Yüzlerce kilometre uzakta yaşayan genç bir okurumdan “ülkesi için yürek çırpıntısını” anlatan bir mektup aldım.
Gözlemlerini yazmış.
Sizinle paylaşacağım.

* * *

“Sevgili Necati abi, ben yurtdışında (Afrika-Rwanda) yaşayan bir mühendisim. Ülkem Türkiye’de olup bitenleri yakından her gün izliyorum. Siz, “Türkiye bağırsaklarını temizliyor” diye yazıyorsunuz. Bu bağırsaklar boşaldıkça doluyor. Türkiye bugün Afrika ülkelerinin ekonomik gelişmişlik olarak ilerisinde ancak kültürel ve sosyal anlamda en az 100 yıl gerisinde.
Afrika’yı gezdim.
Gördüm, gözlemledim.
Angola, Kenya, Etopya, Uganda, Rwanda’da ve pek çok Afrika ülkesinde bir genç kız, ülkenin en uzak, ücra kasabasına tek başına gider. Kıyafeti açık olsa bile özgürce kalır. Başına bir şey gelmeden, tek bir kişi tarafından sözlü ya da fiziksel tacize uğramadan, evine geri gelir. Türkiye’de kimse şu an, bırakın kız çocuğunu, erkek evladını bile başka şehre gönderirken ya kendisi eşlik ediyor ya da birini bulup otobüsten karşılatıyor.
Felaketimiz gelmiş.
Farkından değiliz.
Türkiye’de toplum birbiriyle konuşmayı kesti. Metroda, otobüste, sokakta kimse birbiri ile selamlaşmıyor, gülümsemiyor. Her an kavga etme hali ile birbirine bakıyorlar. Herkes diğeri için şüpheli. Patlamaya hazır, şizofren, paranoyak bir toplum olduk. Ben size Afrika ülkelerinden birkaç gözlemimi daha aktarayım. Yaya geçitlerinde araçlar size yol verir. Tanımadığınız bir kişi size “günaydın” diye gülümser. Afrika ülkelerinde “yalan söylemeyle henüz tanışmamış insanlarla” karşılaşırsınız. Yoksuldurlar ama son derece onurlu, saygılı ve pozitif enerji doludurlar. Size gülümserlerken insan olduğunuzu
hatırlar ve mutlu hissedersiniz.
Ekonomik güçlerini topladıkları an her bir Afrika ülkesinin (Müslümanlar hariç) birer Avrupa ülkesi olacağından şüpheniz olmasın. Ben Afrika’nın İslam rejimi ile yönetilen ülkelerini de gezdim. Onlar kötü durumdalar. Kenya ve Somali’de kız çocuklarının evden dışarı çıkmaları yasaktır. Çünkü anlayışa göre sokaklar sapık binlerce erkek ile duludur. Benim Afrika gözlemlerime göre biz Mustafa Kemal Atatürk’ün hedef koyduğu medeniyeti yakalayabilmek için eğitimde, dinde, her alanda yeniden devrimler yapmak zorundayız. Böyle gidersek Afrika’nın yükselişini sadece seyredeceğiz. Saygılarımla. Ulubey Sarıköy”

* * *

Genç okurum haklı.
Afrika’nın bile gerisine düştük.
Dün şu haberler sıralanıyordu:
Mersin’de bir genç kız gündüz vakti, minibüsten sile tokat kaçırıldı. Çorum’da İl Genel Meclisi toplantısında CHP’li üye Burçin Solmaz, “kadına yönelik şiddetin” artmakta olduğundan söz edince İl Genel Meclis Başkanı AKP’li İbrahim Kaya, “Kadınlar öldürülüyor diyorsunuz. Kim öldürüyor. Ne yapalım öldürüyorsa, polis yakalayıp cezasını veriyor” diye çıkıştı. İşe gitmek için evinden çıkan 19 yaşındaki Ayşe Öztürk, sokakta başından tabancayla vuruldu. İstanbul’da alınacak 2 bin mahalle bekçisi kadrosu için 9 bin 980 kişi başvurdu. Başvuranlardan 1157 kişi yüksek okul mezunu, 1170 kişi fakülte mezunu, 8 kişi yüksek lisans mezunu. Ankara’dan Macaristan’a festival için (resmi görevle) giden 16 kişilik halk oyunları ekibinden 11’i Macaristan’a iltica etti.