Acı veren örnek yaşadık. 15 Temmuz’da Türk Hava Kuvvetleri’nin savaş uçakları havada ikmal uçağından yakıt transferi yaptılar. Kendi ordumuz kendini vurdu.  Oysa o ikmal uçağı, dışarıdan gelecek saldırıyı sınırlarımızdan uzakta durdurmak için alınmıştı.
Bir örnek daha yazayım.
Almanya’dan, Hollanda’dan, İspanya’dan adı “vatansever” (Patriot)  füzeler getirildi. Malatya’ya yerleştirildi;  “tetikleri bizim elimizde olacak” diye açıklandı. Yalan söylendi. Tetikleri Alman, Hollandalı, İspanyol subayların emrinde kaldı. Dışarıdan düşman bekliyorduk, 15 Temmuz‘da darbe kalkışması oldu, Türk Ordusu en büyük saldırısına içinden uğradı.

* * *

Niçin örnekleri yazıyorum?
Şu 2 soruyu sormak için:
S-400 oyuncak mı?
Birliğimizi, bütünlüğümüzü, vatanımızı yok edecek en büyük tehlike içten mi, dıştan mı?
Pahalı silahlar alıyoruz.
Bela, yıkıcılık içten geliyor.
FETÖ ve PKK.
İkisi de içten üreme.
İkisi de 15 yıllık iç destekle büyüdü. Pensilvanya’ya Fetullah’ın elini öpmeye iktidar heyetleri gitti. FETÖ güçlendirildi, orduya sızmasına göz yumuldu. İktidarın valilere verdiği emirle;  Ordu kışlasından, polis karakolundan dışarı adım atamadığı günlerde Oslo’da masa kuruldu, PKK güçlendirildi.

* * *

S-400 füzeleri ya da benzerleri ister ABD’den alınsın, ister İsrail’den, ister Rusya’dan...…Silaha yatırılacak paranın büyüklüğünü ( 2.5-3 milyar dolar) sorguluyorum ve “Bize dış tehlike olarak kim füze atıp saldıracak ki,  bu kadar büyük para yatırıyoruz?” diye sormuştum, yine soruyorum.
Askeri bilgiler geldi:
“Bize kimse füze atmayacak. S-400 bataryaları kurulunca zaten atamayacak. Türkiye  9 batarya ile Ermenistan’dan İskenderun Körfezi’ne (KKTC dahil)  2400 kilometrelik sınır bölgemizde  300-350 kilometre derinlikli olarak havaya hakim olacak. Hiç bir uçak, biz izin vermezsek, uçamayacak. Kuzey Irak ve Kuzey Suriye’ de ABD ile İsrail’in harita değiştirme isteği
gerçekleşmeyecek. ABD, S- 400’lerden  dolayı Türkiye’nin  güneyinde istemediğimiz hava operasyonu yapamayacak. İsrail Türkiye’nin bütünlüğünü bozacak dış güçlere hava desteği veremeyecek.  Sınır bölgelerimizde uçurulacak seyir füzeleri S- 400’ler tarafından vurulacak. Sınıra 300 kilometre derinlikte hava koruması tamamen Türk Ordusu’na geçecek.”

* * *

Bu bilgilerden şu anlaşılıyor:
S-400’ler oyuncak olmayacak.
Sınırlarımız güvenceye alınacak.
Ben “tamam öyle olsun” diyemiyorum çünkü içeriden FETÖ fışkırıyor. 15 yıllık iktidarının 12 yılında; “hasretine dayanamaz olduk, dön gel…” diye Pensilvanya’ya heyet  gönderen, heyetler yetersiz kalınca iftiracı Fehmi Koru’yu da aracı  gönderen Tayyip Erdoğan’ın dibinden yine FETÖ fışkırdı. FETÖ’den yargılanan AKP’li belediye başkanını ödülle şereflendirmeye layık bulup törene çağırdılar. Ödülü Tayyip Erdoğan’ın elinden almasını sağladılar.

Günün sorusu

Mezarlık takıntısı!


HDP Milletvekili Aysel Tuğluk’un annesi sağ iken de kızının evine ziyarete gelmiştir. Sağken gelip gittiği yerlerde ölüsünün aynı mezarlıkta yatmasına karşı çıkıldı. 15-20 kişilik güruh deniliyor ama sonuçta merhum anne Ankara İncek’te mezarlıktan çıkarılıp Tunceli’ye gömüldü. Nedir bu mezarlık takıntısı? Mezarlıklar, cennete gitmek için toplanılan mekanlar olarak mı düşünülüyor? Dirisiyle birlikte yaşayıp aynı mezarlıkta ölüsüne itiraz etme düşüncesi nereden, hangi inanç ve kültürden geliyor? Dinde yeri var mı?