Türkiye’nin bir savaş içinde olduğunu, en yetkili kişiler söylediğine göre, öyledir denebilir mi? Bence denemez. Üstelik bir istiklal yani bağımsızlık savaşında (Independence War) hiç değildir. Çünkü Türkiye yabancı bir ülkeye bağımlı değildir ki, bağımsızlık savaşı versin. Ayrıca Türkiye toprakları üzerinde hak talep eden yabancı bir ülke de yoktur. Herhalde burada kullanılan savaş kelimesi, uluslararası hukukta kullanılan “savaş” sözcüğü ile aynı şeyi ifade etmiyor. Bildiğim kadarıyla “resmen savaş ilan etmeden” savaş başlamış olmuyor.
Yine hatırladığım kadarıyla Türkiye PKK ayaklanmasını bastırmak için başlattığı harekâta “savaş” demekten bilhassa kaçınmıştır. Çünkü eğer verilen mücadeleye savaş denirse, karşı tarafta “suçlu” ve “terörist” yoktur; sadece düşman askerleri vardır. Yakalananlara da yasaları çiğneyen vatandaş muamelesi yapılamaz. Çünkü savaşta yakalananlar “Harp Esiri” olur. Bunlara İngilizcede POW (Prisoners Of War) denir. Bu kişiler yargılanmaz ve ifade vermeye zorlanamaz. Ayrıca hapsedilmezler “Harp Esirleri Kampı”na konulurlar. Barış anlaşması yapılınca da serbest kalır ve ülkelerine dönerler.

EN KÖTÜ SAVAŞ, İÇ SAVAŞTIR, AĞZIMIZDAN YEL ALSIN

Suriye topraklarındaki askeri harekât, belki savaş sayılabilir. Çünkü orada kendine “İslam Devleti” (eski adı Irak Şam İslam Devleti) diyen bir örgütle savaşıyoruz. Ne mutlu ki; “İslam Devleti”ni, devlet olarak tanıyan herhangi bir devlet yok. Dolayısıyla bu da resmen savaş değildir. Suriye ve Irak’taki operasyonlar, yurt içi güvenlik harekâtının uzantısı bir “sıcak takip” olarak değerlendirilmelidir.
Resmen bir savaş içinde olmamamız, adı ne olursa olsun, fiilen savaştığımız gerçeğini değiştirmez. Ancak bu mücadeleye “iç savaş” diye ad takmak hatadır. Bunu devletin telaffuzu ise daha vahimdir. Savaşların en kötüsü ve en fazla zayiat verilen savaşlar, savaş bittikten sonra “yenenle yenilenin bir arada yaşamaya mecbur olduğu” iç savaşlardır.
Amerikan İç Savaşı’nda (Civil War) ve İspanyol İç Savaşı’nda (Guerra Civil) bu ülkelerde oluşan can kaybı, en büyük dış savaşlarından fazladır. Mesela nüfusunun 30 milyon dolayında olduğu 1860’lı yıllarda ABD’de cereyan eden iç savaşta 650 bin kişi ölmüştür. Buna karşılık nüfusunun 200 milyon olduğu II. Dünya Savaşı’nda ABD’nin kaybı 550 bindir. İspanyol iç savaşında 200 bini çarpışmalarda olmak üzere, 500 bin kişi hayatını kaybetmiştir. İspanya’nın nüfusu o yıllarda 25 milyondur.

ZEYNEP GÜRCANLI

SÖZCÜ’ye katıldığından beri Zeynep Gürcanlı’nın her yazısını dikkatle okuyorum. Gürcanlı, bugün Türkiye’nin en analitik, en dürüst ve en cesur siyaset yazarıdır. Teşekkürler Zeynep Hanım.
Son söz: Mağlup sayılır iç harbin galibi de.