Sevgili okurlarım, herhangi bir ülkede seçim, halk oylaması, ya da ulusal felaket gibi olaylar olduğunda, yabancı devlet ve hükümet yetkilileri o ülkenin liderini veya liderlerini arayıp mesajlar gönderir.
Ya söz gelimi kutlarlar, ya da ortada bir felaket, ya da acı bir olay varsa üzüntülerini dile getirirler.
Bunlar uluslararası devlet protokolü gereği olarak çekilen mesajlar, veya yapılan telefon konuşmalarıdır.

* * *

Bizimkiler işin kolayına kaçmış durumda...
İşlerine gelen her konuda hemen açıklama yaparlar:
“Trump aradı, referandum sonuçları için cumhurbaşkanımızı kutladı!..”
“Merkel alınan sonuçtan çok memnun olduğunu söyledi!..”
“Putin Türk hükümetine ve Tayyip Erdoğan’a saygımız sonsuzdur dedi...”

* * *

Şimdi bizimkiler tarafından Trump konusunda yapılan son açıklamaya bakalım.
ABD Başkanı, referandumu yüzde 51 gibi muhteşem (!) bir sonuçla kazanmasının hemen ardından Recep Tayyip Bey’i aramış...
Ve dünkü yandaş gazetelerin verdiği haberlere göre şöyle demiş:
“Sizi zaferiniz için tebrik ediyorum. Birçok ile gittiniz ve çok iyi bir kampanya yürüttünüz. Ben de bu süreci yakından takip ettim. Sizinle olan dostluğumuzu önemsiyorum. Bundan sonra da beraber yapacağımız çok sayıda önemli işler var.”

* * *

Bu olay gerçekten de muhteşem!
Düşünsenize, iki dünya lideri telefonda karşılıklı konuşuyor ve yabancı olanı bizimkine övgüler düzüyor.
Helal olsun.
Ancak Trump’un telefonda bizim dünya liderimize söylediği iddia edilen sözler ABD değil, bizimkiler tarafından medyaya veriliyor ve yandaş medya bunun üzerine balıklama atlıyor.
Karşı taraf bunu herhalde yalanlayacak değil...
“Hayır, başkanımız bu övgüleri yapmadı” diyecek de değil!

* * *

Yine de T.C. vatandaşları olarak bu resmi cumhurbaşkanlığı açıklamasından almamız gereken önemli dersler var.
Demek ki Trump, sayın dünya liderimizin Türkiye’de yürüttüğü referandum kampanyasını yakından izlemiş!
Onun kaç ile gittiğini de biliyor...
Ve çok etkili bir kampanya yürüttüğünün de farkında.
Demek ki fazla bir işi gücü olmadığı anlaşılan Trump, geçmiş Beyaz Saray’da bilgisayarın başına ve günlerce Türkiye’deki muhteşem kampanyayı izlemiş!

* * *

Belki danışmanları kendisine sürekli haber getiriyordu:
- “Efendim Sayın Erdoğan şu anda Konya mitingini bitirdi, İstanbul’a geçiyor.
- Neler dedi?
- Yine AB’ye posta koydu, Merkel’i falan mahvetti. Onun bu sözlerinden sonra Merkel’in derhal istifa etmesi gerekir.
- Benimle ilgili bir şey söyledi mi?
- Söylemedi!
- Şimdi rahatladım. Bana girişirse, Eyyy Trump falan derse mutlaka haberim olsun da bir özür dileyelim kendisinden. Yarın nerede miting yapacak?
- Yarın mitingi yok efendim. Sabah sarayında muhtarlar toplantısı yapıp orada propaganda yapacak.
- What is muhtar yaa?
(Danışmanları internetten bakıp kendisine muhtarın ne olduğunu anlatmaya çalışıyor.)
- Sonra başkanım, yarın ayrıca iki ayrı ilde toplu açılış töreni düzenleyip konuşma yapacak.
- What is toplu açılış töreni?
- Efendim örneğin bir ilde bir günde 860 adet yeni tesisi hizmete sokuyor. Fabrikalar, barajlar, yollar, hastaneler, okullar vesaire. Gerçi o tesislerin ne olduğunu kimse bilmiyor ama...
- Bu bir dünya rekorudur, Tanrı onu nazardan saklasın yaa!.. Böyle biri bizde olsa ABD’ye bir yıl içerisinde köşe döndürür, işsizliği sıfırlar, sonra da benim yerime oynar.
- Evet başkanım.
- Şimdi bunları başaran kişinin referandumda en az yüzde 80 evet oyu alması gerekir. Pazar akşamı kendisini mutlaka arayıp kutlamak isterim.

* * *

(Trump’un danışmanları o gece televizyon başından ayrılmıyor. Sonuç kendisine bildiriliyor.)
- Başkanım çıka çıka yüzde 51 evet oyu çıktı sandıktan.
- Nasıl olur yaa, hayır’cılar mutlaka hile yapmıştır. Bu durumda iktidar partisi topal ördek oldu desenize...
- Yine de arayalım mı başkanım, konuşup kutlar mısınız?
- Arayın arayın... Aramazsak tepesi atar, başımıza iş açar... Eyy Trump, eyy ABD falan diye başlayıp bütün dünyada karizmamızı çizer. AB’yi dize getirdi, bizi de çökertir!”

* * *

Ve ABD’deki dünya lideri, Türkiye’deki dünya liderimizi arayıp büyük başarısını kutlamak zorunda kaldı!
İsterse aramasın.
Bizimkiler bu haberi hemen medyaya servis etti.
ABD’den tık yok!