Din ve devlet, insanlar cemiyet halinde yaşamaya başladıktan sonra ortaya çıkmış “insan yapması” iki kurumdur. Eğer ayrı ellerde iseler, dini ele geçiren, devleti; devleti ele geçiren, dini hâkimiyeti altına almaya çalışmıştır. Devleti ele geçirenler yani hükümdarlar veya hükümetler, kendilerine yol gösterici olarak bilimi seçince, din ile devlet ayrılmış ve ortaya “din-bilim” çatışması çıkmıştır. Dinde ve dine dayalı devlette, en büyük günah şirktir. Kuvvetler ayrılığı kuram olarak yoktur. Ama ben size bunlardan değil, iktisattaki en büyük günahtan bahsedeceğim.

YABANIL HAYAT VE UYGAR YAŞAM

Yabanıl yani doğal hayatta denge vardır, ama gelişme yoktur. İnsan topluklarında ise denge yani istikrar yok, ama gelişme vardır. Hayvanlar âlemi yüz binlerce yıldır aynı şekilde yaşamıştır. Bilim adamlarının dediğine göre, mesela timsahlar 100 milyon yıldır hiç değişmemiş. Tarih boyunca “timsah cemiyetleri” ne ileri gitmiş, ne de geri kalmıştır. Herhalde başları doğal afetler yüzünden bazı dönemlerde belaya girmiştir. Daha sonra, timsahların aldıkları önlemlerle değil, doğal olarak hayatları kendiliğinden istikrara kavuşmuştur. İnsan cemiyetleri için durum farklıdır. İnsanların akıl kullanarak inşa ettiği “uygar yaşam” tarih boyunca sürekli değişmiş ve gelişmiştir. İnsanlar da doğal afetler yüzünden çok zor günler yaşamıştır. Ama daha çok kendi yaptıkları ve ettikleri yüzünden istikrarsızlıktan yani iktisadi ve siyasi krizlerden hiç kurtulmamıştır.

DEVLET VE PARA

Süleyman Demirel “bir toplumun en büyük başarısı devlet kurmaktır” derdi. Ben de buna “devletlerin de en büyük başarısı, küresel olarak kabul gören bir “itibari para” (fiat money) yaratmaktır” eklemesi yapmak istiyorum. Bir “kâğıt”ın hatta günümüzde bir “kayıt”ın, onu çıkaran devlet “değerlidir” dedi diye her şeyi satın alabilecek bir güce erişmesi inanılmaz bir olaydır. Lütfen Amerikan Doları’nı düşünün. Bu yeşil kâğıdın nasıl bir “yoktan var etmek” olduğunu kavramaya çalışın.

PETROL ZENGİNİ VENEZUELA, EN BÜYÜK GÜNAHI İŞLEDİ

Petrol rezervleri bakımından Suudi Arabistan’dan bile daha zengin bir ülke olan Venezuela, teknik olarak iflas etti. Çünkü popülist başkanları, yoksulları kolluyorum diye aldığı kararlarla ulusal parayı değersizleştirdi. Her devlet, rantlarla bozulan milli gelir dağılımını, bütçe ile düzeltmeye çalışır. Bunu “vergi ve iç borçlanma” ile yapması sevaptır. Ama “para basarak ve dış borç alarak” yapması iktisadın en büyük günahını işlemektir. Bu günahı bugüne kadar pek çok devlet işlemiş ve sonu hep hüsran olmuştur. Allah devletimizi bu günahı işlemekten korusun.
Son söz: Akılsız devletin cezasını, halk çeker.