Geçen yılın başı... Turizmin nal toplayacağı belli olmuş. “Bari Turizm Acil Eylem Planı Destek Paketi açıklayalım da, hiçbir şey yapmadılar demesinler” tadında bir toplantı yapılıyor. Başbakan çıkıp muazzam öngörüsüyle “Turizmde herhangi bir daralma beklemiyorum” diyor.
Ardından Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı  Ulusoy söz alıp, Başbakan’a; “Sorum yok ama daha çok çalışacağız” gibi neye hizmet ettiği bilinmeyen cümlelerle toplantıya noktayı koyuyor.
Soru yok, sorun yok derken 2016 yılında Türk turizmi tarihinin en büyük hezimetlerinden birini yaşadı, bitti. Keza bu yıl da turizmde işlerin iyi gitmediği aşikâr... Üç yıl önceye göre yıllık kaybımız 15 milyar dolar...

YAĞDANLIK

TÜRSAB’ın mevcut haliyle turizme pek bir faydası yok. Siyasi yapının alt katmanı olarak işlev görüyor. Öylesine ki, Başkan Ulusoy referandumda TÜRSAB’ın evet diyeceğini açıkladı. Ne alaka? Toplanıp karar mı almışlar? Açıklamasa eksik kalırdı.
TÜRSAB’ın küçük kuruluşları umursamayan bir tavrı var. Küçüklerle çalışmaya yanaşmıyor. Hatırladığım kadarıyla en son hacılara attığı kazıkla gündeme gelmişti.
Taa ki yaz sezonuna girerken internet rezervasyon sitesi Booking.com’un Türkiye’deki faaliyetlerini şikayet edip, durdurma kararı aldırana kadar... Bu sayede küçük işletmelere okkalı bir tokat daha attı. Büyüklerin elini rahatlattı.

NİMET Mİ? KÜLFET Mİ?

Booking’e internet sitesi dediysek, muazzam alt yapısında 1 milyon 270 bin otel kayıtlı... Faaliyet durdurma da maksat yerli turist kazıklansın şeklinde...
Yurtdışından rezervasyon yapılabiliyor, yurtiçinden; “Bulunduğunuz ülkeden Türkiye’deki tesisler için rezervasyon yapmak şu an ne yazık ki mümkün değildir” uyarısı çıkıyor.
Bu ülkenin güzel şehirlerinin güzel otellerini internet üzerinden tek tek gezerek, yorumlarını okuyarak, puanlamasına bakarak, fiyat karşılaştırması yaparak istediğin tercihi yapmak artık Türk vatandaşının hakkı değil!

BU MİLLET KAZIĞI YİYECEK

En önemli özelliği o tesiste daha önce kalanların yaptığı yorumlar. Bu sayede gideceğiniz yerin ne mal olduğunu anlayabiliyorsunuz. Olumsuz bir yorum binlerce müşteriye ulaşıyor.
Bu yasakla resmen “yurtdışındakiler kendini kurtarabilir ama biz bu milleti kazıklayacağız, başka yolu yok” deniliyor. Kişi, ailesiyle güzel bir butik otel bulup İngiltere’den uçak parası dâhil geliyor, yiyor, içiyor, senden daha az ödeyip gidiyor.
Sahi, vergi vermiyor diye yurt içinden rezervasyona kapatıyorsan, yurtdışından gelen rezervasyondan nasıl vergi alıyorsun? Elinden daha iyisini yapmak değil de, iyi olanı kapatmak mı geliyor? Kimin kaybettiği belli de, bu sayede kim kazanıyor?