19 Şubat 2001 tarihinde Türkiye en büyük ekonomik krizlerinden biriyle baş başa kalmıştı. Bu kriz aynı zamanda AKP’nin de varoluşunun habercisiydi. Mayıs 2001’de Kemal Derviş’in açıkladığı “Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı” hızla ekonomiyi toparladı.
2001 yılı enflasyonu yüzde 68.53 olarak gerçekleşti. Haliyle kriz yılı...
2002 yılı enflasyonu yüzde 29.75’e düştü. AKP 2002’nin Kasım ayında iktidara geldi. Dolayısıyla bu düşüşte partinin herhangi bir dahli yoktu.
2003 yılı enflasyonu yüzde 18.36’ya geriledi. Noktası virgülüne kadar Kemal Derviş’in programı uygulanıyordu.
Keza 2004 yılı... Enflasyon yüzde 9.32 ile ilk kez tek haneye geriledi. Derviş etkisi sürüyordu. Peki ya sonra?
2005’de 7.72...
2006’da 9.65...
2007’de 8.39...
2008’de 10,06...
2009’da 6.53...
2010’da 6.40...
2011’de 10.45...
2012’de 6.16...
2013’de 7.40...
2014’de 8.17...
2015’de 8.81...
Ve nihayet 2016’da 8.53 olarak gerçekleşti. Fiyat istikrarı diyorlar ya, haklılar! İstikrarlı bir biçimde enflasyonu düşüremiyorlar.
Yani 13 yıl önceki yerdeyiz. Bu arada enflasyonun hesaplandığı sepetler değişti, ayarlamalar yapıldı, kalemler oynatıldı. Düşmedi, düşürülemedi. Siz hala ekonomi iyi yönetiliyor diyorsanız, tabloya bir kez daha bakın. Bir arpa boyu yol gidememişiz.
Aynı tabloyu terör kayıpları için yapmaya içim elvermedi. Ancak yapsaydım 2001’de “sıfır”dan başlayacaktım!