu” kitabına başlıyoruz...
1’inci öğüt:
“Koca, kadını şefkat ve samimiyetle ikaz eder... Onun yaptıklarının doğru olmadığını, günaha girdiğini, Allah’tan korkmasını söyler...”
Şefkat başka şey...

*

2’nci öğüt:
“Bu fayda etmediği takdirde bir başka ilaca lüzum vardır... Koca kadını yatakta yalnız bırakır... İlgisini ve şefkatini keser... Bu noktada kadın yalnız kalır, düşünür ve geri adım atar...”
Demek ki ilaç etkisini gösterdi...

*

3’üncü öğüt:
“Bu da fayda etmez ise demek ki kadın keyfinin derdindedir, ona başka bir ilaç icap etmektedir... Bu da bu azgın kadını kovmadan önce, usulüne uygun dövmektir...”
Burada ilaç yaramadı, fizyoterapiye geçiliyor...

*

4’üncü öğüt:
“Dövme hadisesinde, demir, kesici alet kullanılması, yüze, göze, başa vurulması uygun değildir... Dövme halkın içinde değil, evin içinde icra edilmelidir... Dövülen kadın dışarı atılmamalıdır... Bu icraat fayda ettiği takdirde, dövmeye son verilmesi gerekir...”
Devamlı değil yani...

*

Bugün Dünya Kadınlar Günü...
1923; Cumhuriyet kadınlara kamusal alanda çalışma hakkı tanıdı...
1924; Öğretim Birliği ile kız-erkek eşit eğitim hakkı getirildi...
1926; erkeklerin çok eşlilik ve tek taraflı boşama hakkı kaldırıldı...
1933; Avrupa’da da ilk kez Türkiye Cumhuriyeti kadınlarına seçme ve seçilme hakkı verdi...
Geldik:
2017...
Daha nikahta, kadının nasıl dövüleceği resmiyet kazandı...

*

İşte “Evet” dersen...
1’inci öğütteki ilaçtan başlıyoruz...