Demek dolar kuru 3 .90’lı seviyelerden 3.50’li seviyelere gerileyince bir ucuzluk, bir ferahlık hissedildi ki ithalatımız arttı, işin tadı kaçtı. Oysa geçen yıl bugünlerde 2.90 olan dolar kurundan bahsediyoruz. Ölümü görünce sıtmaya razı olmak, bu olsa gerek! Yüksek faize gelen sıcak para akabinde az da olsa değerlenen TL ile birlikte artan ithalat ve sonucunda yüksek dış ticaret açığı ile yaşıyoruz. Gerisi hikâye... Normal şartlarda kur artışı bizim ihracatımızı artırır ama ithal maliyetimizi de artırır. Artan ihracat yüzde 12, ithalat yüzde 22... Geçen yıla göre yüzde 20’den fazla artmış dolar kuruyla dahi dış ticaret açığı Mayıs ayında yüzde 43 oranında artırarak 7 milyar 307 milyon dolara yükselttik. Türkiye’nin yurtdışına sattığı mallar, yurtdışından aldığı malların parasının sadece yüzde 65’ini karşılıyor. Kalanı? Biraz turizm, biraz yan gelirler, çoğu borç, harç...

BORÇ HARÇ


En basit bakkal hesabıdır. Kazandığından fazlasını harcarsan borçlanırsın . Borçların artarsa zorlanırsın. Şirazesini bir dirhem kaçırdın mıydı maazallah bir daha iflah olmazsın. Türkiye’nin brüt dış borç stoku, M art ayı sonu itibarıyla 412.4 milyar dolar... Bundan altı yıl önceye, 2011’e dönelim. Borç rakamı 303 milyar dolar... Koştur koştur borçlanıyoruz. Bir yerde bu artışın durması gerekmiyor mu? Peki, bu tabloda ne eksik? Türkiye’nin verdiği Hazine garantileri ... Adamlara “nükleer santral yap, üretebildiğini senden şu paradan alacağım” demişsin. Yaptır, işletsin, garanti parayı kazandıktan sonra devretsin. Böylece borç olarak görünmesin . Keşke iş nükleer ile bitse...

MAKYAJ SETİ


Gelelim işin pis kısmına... Amerika, İngiltere faiz artırımlarını kovalıyor, bastıkları parayı ufaktan çekme hazırlıklarına girişiyor. Keza Avrupa benzer bir niyeti olduğunu ağzından kaçırdı. Milyar dolar borçlardan bahsederken bunlar bedava değil. Faizi var ve bu faizler artıyor. Maliyetler yükseliyor. Türkiye sıkıştıkça sıkışıyor ama Varlık Fonu ile piyasalar makyajlanıyor. En kolayı borsa... Hisse al, endeksi yükselt, hisseleri teminat göster, borç al... O para ile de doları tutmaya çalış. Faizleri aşağı çekmek boylarını aştığından şimdilik bankaları tehdit etmekle yetiniyorlar. Biraz borsa üstüne az dolar kuru... O kadar paraya bu kadar taktik... Varlık Fonu varlığı ile bütün Türkiye’nin makyajını değiştirebileceğini ummuyordunuz herhalde... Bakın sadece makyajdan bahsettim, esasa hiç girmedim. Açık saçık