Ekonomi konularında yetkililerin demeçlerini izliyorum. İzlediklerimin başında Cumhurbaşkanı ile Başbakanı geliyor. Maşallah AKP hükümetinde ekonomiden sorumlu dört bakan var. Onları da izlemek gerek. İlk sırada Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek duruyor. Ardından Ekonomi (?) Bakanı Nihat Zeybekci ve Kalkınma Bakanı gibi ilginç bir unvanı olan Lütfü Elvan geliyor. Tabii Maliye Bakanı Naci Ağbal’ı da bu kümeye katmak gerekir. Tüm yetkililerin ortak yanı, aynen halkımız gibi “ekonomin devlet tarafından güdüleceğine” inanmalarıdır. Bu nedenle, sürekli önlem paketleri hazırlayıp yürürlüğe koyuyorlar veya koymaktan bahsediyorlar. Son olarak Sayın Şimşek de sebze ve meyveyi paketleyip, soğuk zincir içinde tüketiciye ulaştırarak enflasyonu düşürme projesinden bahsetti.

SERBEST PİYASA REJİMİNDE EKONOMİ YÖNETİMİ

Acaba serbest piyasa rejimini benimsemiş bir ülkede, ekonomiyi gütmek veya yönetmek ne anlama gelir? Merkez Bankası’nın parayı, Maliye Bakanı’nın bütçeyi yönetmesi dışında bir ekonomi yönetimine ihtiyaç var mı? Ekonomi Bakanlığı ve özellikle Kalkınma Bakanlığı ne demek oluyor? Kuzey Kore dışında esamesi pek okunmayan komünist rejimlerde tanım icabı ekonomide bir “merkezi planlama” kavramı ve de organı vardı. Zaten sistemin iddiası da böyle bir organın bulunmasının şart olduğuydu. Sosyalistler, “merkezi planlama” ile ulusal kaynakların en verimli şekilde tahsis edileceğini savundular. Sosyalistlere göre kapitalizm, “plansızlık ve koordinasyonsuzluk yüzünden” kaynak israfına sebep oluyordu. Birden hatırladım. Türkiye’de ilk serbest piyasacı hükümeti kuran A. Menderes koordinasyonsuzluktan o kadar bezmişti ki; 1958’de Sebati Ataman’ı Koordinasyon Bakanı olarak atamıştı.

ENFLASYONLA MÜCADELE VE SOĞUK ZİNCİR

Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim. İşlenmemiş gıda maddelerinin, kabaca sebze ve meyvenin, soğutulup paketlenmesi, soğuk hava depolarında muhafazası, soğutmalı kamyonlarla taşınması, soğuk hava depolarına ve oradan da perakendecinin soğutulmuş vitrin dolaplarına konularak satılması ile “enflasyon düşmez”. Bu, tamamen bir işletmecilik işidir. Bu iş kârlıysa girişimciler bunu yapar. Zaten ülkemizde de yapılmaktadır. Enflasyonda oynaklığı azaltmak için Avrupa’da yapıldığı gibi “esnek gümrük tarifeleriyle” (yerli üretimin az olduğu mevsimde oranları düşürmek gibi) işlenmemiş gıdada arz istikrarı sağlanabilir. Ancak temel sorun, yapılan düzenlemelerde “serbest piyasa sisteminin mantık ve ahlakına” sadık kalmaktır. 230 yıl önce Adam Smith ekonomiyi en iyi “görünmez el” (fiyat mekanizması) yönetir demiştir. Bu halen geçerlidir.
Son söz: Dalgalanan su, malayla düzelmez.