Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı verilere göre işsizlik” diye başlayacaktım ki, aklıma devletin resmi istatistiklerini yayımlayan kurumun 2016 Şubat ayından bu yana vekâletle yönetildiği geldi.
Sahi neden iki yıldır atama yapılmıyor? Vekâlet ile yönettirmek birilerinin işine mi geliyor? Açıkladığı rakamları hiç mi etkilemiyor? Bak sen şu işe!

* * *

Hadi işsizliğe geri dönelim. Açıklanan işsizlik bir önceki aya göre değişim göstermedi, yüzde 10,6 olarak açıklandı. Yani 3 milyon 419 bin kişi işsiz!
Türkiye dünya büyüme rekoru kırarken bunu nasıl yapmış da işsizlik azalmamış? Eğer büyüme var ise, insanların iş bulması gerekmez mi? Hep alavere dalavere…

* * *

İşin ilginci çalışanların üçte birinden fazlasını yani yüzde 34,8’ini kayıtdışı çalışanlar oluşturmuş. Öyle açıklandı! Sen gidip kayıtdışı çalışanın yüzdesini tam bulup işsizlik oranını hesaplayabiliyorsun ancak onları kayıt içine alamıyorsun! Ne güzel dünya…
Zira kayıtdışı çalışan sayısını kafaya göre ayarlıyorlar, işsizliği hesaplıyorlar. Kaydı yok kuydu yok nasıl olsa…

* * *

Gerçek işsizliği kamufle eden son numaraları ne biliyor musunuz? Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre sigortalı sayısı Ağustos 2016-2017 döneminde bir milyon 370 bin arttı.
Gayet güzel bir gelişme değil mi? Lakin bu artışın sadece 205 bini zorunlu sigortalı işçilerden oluşuyor. Gerisi çırak, stajyer, kursiyer ve bursiyer artışından kaynaklanıyor.
Normal şartlarda her yıl 300-350 bin olan stajyer sayısı bu yıl bir milyon kişi artınca işsizlik de bir milyon kişi az çıkıyor. Lakin devletten destek parası alınıyor!

* * *

Nitekim 80 milyonluk Türkiye’de çalışabilecek 60 milyon kişiden 32 milyonu işgücünü oluşturuyor! Diğerleri? Yani 28 milyon kişi... Tuzu kuru... İş beğenmiyor, canları çalışmak istemiyor! En azından İstatistik Kurumu öyle diyor.
Tabii ki bu kadar fazla insan çalışmak istemiyor olamaz. İstatistik Kurumu’nun onları adam yerine koymamasının sebebi işsizlik oranının yüksek çıkmamasını sağlamak.

* * *

Nitekim Erdoğan bu sorunu çözmek adına yılın başında dile getirdiği “herkes bir işçi alsa” çağrısına yüzde yüz oranında zam yaparak “artı olarak ikişer kişi istihdam” şeklinde güncelledi.
Sonrasında fabrikalar “çalıştıracak işçi bulamıyor” diye ekledi! Sorsan, vasıfsız işçi dahi bulamıyorlarmış. Doğru dürüst para vermişler de çalışacak işçi mi bulamamışlar?

* * *

Onlar işçi değil bildiğin köle gibi bakıyorlar. Bedavaya yakına çok çalışacak, izin yapmayacak, aç yaşayacak insanlar arıyorlar. En ucuz ev kirası 800 liradan başlıyorken 1400 lira teklif ediyorlar.
Ben mi başka ülkede yaşıyorum, yoksa çalışanının bankamatik kartına el koyup bankaya yatan asgari ücretin 200-300 lirasını çekip kalanını elden veren patronlar Uganda’da mıydı?