Sevgili okurlarım, Türkiye’de yayınını sessiz sedasız sürdüren, ancak belli kesimler üzerinde büyük etkisi olan Milli Gazete var.
Erbakan çizgisindeki Saadet Partisi’nin yayın organı.
Milli Gazete’de birkaç gün önce ilginç bir köşe yazısı yer aldı.
Yazan Ahmet Yavuz...
Yazının başlığı “Türk siyasetinde yürüyelim teklifini ilk yapan lider kimdi?”
Bu ilginç yazıyı sizlere aynen iletiyorum:

*  *  *

“Türkiye bugünlerde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ankara’dan İstanbul’a adalet yürüyüşünü konuşuyor. Özellikle yandaşlar ve troller ateş püskürüyor.
Devlet Bahçeli, Binali Yıldırım ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nu eleştiriyor “Yargı bir gün sizi de çağırabilir” diye.
Peki yakın geçmişimizde 28 Şubat’a tepki için “İstanbul’dan Ankara’ya yürüyelim, Boğaz köprüsünden bir milyon kişiyle geçelim” teklifinin yapıldığını biliyor muydunuz?”
Ben anlatayım... 28 Şubat sürecinin ateşli günleri. (Necmettin Erbakan’ın) Refah Partisi kapatılma sürecinde.
Parti kurmayları değerlendirme toplantısı yapıyor. Bu baskılara ve gidişata karşı eylem planları tartışılıyor.
Herkes fikrini söylüyor. Ama en ilginç önerilerden biri genç ve partinin o gün itibariyle “Gözde prenslerinden” birinden geliyor.
Ayağa kalkıyor.
“Hocam” diyor, “İstanbul’dan Ankara’ya yürüyelim. Bu haksızlığı, hukuksuzluğu, adaletsizliği protesto edelim.”
Bu teklifi yapan, o günün prensi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan başkası değildi.”
Yazı bu kadar.

*  *  *

Ahmet Yavuz böylesine muhteşem bir önerinin niçin kabul edilmediğini, niçin hayata geçirilmediğini yazmıyor.
O dönemde askerler egemendi ve onların sözü geçerdi.
Demek ki korktular!
Şimdi ise kendi dönemleri...
Ve Kılıçdaroğlu’nun masum, iyi niyetli yürüyüşüne bile en ağır sözlerle karşı çıkıyorlar...Ve üstelik yanlarına stepne Devlet Bahçeli’yi de almış durumdalar!
Yıllar önce korkanlar, gücü ellerine geçirince şimdi aslan kesildi!
Dün ak dediklerine bugün kara diyorlar.

Merve olayının unutulanları


Türkiye’nin gündemine dün ilginç bir haber daha düştü!
Merve Kavakçı isimli bir kadının Türk vatandaşlığından çıkarılma kararı iptal edilmiş ve yeniden T.C. vatandaşı olması Bakanlar Kurulu tarafından kabul edilmiş!
Özellikle genç kuşaklar bu Merve Kavakçı’nın kim olduğunu, geçmişte vatandaşlıktan niçin çıkarıldığını, şimdi niye yeniden alındığını doğal olarak bilemez.

*  *  *

Türkiye’de 1999 seçimleri yapılmış ve Erbakan’ın Fazilet Partisi 111 milletvekili çıkarmıştı.
Seçilen milletvekilleri için Meclis’te yemin töreni düzenlenecekti.
Günler öncesinden kamuoyuna haberler uçuruldu:
Meclis tarihinde ilk kez olarak Merve Kavakçı isimli bir kadın milletvekili Meclis’e örtülü gelip kürsüye öyle çıkacak ve yemin edecekti!
Şimdi FETÖ davasından tutuklu olan ve yine aynı partiden milletvekili seçilen Nazlı Ilıcak bu kadını koruması altına aldı, Genel Kurul salonuna getirdi ve yerlerine oturdular.
Ancak Meclis’te kıyamet kopuyor, olaylar çıkıyordu.
Bülent Ecevit kürsüye çıktı ve çok ağır sözler söyledi.
Merve ve Nazlı ablası olanları sararmış suratlarıyla izliyordu.

*  *  *

Sonuçta Merve yemin edemedi. Ancak bu olayın tartışması bitmiyordu. Son noktayı dönemin Bakanlar Kurulu koydu:
ABD vatandaşı olduğu belgelenen Merve, Türk vatandaşlığından
çıkarıldı.
İşin başka ilginç yanları vardı.
Merve, ABD vatandaşı olduğunu, seçim kampanyası boyunca seçmenlerinden ve herkesten gizlemişti.
Olay belgelendikten sonra bunu inkâr edemedi ve tutarlı bir savunma yapması mümkün olmadı.
Gerçi süngüsü düşmüştü ama bir sürü tantana yapıyor, basına yalan yanlış bilgiler veriyordu:
“Bana zulüm yaptılar... Örtülü olduğum için Tıp Fakültesi’nden kovdular!”
Sonra okuldaki ders notları ortaya çıktı...
Çift dikiş gitmiş, dört yılda ancak ikinci sınıfa ulaşmış, önceki yıllarda kovulmuştu.
Üstelik ABD vatandaşı olurken yemin etmişti:
“Bundan sonra sadece ABD’ye hizmet edeceğime ant içerim!”
ABD vatandaşı Merve, Bakanlar Kurulu kararıyla Türk vatandaşlığından böyle çıkarılmıştı.

*  *  *

Sonra bu kadının kardeşi başörtülü Ravza’AKP’den milletvekili olarak seçtiler.
Bakanlar Kurulu dün, geçmiş dönemin Bakanlar Kurulu tarafından 1999 yılında almış olduğu söz konusu kararı iptal etti.
Böylece Merve’ye yeni bir kıyak daha yapılmış oldu.
Bu arkadaş şimdi, AKP yandaşı olan şeriatçı bir gazetede köşe yazarlığı yapıyor.
Bugün, geçmişteki Merve olayını sizlere kısaca anımsatmak istedim zira bu tipleri iyi tanımak gerekir.
Hey gidi günler hey!..
Nerelerden nerelere geldik!