Sevgili okurlarım, FETÖ’yle yatıp FETÖ’yle kalktığımız bir dönem yaşıyoruz.
Varsa FETÖ, yoksa FETÖ!
Çoğumuz bu isimleri duydukça artık tiksiniyoruz, içimizden kusmak geliyor. Ancak bu işin başka boyutları da var.
Suç işleyenler yakalansın, yargılansın, hesap sorulsun ve en ağır cezalar verilsin. Buna kimsenin itirazı yoktur ve olamaz.
Ama bu süreçte kurunun yanında yaş da yakılıyor!
On binlerce insan hesaba çekiliyor, işinden oluyor, gözaltına alınıp haksız yere tutuklanıyor, sonra işinden kovuluyor!
Örgütün üst kademesi diye baktığımızda, çoğu yurtdışına tüymüş durumda. Onların tuzu kuru.
Bir bölümü Türkiye’de ve tutuklu...
Alt kademesinden de mutlaka bazıları tutuklu.
Ama FETÖ’yle uzaktan yakından ilgisi olmayan, suç işlememiş on binlerce masum insana çok ağır haksızlıklar yapılıyor.

*  *  *

Adalet mekanizması geç çalışıyor. Sorgulanan kimselere dosyaları ve haklarındaki belgeler “Gizlilik” gerekçesiyle gösterilmiyor.
Gazeteci arkadaşlarımız dahil cezaevine bir kez düşenin bir daha çıkması adeta mucize gerektiriyor!
İçeriye tıkılmak çok kolay, çıkmak çok zor!
Aşağıda mektubunu özetlediğim genç adamın başına gelenleri okuyunuz...
Zaten mektubunun başlığını da “Bylock mağduriyetim” koymuş.
Ama onun şansı varmış ki, tutukluluk süresi kısa sürmüş. (İsmini ve ilini vermiyorum.)
İşte o mektup:

*  *  *

“Merhabalar... Bu mektubu size yazma sebebim yaşadığım mağduriyeti, belki de bir yanlışlık, yanılma ve hatta bir kasıt sonucu uğradığım haksızlıkları size anlatmak istememdir.
Değerli zamanınızı biraz alacağım. Kendimden kısaca bahsedip hemen konuya gireceğim. Şimdiden teşekkürler.
Hayatımda adını ilk defa haberlerde duyduğum Bylock uygulaması yüzünden Emniyet’te yapılan sorgulama sonucunda gözaltına alındım ve 76 gün tutuklu kaldım.
Savcılık soruşturması devam ediyor.
Sonuçta bu terör örgütüne ait Bank Asya kaydım, FETÖ’nün dernekleri, okulları, gazeteleri , dershaneleri ile hiçbir ilişkim olmadığı anlaşıldı.
Hakkımda da aleyhime herhangi bir şikayet, ihbar, tanık beyanı bulunamadığı belgelendi ve adli kontrol şartıyla tahliye edildim.
Ancak MİT in bir IP adresi üzerinden giderek elde ettiği bir bilgiye dayanarak hâlâ hakkımda bylock kullanıcısı olduğum şüphesiyle soruşturma var ve mahkemeye çıkacağım.

*  *  *

Polis arkadaşlara ve beni tutuklama istemiyle mahkemeye sevk eden Savcı Bey’e, bu bylock tespitini nasıl yaptıklarını, kimlerle ne yazıştığımı sordum ama inanın bunların hiçbirinin yanıtı yok.
Yanıt verilemiyor. Bu bilgiler sanırım onlarda da yok.
Ellerinde sadece ve sadece MİT’in bir excel sayfasında hazırladığı bir tutanak var. Ve orada sadece ad, soyadı, tespit tarihi ve bir IMEI numarası yazıyor.
Evet sadece ve sadece basitçe hazırlanmış olan, ama kimin nasıl, nerede, ne şekilde ve neye dayanarak hazırlamış olduğu belli olmayan bu tutanağa göre hayatım mahvedildi.
Sanki bir rüyada gibiyim.
15 aylık kızımın yüzünü görmem bir daha nasip olmasın ki bu uygulamayı ne indirdim ne kullandım.
Sadece bir IP üzerinden tespitle insan bu şekilde suçlanabilir mi?
Sadece ispat istiyorum, içerikler neden gelmiyor?
9-10 aydır içerik gelmeden cezalar kesiliyor! Ben suçsuz ve masum olduğumu nasıl kanıtlayabilirim?

*  *  *

Dokuz yıldır özel bir şirkette tekniker olarak çalışmaktaydım. Tutuklanınca işten çıkarıldım.
Çalıştığım şirket bu soruşturmalar kapsamında hiçbir soruşturma geçirmedi. Memur değilim...Bu örgütle ilişkilendirildiğim halde, ne hikmetse, girdiğim hiçbir kpss sınavını kazanamadım ve memur olamadım.
Polislik ve askeriye sınav sorularının havada uçuştuğu, çalınıp dağıtıldığı iddia edilen yıllarda (2005) girdiğim polislik sınavını 56 alarak kazanamadım.
Girdiğim astsubaylık sınavında ise daha yazılı sınav aşamasına bile geçemeden mülakatta elendim. Bunların hepsi belgelidir.
Elinizi vicdanınıza koyun ve lütfen şunları cevaplayın,
Bu örgütle bir bağım olsa bankaları, dernekleri, okulları, gazeteleri... Bu sınavlardan birini kazanmış olmaz mıydım?
Girdiği bir tek sınavda başarılı olmaz mı?
Son 10 yılda bankalardan birçok kez kredi kullandım. Şayet bu örgütle bir bağım olsa, birinde olsun Bank Asya’dan işlem yapmaz mıydım?

*  *  *

Bir FETÖ mağduru olarak  size şunları soruyorum:
Benim şahsi düşüncem, bu listelerde bir yanlışlık, hata veya yanılma olabilir.
Ya da devletin içinde hâlâ bu terör örgütü üyeleri olabilir ve kanaatimce benim gibi bunlarla uzaktan yakından ilgisi olmayan masum insanları bu listelere ekleyerek durumu sulandırmayı, devletimizi zor duruma sokmayı amaçlıyor olabilirler...
Çünkü inanın aklıma başka bir şey gelmiyor.
Bu listede adımın çıkması imkânsız.
Lütfen bu konu araştırılsın, ben ve benim gibi kişiler daha fazla mağdur edilmesin. Saygılarımla.”
Genç adamın mektubunda yer
alan bu son bölüm özellikle çok önemli.
Acaba devletin içinde yuvalanmış birileri devleti yıpratmaya mı çalışıyor!