Geçen hafta sosyal medyada, uydurma olup olmadığını çözemediğim bir haber patladı. İddiaya göre Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ergenlikten yaşlılığa kadar uzanan insan ömrünü yeniden çağlara ayırıp isimlendirmiş. Buna göre 0-17 yaş arası “Ergen”, 18-65 arası “Genç”, 66-79 arası “Orta Yaşlı”, 80-99 arası “Yaşlı” olarak adlandırılacakmış. Dünya Sağlık Örgütü daha önce 65 yaş üstünü yaşlılık olarak tanımlamış ve bunu 65-74 arası “Genç Yaşlılık”, 75-84 arasını “Yaşlılık”, 85 ve üstünü “İleri Yaşlılık” olarak tasnif etmişti. Yeni tasnif, profesör unvanlı bir hekim tarafından yazılı basına da taşındı. Eh adam koskoca profesör, herhalde yanıltıcı bilgi vermez, demek ki yazılanlar doğru dedim. Üstelik henüz 79 olduğum için “orta yaşlı” sayılmak hoşuma gitti.

BEKLENEN ÖMRÜ UZAYAN İNSAN GENÇLEŞİR

Ara başlıktaki “beklenen ömrü uzayan insan gençleşir” önermesi hem birey hem de toplum için doğrudur. “Beklenen ömür” (life expectancy) ile insan denen canlının biyolojik-genetik ömrü ayrı şeylerdir. İnsanların doğdukları günde beklenen ömürleri 1900’de 47 sene iken şimdi 81 olmuştur. Ama 1900’de 50 yaşında olan bir insanın beklenen ömrü 72 (yani 22 yıl daha yaşayacak) iken bugün 50 yaşında olanların beklenen ömrü 82’dir. (yani 32 yıl daha yaşayacak) Bu 10 yıllık biyolojik ömür uzaması, tıptaki gelişmeler ve beslenme gibi dış faktörlerden tam soyutlanamadığı için insanın genetik ömrünün gerçekten uzayıp uzamadığı belli değildir. Genetik ömrü uzamasa da insanların 100 yıl öncesine göre neredeyse iki kat daha uzun, üstelik çok daha sağlıklı yani “genç” yaşadığı kesindir.

BEKLENEN ÖMRÜN UZAMASI VE SOSYAL POLİTİKALAR

İnsanın beklenen ömrünün uzaması, iktisatçıları çok meşgul etmektedir. Çünkü “emeklilik yaşının düşük veya yüksek olarak belirlenmesi” kamu finansmanı yani bütçe dengesi açısından yaşamsal derecede önemlidir. Kamu harcamalarının önemli bir bölümü Sosyal Güvenlik Kurumu’nun gelir açıklarının kapanmasına gider. Buna da halk anlamasın diye “transfer harcaması” denir. Hakeza “bireysel emeklilikte” aylık primlerin hesabı da beklenen ömrün kaç yaş olarak alınacağına bağlıdır. Sadece emeklilik değil, sağlık sigortalarında da prim tutarları, ömür uzadıkça yetersiz kalmaktadır. Yaşlıların tedavisi çok pahalıdır.

AVRUPA YAŞLANIYOR, GENÇ GÖÇMENE İHTİYAÇLARI VAR; ACABA?

Bu öngörü de insanların “genç veya orta yaşlı” ömür dilimi uzadıkça ve “yaşlılık dönemi” kısaldıkça fos çıkmaktadır. Daha hızlı büyümek veya pis işler için adam aramak hariç, Avrupa ve diğer gelişmiş zengin ülkelerin sosyal sigorta sistemlerini mali dengeye getirmek için “genç göçmenlere” ihtiyacı yoktur. Emeklilik yaşını yükseltmek yeter. İşsizlik hesapları, işgücüne katılan veya işgücünden çıkan sayısının bulunması da insanın genç ve orta yaşlı döneminin uzamasıyla doğrudan ilgilidir. Gençlik döneminin uzaması hesaba katılmadan yapılan ve çoğu kez felaket tellallığından öteye gitmeyen “sosyal devlet iflas edecek” öngörüleri doğru değildir. Bu tahminler insanlığın yolunu aydınlatmaz, olsa olsa karartır.

Son söz: Matematik modeller, varsayımları kadar doğrudur.