“Beyaz Fil” iktisat yazınında gösterişli ama “külfeti, nimetinden çok olan” yatırım demektir. Fil, fıtraten vahşi bir hayvandır. Çoğu gri renklidir. İçlerinde az sayıda beyaz olanı vardır. Bunlar gerçekten görülmeye değer muhteşem yaratıklardır. Hintliler, asırlar önce vahşi Asya fillerini ehlileştirerek, onları hem yük kaldırma, hem de taşıma işlerinde istihdam edebilmiştir. Fillerin, günümüzün zırhlı araçlarına benzer şekilde geçmişte savaş silahı olarak kullanıldığını da biliyoruz. Ama beyaz filler, hiçbir zaman “işe yarar” hale getirilememiştir. Fil yetiştirenler, beyaz filleri besleyip çoğaltmamıştır. Muhtemelen öldüklerinde memnun olmuşlardır.

SİYASET VE İKTİSAT

15 yıldır iktidarda bulunan AKP’nin, iç ve dış siyasetteki çuvallamalarına rağmen, seçim kazanmadaki başarısı inkar edilemez. Çünkü AKP, ortalama Türk halkının inandığı değerleri en iyi temsil eden siyasi bir örgüttür. Milletvekili seçimi, aslında seçmenin kendini seçmesidir. Seçmenlerin çoğunluğu, kendi profili ile AKP profilini özdeş gördüğü için oyunu “kendisine” yani AKP’ye vermektedir. Bu sebeple demokrasilerde halk, iktidara getirdiği kadroların aldığı kararların müşterek borçlusu ve müteselsil kefilidir. Dolayısıyla AKP’nin yurt dışına yaptığı 500 milyar dolar borçlanmanın sorumlusu AKP’ye oy vermiş seçmenlerdir. Ama borçlusu tüm halktır. Ancak şu da bir gerçektir. Son 15 yılda AKP’li olsun olmasın, Kürt’üyle, Türk’üyle; Alevi’si, Sünni’siyle, İzmirlisiyle, Vanlısıyla halkın refahı (çok büyük çapta dışarıdan gerilen paralarla sağlanmış olsa da) gözle görülür, elle tutulur bir şekilde artmıştır.

İŞ ADAMI MÜDEBBİR OLUR, BABAYİĞİT OLMAZ

Sezar’ın hakkını Sezar’a verdikten sonra şunu söylemeliyim ki; AKP’nin yaptığı yatırımların önemli bir kısmı “beyaz fil”dir. AKP’ye oy vermiş olsak da, olmasak da bu ülkenin bir vatandaşı olarak bunların külfetini sırtımızda taşıyacağız. Beyaz fillere karşı çıkanlar, bunları kullanmasa da, mesela üçüncü köprüden geçmese de bu hayvanlara yem taşımaktan kurtulamaz. Yeni inşa edilecek, kaça çıkacağı ve her yıl kaç para külfet getireceği belli olmayan dev opera külliyesi de bir beyaz fildir. Beyaz fillerin en büyüğü de yeni havalimanıdır. Ama tüm bu filler arasında en beyaz olanı da kuşkusuz “elektrikli otomobil fabrikası” olacaktır. Bu fabrika, kuruluncaya kadar halkın yüz milyonlarca doları buharlaşacaktır. Bu arada kim bilir ne know-how bedelleri ödenecek ne aracılar ne komisyonlar yiyecektir. Ama daha da önemlisi bu beyaz fil yaşatıldıkça sürekli zarar edecektir. Bu paralar bütçeden, yani (sırf AKP’li değil) tüm seçmenlerin cebinden çıkacaktır.

ÖZELLEŞTİRMECİ AKP, YOKSA DEVLETÇİ Mİ OLDU

Türkiye’de “çok uluslu” bir otomotiv sektörü vardır. Bu sektörde iç ve dış rekabet koşullarına dayanıklı fabrikalar kurulmuştur. Bu süreçte yüksek vasıflı otomotiv mühendisleri ve ustaları yetişmiştir. İhracatta da çok başarılı olan bu sektörde, dengeleri alt-üst edecek bir “besleme devlet şirketi” kurmak hatadır. Seçim propagandası amacıyla yapılan bu girişim, mevcut fabrikalara karşı haksız rekabet yaratacaktır. Bu devletçi girişim, serbest piyasa ekonomisiyle bağdaşmaz. Hatadan dönülmelidir.
Son söz: Birine destek, diğerlerine köstektir.