Sevgili okurlarım, cumhurbaşkanını ülke yönetiminde tek adam yapacak olan anayasa değişikliği tasarısı artık hazır!
Devletin ve milletin bütün yetkileri o tek adamın emrine verilecek, keyfine tabi kılınacak ama olsun varsın.
330 adet eleman bulundu mu iş tamamdır!
Meclis’teki görüşmeleri izlemiş olmalısınız.
Anayasa görüşülürken tablo şöyle:
AKP-MHP koalisyonunun çok sayıda milletvekili Genel Kurul salonunda uyuyor.
Kimi sıranın üzerine başını koymuş, kimi yana doğru kaykılmış...
Mışıl mışıl, horul horul uyuyorlar.
Rüyalar görüyorlar...
Uyumayanlar derseniz çay kahve muhabbetinde,
Onlar uyurken ülkemizin geleceği birkaç saate sığdırılıp tek adam-diktatörlük rejimi hazırlığı yapılıyor.

*  *  *

Bay Devlet Bahçeli mutlu ve huzurlu. İktidar partisiyle yaptığı inanılmaz işbirliğinin olumlu (!) sonuçlarını inşallah en kısa zamanda almayı umuyor.
Bu arada elbette bazı kuşkuları var!
Anayasa değişikliği bir kazaya uğrayıp kabul edilmezse ne olacak?
Hükümet bunun formülünü çoktan buldu.
O takdirde erken seçime gidilecek.
İyi ama erken seçim yapıldığında MHP şimdi var olan yüzde 10 barajını aşıp Meclis’e girebilir mi?
Giremez.
Bay Devlet Bahçeli ile birlikte bu anayasa tasarısına oy vermesi beklenen MHP milletvekilleri de böyle düşünüyor...
Ve Devlet Bey’le, çok yakını olan birkaç parti yöneticisi hariç diğerleri korku ve endişe içerisinde bekliyor.

*  *  *

O halde ne yapılır?
Çaresini iktidar partisinin önemli hukukçusu, Anayasa Komisyonu eski başkanı, AKP İstanbul milletvekili Burhan Kuzu açıkladı bile:
“Benim kanaatim, baraj seviyesi düşürülebilir!..”
Bu sözleri partisinin sesi olarak söylediği açık. Yani MHP’ye kıyak yapılacak.
Bu gibi sözlerle MHP’ye gel gel yapılıyor:
“Arkadaşlar siz merak etmeyin, gerekirse barajı düşürüp sizi kurtarmaya çalışırız. Zaten Devlet Bey’i partimize alıp başkan yardımcısı yapmayı planlıyoruz. Size de inşallah çare buluruz!..”
Bunlar Türk siyasetinin klasik yutturmaca-uyutmaca yöntemleridir.
Bugüne kadar yüzlercesine tanık olunmuştur.

*  *  *

Sadece bunlar da değil... Başbakan Binali Bey Meclis kulisinde dostluk ve şirinlik gösterilerinde.
Öteki partilerin vekilleri ile oturup çay içiyor, isteklerini büyük bir ciddiyetle dinleyip not alıyor. Son günlere kadar bunu pek yapmazdı, demek ki taktik değiştirdi!
Ne de olsa işin içinde anayasa değişikliğine verilecek oylar var.
Hey yavrum hey!
Örneğin iki gün önce yine Meclis kulisinde hükümet ortağı Devlet Bey’e bir sürprizi oldu.
Yeni nüfus kağıdını çıkartmıştı ve kendisine elleriyle teslim etti.
Yağlama demeyeyim de, ne kibarca, ne kadar asil bir davranış!
Devlet Bahçeli’yi bir kez daha mutlu etmeyi başardı. Daha ne yapsın.

*  *  *

Sevgili okurlarım, Türkiye olarak rezil bir ortamda yaşıyoruz.
Darbe girişimleri, OHAL gölgesinde ve baskı ortamında yapılmak istenilen anayasa değişikliği, batmaya yüz tutmuş bir ekonomi, işsizlik, açlık...
Devletin resmi kurumu olan TÜİK dün işsizlik rakamlarını açıkladı.
Geçtiğimiz (2016) ekim ayında işsizlik yüzde 11.8’e yükselmiş durumda. İşsiz sayısı 3 milyon 647 bin.
2015 yılının ekim ayına göre işsizlik 1.3 puan, işsiz sayısı ise 500 bin artış gösterdi.
Genç işsiz oranı ise yüzde 21.2 oldu.

*  *  *

Bu rakamlar korkunçtur.
Siz herhangi bir iktidar yetkilisinin bugüne kadar işsizlik konusunda konuştuğunu, bu soruna değindiğini hiç duydunuz mu?
Elbette duymadınız.
Ama bunlar her fırsatta nutuk atar:
“Bir çocuk yetmez, en az üç isterim... Dinimiz nüfus planlamasını yasak etmiştir...Bas gaza üç yap...”
Sonra işsizlik rakamları ortaya çıkınca suspus olup sütre gerisine çekilirler.

*  *  *

Neyse işte, anayasa konusunda yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik.
Anayasa değişecek, Meclis’in yetkileri ve denetimi yok edilecek, herkese iş bulunacak, terör silinecek, yargı yetkisi bile tek adama verilecek, OHAL destekli baskı ve diktatörlük rejimi kurulacak ve dertler bitecek!
Peki ama bunca çaba harcadıktan sonra AKP-MHP koalisyonu ya Meclis’te 330 oy’u bulamazsa ne olacak?
Tövbe vallahi...
Onu ne siz sorun ne ben söyleyeyim!