Sevgili okurlarım, dünkü yazımda size Medine kahramanı Fahrettin Paşa’yı anlatmış, Birinci Dünya Savaşı’nda İngiliz altınlarıyla satın alınan ve ordumuzu Medine’de kuşatıp arkadan vuran Arapların elinden kurtardığı görkemli hazineden söz etmiştim.
Fahrettin Paşa Peygamberimizin mezarının bulunduğu Medine’yi kuşatan, dindaşlarına ihanet eden, Türk askerini çöllerde kesip donuna kadar yağmalayan Araplarla boğuşuyor, devlet teslim olduğu halde direnişini sürdürüyordu.
Dünya harp tarihinde böyle bir olay yok.
Medine’nin elden çıkacağını gören Paşa, Peygamberimizin bu kentteki mezarına Osmanlı padişahları tarafından yüz yıllar boyunca gönderilen armağanları, başka bir deyişle o muhteşem hazineyi, 1918 yılında bir muhafız kıtası eşliğinde ve mühürlü sandıklarla İstanbul’a gönderip ülkemize kazandırıyor.
Allah rahmet eylesin, ne iyi yapıyor. Aksi takdirde bu değerli eşyalar ya din bezirganı, sahtekâr ve hırsız Suudilerin elinde kalacak, ya da İngiltere’nin müzelerinde sergileniyor olacaktı.

* * *

Şimdi size Fahrettin Paşa tarafından İstanbul’a gönderilen ve günümüzde bir bölümü Topkapı Sarayı müzesinde sergilenen o paha biçilmez hazinenin tam listesini sunuyorum:
- Hazreti Osman’ın ceylan derisine el yazmalı Kuran’ı.
- 5 adet eski el yazması Kuran ve 4 adet Kuran cüzleri.
- Değerli taşlarla bezenmiş, altın kaplamalı 5 adet Kuran kabı.
- Hilye-i Şerif (Peygamberimizin yazı ile yapılmış portresi). Gümüş çerçeveli, yeşil kadife üzerine pırlanta ve incilerle Peygamberimizin adı yazılı, gümüşten güneş resimli.
- Bir adet som altın üzerine pırlanta ile Kelime-i Şehadet yazılı levha.
- Pırlantalı, incili, mercanlı 7 adet tespih.
- Gümüş işlemeli 2 adet rahle.
- Sultan Abdülaziz’in pırlantalı ve altın işlemeli tuğrası.
- 4 adet sancak başı ve 3 adet değerli kılıç.
- Kevkeb-i Dürri adlı 4 parça büyük elmas. Altın üzerine oturtulmuş, çevresi elmas ve yakutlarla bezenmiş.
- 14 adet pırlanta ve zümrütlerle bezenmiş altın askı.
- Pırlanta, inci, yakut ve zümrütlerle bezenmiş 11 adet altın kandil askısı.
- Değerli taşlarla bezenmiş 1 adet altın kandil.
- 1 adet altın kahve askısı.
- Değerli taşlarla bezenmiş 7 adet altın şamdan. İkisi 1.55 metre boyunda ve 50 kilo ağırlığında. Her birinin üzerinde 2.680 pırlanta var.
- 1 adet altın makas.
- Değerli taşlarla bezenmiş 8 adet altın gülabdan (gülsuyu kabı) ve 12 adet altın buhurdan (tütsülük).
- Pırlanta, zümrüt, yakut ve incilerle bezenmiş 2 adet çelenk, 10 adet yıldız çiçek ve yaprak. Hepsi altın.
- 1 adet pırlanta yüzük.
- Altın ve gümüş zincirler, altın mücevher kutuları ve çekmeceleri.
- 84 karat inci taneleri, 15 parça zümrüt, 27 parça yakut, 53 parça pırlanta ve elmas.
- Ayrıca 3 kilo 985 gram altın.
- 908 kilo gümüş.
- 49 parça şal ve sırma işlemeli perde.
- Medine’de Sultan Mahmut kütüphanesi ve diğerlerindeki değerli eserler.
İkinci bir benzeri olmayan şu gerçek hazineye bakar mısınız!

* * *

Birinci Dünya Savaşı yıllarında Mehmetçik, çil çil altınlar karşılığında İngilizlerle işbirliği yapan satılık çöl Arapları tarafından arkadan vurulmuştur. O savaşta Arap ihaneti, unutulacak şey değildir.
Ortadoğu’nun dört bir yanında, Filistin, Hicaz, Irak, Suriye cephelerinde aynı ihanet yaşanmıştır.
İngilizlerle savaşan on binlerce Türk askeri “Din kardeşimiz (!)” Araplar tarafından öldürülüp cesetleri bile soyulmuş, belki altın yutmuşlardır diye bazı cesetlerin mideleri bıçakla deşilmiştir.

* * *

Şimdi Arap ülkelerinden bazı sahtekârlar çıkmış ortaya, “Fahrettin Paşa bizim hazinemizi çalıp İstanbul’a gönderdi. O bir hırsızdır” diyorlar!
O hazinenin tamamı Medine’de peygamberimizin mezarına taa 1500’lü yıllardan başlayarak Osmanlı padişahları tarafından gönderilmiştir.
O hazine zaten bizimdir ve Topkapı Sarayı müzesinde Türk Milleti’nin malı olmuştur.
Hırsız Araplar şimdi bunun acısını yaşıyor!
Boşuna ağlaşıyorlar!

* * *

1948 yılında vefat eden Fahrettin Paşa son uykusunu İstanbul’da Rumelihisarı mezarlığında uyuyor.
Devlet şu işe bir el atsa, oraya mütevazı bir anıt mezar yaptırsa fena mı olur.
Büyük adam Fahrettin Türkkan Paşa’yı, Medine kahramanlarını ve tüm şehitlerimizi bir kez daha saygıyla anıyorum, Allah’tan rahmet diliyorum.