Bu Varlık Fonu işini Türkiye’nin geleceği için çok tehlikeli görüyorum. Ayrıntıları öğrendikçe korkum bir kat daha artıyor.
Öncelikle bu Varlık Fonu dünyadaki örneklerine benzer bir varlığa dayalı fon değil... Adı; Varlık... İsmini aynı koyunca insan ister istemez benzerlik düşünüyor. Alakası yok! Kandırmaca...
Şöyle ki, varlık fonları kendi ülkelerinde sorun çıkarsa diye oluşturulmuşlardır. Nitekim kendi ülke riskini almamak için doğrudan yatırımlarının yüzde 94’ü yabancı ülkelere yapılan yatırımlardır. Biz ne yapacağız? Kanal İstanbul! Aferin bize...
Türkiye’nin gelir fazlası değil, açığı var. Bu Varlık Fonu’nun bu anlamda varlığı elimizde kalan son kurşunlarımız. Biz hepsini masaya sürüyoruz.

Çeyizlikler çıktı

Bu varlıkların geliri bütçeye kaydediliyor. Bu gelirler olmayınca bütçe açık verecek. Peki, nasıl kapanacak? Daha fazla vergi ile mi? Muhtemelen...
Tamam, anladık, denetlenemeyecek, araştırılamayacak... Bunlara alışığız. Benim iki konu daha fazla canımı sıkıyor.
Deyimi yerindeyse Türkiye’nin borcu boyunu aştı. Hazine garantisi verdiğimiz halde Türkiye’nin inşaata dayalı projeleri uzun zamandır yurtdışından kredi bulamıyor. Yerli bankaların da nefesi tükendi.
Şimdi bu Varlık Fonu kontrolünü aldığı şirketleri paketleyip teminat olarak gösterip kredi arayacak. Kredi bulur bulmasına ama bu aldığı kredilerin çoğunu yine toprağa, betona gömecek. Geri dönüşü olmayacak.

Piyasada oynayacaklar!

Varlık Fonu kendisine devredilen malları teminat göstererek aldığı borçları ya ödeyemezse? Sadece gelirleri değil, varlıklar da fona devredildi. Demek ki ellerindeki değerleri bir bir satacaklar.
Diğer olasılık daha da ürkütücü... Fon, uluslararası para ve sermaye piyasalarında vadeli yatırımlar yapmaya, borsaya para yatırmaya, dövizi tutmaya, faizleri düşürmeye çalışacak. Varlık Fonu piyasalarda aktör haline gelecek
Hatta bu iş için Savunma Sanayi Destekleme Fonu’ndan 3 milyar lira, üç ay sonra geri ödenmek kaydıyla Varlık Fonu’na devredildi. Tabiri yerindeyse bu para ile piyasalarda oynanacak!

Yönetim ne demişti? Ne oldu?

Bakın tarih 26 Eylül 2016... Bugün fonun yönetiminde olan Yiğit Bulut; “Dolar/TL’nin her 3 seviyesinin üzerine çıkışta olduğu gibi yine 2,78-2,95 bandına geri dönecektir” demecini yapıştırıyor. Dolar o günden sonra gaza basıyor. Geldiği yer aşikâr... Bugün olsa, gitti mi Varlık Fonu’nun varlığı?
Zira THY benzer finansal operasyonlarda şansını denedi Japon Yen’inde pozisyon alıp milyonlarca dolar kaybetti.
Kârı-zararı da bilemeyeceğiz. Bilanço yok, denetim yok, hesap verme hiç yok.
Cumhurbaşkanı döviz girişi için gurbetçilerin sünnet düğününe umut bağlanmışken, Türkiye’nin kalan paralarının Varlık Fonu aracılığıyla heba olması işten bile değil... Yazık olacak.