Adamın biri suçüstü yakalanmış. Tanık, kanıt, kayıt her şey var. Polis zabıt tutacak. Anlat bakalım demişler. Adam “avukat istiyorum” demiş. Polis, adamı bir an önce ifade vermeye zorlamak için, “yahu suçüstü yakalandın; avukat gelse ne söyleyecek ki” deyince; adam da “aslında ben de onu merak ediyorum” diye cevaplamış. Hatırlayanınız vardır. İki hafta önce kendimi Kuzey Kore’nin avukatı ilan ettim. Gerçi vekâletim yok, ama yine de Kuzey Kore’nin Başkanı Kim Jong-un nam şeytanın avukatlığını yapmaktan vazgeçmemeye kararlıyım. Çünkü kimse kıymetimi bilmese de bu avukatlığımın insanlığın yararına olduğuna inanıyorum. Kim Jong-un bile benim onu nasıl savunduğumu merak ediyordur herhalde.

ABD VE RUSYA NÜKLEER SİLAH ÜRETİMİNE HIZ VERMİŞLER

Dikkatinizden kaçmış olabilir. Geçen hafta ajans bültenlerine bir haber düştü. ABD ve Rusya nükleer silahlanma yarışına bir süre önce yeniden başlamış. Hatta ABD, Avrupalı müttefiklerine siz de nükleer silah üretimine başlayın tavsiyesinde bulunmuş. Zaten hem ABD’de hem de Rusya’da dünyayı birkaç kez berhava etmeye yetecek on binlerce atom (nükleer) bombası var. Sadece ABD ve Rusya’da değil, Fransa, İngiltere, Çin, İsrail, Hindistan hatta Pakistan’da da atom bombası var. İran bile yapmış olabilir. Bu bombalar ve uzun menzilli balistik füzeler dünya barışı için bir tehlike teşkil etmiyor. Ama Kuzey Kore’nin nükleer bomba yapması ve bunu binlerce kilometre uzağa atacak füze geliştirmesi dünya için çok tehlikeli bulunuyor. Bir bakıma bu tez doğrudur. Çünkü Kuzey Kore gibi gariban ilan edilen bir ülkenin nükleer silaha sahip olması, kimseye atmayacak olsa bile, ABD’yi deli edebilir o da K.Kore’ye iki tane atom sallayabilir.

DEHŞET DENGESİ

Tarih kitapları, harplerin hep kendini çok güçlü görenler tarafından çıkarıldığını yazar. Bunda da anlaşılmayacak bir şey yoktur. Hiç kimse kaybedeceği bir savaşı başlatmaz. Ama bir saldırıya uğrarsa, kaybetmesi muhtemel de olsa var gücüyle savaşır. O başka. Savaşsız geçen dönemler, tarafların savaş güçlerinin dengede olduğu zamanlardır. Bir taraf (bu taraf herhangi bir ülke veya millet olabilir) eski bir hesabı görmek veya yeni bir durum yaratmak için, savaşırsa kazanma ihtimalinin yükseldiği bir konjonktürü bekler. ABD, kendini hep çok güçlü gördüğü için, günümüzde savaş çıkarma ihtimali en yüksek ülkedir. Bir zamanların Osmanlı devleti, Napolyon’un Fransa’sı, Hitler’in Almanya’sı veya 30’ların Japonya’sı gibidir. Kuzey Kore’nin kazanabileceği bir savaş yoktur. Onun için savaş çıkarmaz diyorum. Ama K.Kore’nin rejimi devirmek isteyenleri “atom ve füze” ile caydırmak gibi bir emeli mutlaka vardır.
Son söz: Şeytan, aptal değildir.