Sevgili okurlarım, bir ülkede insanların çeşitli sorunları olabilir. Örneğin toplum belli ekonomik konularda rahatsızdır, çözüm bulunmasını ister.
İnsanların üzerinde baskı vardır, giderilmesi için çaba harcanır.
Dış politikada aksaklıklar olabilir, hükümete uyarılar yapılır.
Ancak bir konu vardır ki çok önemlidir:
Adalet.
Eğer herhangi bir ülkede adalet iktidarın emrine girmişse, toplum adalete olan güvenini yitirmişse, işte bu çok tehlikelidir ve çözüm bulunamaz.
Anlamı şudur: Yargı ve hukuk mekanizmalarını tarafsızca işletmek durumunda olan hakim ve savcılar üzerinde iktidar baskısı kurulmuştur.

*  *  *

Hakimler ve savcılar da insandır.
Hele bazı kritik davalarda, iktidarın isteklerine ters düşen karar verdikleri takdirde neler olacağını, başlarına neler geleceğini, sürgünleri, kendi geleceklerini ve aile düzenlerini
(ister istemez) düşünmek zorunda kalırlar.

*  *  *

Şimdi biz ülkemizde işte bu durumu yaşamaktayız.
İktidar yargıyı siyasete bağladı, tümüyle ele geçirdi, adalet elden gitti ve yok
edildi.
Artık tarafsız değil, taraflı yargı var...
Ve ne yazık ki adalet yok.
Kemal Kılıçdaroğlu dün başlattığı uzun protesto yürüyüşünde elinde sadece bir pankart taşıyordu:
Adalet!

*  *  *

Bu sözcük herkesin, özellikle muhalif kesimlerin ve gazetecilerin korkutulmak istendiği bu ortamda, anlayana çok anlamlıdır.
Bu vesile ile gazeteci arkadaşım Milletvekili Enis Berberoğlu’na geçmiş olsun dileklerimi
iletiyorum.
Ona verilen 25 yıl hapis cezası bardağı taşıran son damla oldu.
Bu günler de geçecek, mutlaka geçecek.

*  *  *

(Burada bir parantez açıyorum. Kılıçdaroğlu’nun uzun adalet yürüyüşü 24 gün sürecek ve çok farklı bölgelerden geçilecek.
Memlekette silahlı manyak ve ruh hastası çok.
Umarım bir sapık çıkıp üzerine ateş açmaz, ya da sözle sarkıntılık edip ortalığı karıştırmaz. Zira dün ilk sözlü sarkıntılık hem de Ankara’nın göbeğinde yaşandı.)

16szt05a_ist_izm_ant_trb

Çanakkale iftarı!


Önümde iki fotoğraf... İftar sömürüsünün en güzel iki örneği!..
Yer Çanakkale şehitler abidesinin hemen önü.
AKP il başkanlığı büyük bir iftar düzenliyor, masalar hazırlanıyor.
Sanki başka yer kalmamış gibi şehitlikte parti bayrakları, Recep Tayyip Erdoğan afişi ve hoparlörlerden yüksek sesle yayılan parti propagandası!..
Çanakkale kahramanlarına ve orada toprağa düşen on binlerce şehidimize yapılan saygısızlığın somut örneği...
Şehitler, abide ve hemen yanında parti propagandası!..
Ayıptır ayıp.
Şimdi ben ne yazayım, fotoğraflar her şeyi anlatıyor!