Kartal’da meslek lisesinde oylar atılmış, saat 17 olmuş sayıma geçilmişti. Bazı oylarda  mühür yerli yerine vurulmamış; ya hayır tarafına ya da evet karesine  kaymıştı. Sandık görevlisi genç hanım, “bu tip oylar geçersiz sayılmalı, yasa böyle” diyordu. Mühür lekesi beyaza fazla kaymış “evet sayılır” diyenler vardı.
Tartışma çıktı.
Sandalyeler havalandı.
Yumruklar sıkıldı.
Genç kadına saldırdılar
Hastanelik oldu.
Bu mafyalık.
Kaba kuvvet.
Dürüstlük,  eşitlik isteyen sandık görevlisi hanımı hastanelik eden kabadayılık, “evet çıksın” diye devletin parasını da tek taraflı harcadı.

*  *  *

Uçak, helikopter
kiralama:
12 milyon TL.
Artış: Yüzde 68.
Temsil, tören
ağırlama:
12 milyon TL.
Artış yüzde 44.
Posta, telgraf:
53 milyon TL.
Artış yüzde 29.
Hazine yardımı:
10 milyar TL.
Artış yüzde 33.
Ailelere nakit para:
139 milyon TL.
Artış yüzde 257.
Ailelere diğer yardım:
480 milyon TL
Artış yüzde 80.
Devlete yazılan
görev zararı:
5 milyar TL.
Artış yüzde 64.
Örtülü ödenek
kullanımı:
682 milyon TL.
Artış yüzde 45.
Cumhurbaşkanı
gizli hizmet gideri:
Artış yüzde 20.
Başbakan
gizli hizmet gideri:
Artış yüzde  20.
(Harcamalar 2017 Mart ayını gösteriyor. Artış 2016 Mart ayına göre oranı ifade ediyor.  Kaynak Maliye Bakanlığı resmi verileri)

*  *  *

Sandık görevlisi kızı hastanelik et, birlikte zeytin toplamaya götürdüğün YSK Başkanı’na “mühürsüz zarflar geçerlidir”  kararı çıkar, devletin kaynaklarını bütçe açığını 3 kat, örtülü harcamayı 4 kat artıracak büyüklükte kullanarak oy ve algı avcılığına çık,  THY’den maaşa bağladığın ilahiyat profesörüne “evet vermek farzdır” diye İslam’ı, dini, Kuran’ı propagandana alet et,  Muş Valisi’ni, “kayıp edenler çamura yatıyor” diye Başbakan Binali Yıldırım ağzıyla konuştur.
Ulaştığın 51.4.
Hemen gerçeği çarpıtan analizler başladı: Yüzde 51.4 büyük bir zafer,  Tayyip Erdoğan’ın tek başına  destansı başarısı diye sunuluyor.
Gerçekte eriyen güç!
51’in içine bak:
AKP’li seçmen var.
MHP’li seçmen var.
HÜDA PAR’ lı seçmen var.
KÜRT seçmen var.
51,4 ’den MHP’li, HÜDA PAR’ lı,  Kürt kökenli  “Evet” verenleri çıkartalım. Ayrıca Tayyip Erdoğan’ı aslında gönül defterinden silmiş fakat “istikrar bozulmasın-işimiz gücümüz dağılmasın” diye korkup “kerhen evet veren AKP’lileri” de çıkarırsak Tayyip Erdoğan’ın gücü yüzde 40’a indi.
Eriyen güç oldu.

*  *  *

“18 yaşındaki genci milletvekili yapacağım” dedi, gençler ona oy vermedi, 7 seçimdir ona oy veren türbanlı kadınların bir bölümü bu kez hayır dedi, her seçimde “ölüleri bile mezardan çıkarıp ona oy taşıyan Fetullahçılar bu kez hayır cephesine” geçti,  dış borca ve cari açığa vidalı ekonomik büyümeden yeteri kadar pay almayan fakat hortlayan yolsuzluk, yasaklar,  yoksulluk, kutulardan çıkan dolarlar, Sarraf ile çektirilen fotoğraflar, devletten büyük ihaleleri kapanların pahalı lüks jiiplere binen süslü Müslümanlar haline gelmesini ve bunların Ankara’da sarayın değişmez baş konuklarına dönüşmesini görüp, hayal kırıklığına düşen AKP’liler  “Tayyip bizi aldatıyor...”  diyerek desteğini çekti, referandumda “kerhen evet verenler “ ise  yeni parti, yeni lider arıyor.
Para gücü ile 51’i buldu
Eriyen gücü ise 40’a indi!
Yükselen güçtü.
İnen güç oldu.
Erime, başlayınca hızlanır!