İktidarın hesaplama yöntemiyle sayılar hep bir acayip çıkıyor. Ekonomiden geçtim. Son olarak kendine bağlı yayın organlarından bir gazetede Türkiye’de 14 yılda 3 milyar 750 milyon ağaç dikildiği iddia edildi. Orman Müdürlüğü de şahit gösterildi.
Belli ki yine bir yerlerde ağaç kesecekler ki diktik demeye başladılar!
Bu rakam geçtiğimiz yıllarda partililerce 6 milyara kadar yükseltilmişti. Baktılar işin içinden çıkamayacaklar sezon indirimine gittiler.
Tabii bunu yapanın Taksim Meydanı’nda, İstiklal Caddesi’nde tek bir ağaç bırakmayan yönetim olduğunu da göz önüne alırsak pek inandırıcı gelmiyor.

* * *

Verdikleri sayı doğru olsa Türkiye, tropikal kuşağa çoktan geçmişti. İnsanlar evlerinden işlerine ağaçlardan sarkan sarmaşıklardan atlaya atlaya gidiyorlardı. Mecidiyeköy Ormanı’nda geyik avı başlamıştı.
Eğer çim tohumunu da ağaçtan sayıyorlarsa eyvallah... Ama bildiğimiz ağaç ise fiziksel, geometrik ve matematiksel olarak pek mümkün görünmüyor. Maydanoz da değil ki bu... Ağaç! Utanmasalar, “biz ağaçlarla uğraşmadık, ormanı alıp komple diktik” diyecekler.

* * *

Bildiğiniz dört işlemi kullanarak şöyle hesaplayalım;
14 yıl kaç gün eder? Vasati 5110 gün!
Böl 3 milyar 750 milyonu, 5110 güne... Günde 733 bin 155 adet ağaç dikmiş olmalılar? Olabilir mi? O sizin iyi niyetinize ve saflığınıza bağlı!
Enflasyon düştü, Türkiye büyüdü, işsizlik azaldı deyince inanıyorsunuz da, ağaç diktik deyince mi inanmıyorsunuz?
Hadi bilimsel engelleri ortadan kaldıralım. Resmi açıklamalara göre son 20 yılda İstanbul’a toplam 28 milyon ağaç dikilmiş. İnanalım. Her belediyenin bu kadar geniş kaynaklara, elemana sahip olduğunu düşünsek bile yine hesap tutmuyor.

* * *

Peki, nasıl oluyor da hesap tutuyor?
Ağaç alım, dikim ve bakım işleri önce belediye şirketine verilir. O da başka bir belediye şirketine taşeron olarak devreder. Taşeron siyasi yandaşları, kişi ve firmaları taşeron olarak kullanır.
Sorsan, ispat et desen, edebileceklerinden zerre kadar şüphe duymuyorum. Sonuçta ağaçları tek tek gösterecek değiller ya, hop faturaları çıkartır belgeleri önünüze koyarlar. Burada önemli olan ağaç sayısı değil, faturaların kabarıklığıdır.

* * *

Sipariş verilir. Fidan gelir beş yüz tane... On bin beş yüz tane için fatura kesilir. Haftasına ödeme hesaba yatar zaten... Her şey kâğıt üzerindedir. Kâğıt da sonuçta ağaçtan yapılmıyor mu? Hesap tutar!
Faturalardan sayıları toplarsan 3 milyar ağaç da eder, beş milyar da... Ara, sor araştır, ya ağaç tutmamıştır ya da kurumuştur. Haliyle sökülmüştür. Onların yerine milletin ocağına incir ağacı dikilmiştir. Hesap kapatılmıştır!