Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun yürek burkan açıklamaları bir türlü aklımdan gitmiyordu; “Vekil maaşları çok zannedilir, Ankara’daki hayatlarını görün.”
Günlerdir üzerinde düşünüyordum, dayanamadım. Eş, dosttan giymedikleri eşyaları toplayıp görmeye gittim. 1 Ekim’e kadar Meclis tatildi, hiçbiri Ankara’da değildi! Göremedim.
İyi de ayda 17 bin 200 lira ile nereye giderler bunlar? Nelerine yeter? Ne yerler? Ne içerler? Merak ettim.
Aynı zamanda isyan ettim! Bu kadar acı yetmemiş olacak ki, insafsızlar referandumda milletvekili sayısını 600’e çıkardılar. Şimdi fazladan 50 kişi daha acı çekecek. Sahi nasıl insanlarsınız siz? Nasıl dayanıyor yüreğiniz?

* * *

Bizzat Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz açıkladı; “Kabaca bir hesap yapıldığında Meclis’in 1 saatlik çalışması 600 bin liralık bir maliyet getiriyor!”
Nasıl hesaplamış? Yılda 150 gün, günde 10 saat çalıştığını varsayarak hesapladığımız zaman, Meclis’in 1 saatlik çalışmasının maiyeti 600 bin liraya geliyormuş.
Yılda var 365 gün? Kalan 215 gün ne yapıyor bu Meclis sakinleri? Bu rakamlar geçen yılın maliyeti... Bu yıl rahat 750 bin lira olmuştur saati...
Zira referandumda çıkan yasayla o kadar çalışmalarına da gerek kalmadı. Başkan ve adamları o işi halledecek. Artık vekil seçildikten sonra Meclis’e uğramasa da fark etmeyecek. Mazbatayı alıp yemin edince resmen milletin vekili olacak. O yetecek.

* * *

O saatten sonra vekil ve ailesinin ölünceye kadar tüm sağlık harcamaları Meclis tarafından ödenecek. Öyle devlet hastanesi de değil... Gidecek, istediği doktora, muayene ve tedavi olacak, ailesi estetik yaptıracak, bunu bile millet ödeyecek.
Cep telefonu ve internet de milletin sorumluluğunda... Arabasıydı, şoförüydü, sekreteriydi, danışmanıydı... Harcırahlar, ödenekler, yolluklar... Biletler, sosyal tesisler... Üç kuruşa beş köfteler... Hemen ertesinde emeklilik de cabası... Çok yoruluyorlar ama...
Maaş tak diye yatıyor, bankamatikten şak diye çekiyorlar. Yaş, prim, eksik gün söz konusu değil! Zaten faturayı yine halk ödüyor.
Üstüne maaşlar yatsın diye bankalar promosyon ödüyor.

* * *

Peki, milletvekili ne yapıyor? Hür bir şekilde oylamalara mı katılıyor? Ayrı ayrı çalışmalara mı imza atıyor? Hayır!
Hepsi grup başkanına bakarak el kaldırıyor veya indiriyor. Genel başkanları ne derse onu savunuyor, ne ekleme ne çıkarma yapıyor.
Seçim sistemi böyle olduğu sürece bize 200 milletvekili bile fazla... Az olsun, hiç değilse maliyet azalır. Hepsini kurtaramasak bile birkaç yüz kişiyi bu bedbaht milletvekili hayatından kurtarmış oluruz...
Hisarcıklıoğlu da bu maaşın maaş olmadığı, milletvekilliği adı altında insanların ayda 17 bin 200 liraya sömürüldüğü bir ortamda gidip de aday olmayacaktır herhalde... Yoksa olur mu? Yok artık daha neler!