Binali Yıldırım, çırpındı, çabaladı. Kendini parçaladı. Vicdan mühürleyen YSK kararı ile zar zor yüzde 51 yaptı.  Binali Yıldırım, yaptıklarına, ettiklerine ve başına geleceklere ağladı. Tayyip Erdoğan niçin ağladı? Emine Erdoğan ona beyaz mendil vermiş,  belli ki “sana ağlamak yakışır” demiş olmalı ki, “timsah ağlaması”  görüntüsü altında partiye yeniden üye yazıldı.
Sanki hapse koydular.
İşkence altında inlettiler.
Malını mülkünü gasp ettiler.
Ailesini dağıttılar.
Onu partisinden attılar.
O dik durdu, direndi.
Yandı, kavruldu.
Yüreği olanın, yüreği yıkılır!
Yiğit, düştüğü yerden doğruldu!
Küllerinden yeniden doğdu.
Sadece yüzde 1 oy farkıyla ( o da şaibeli, şüpheli, hileli damgası yemiş) kazanılan Partili Cumhurbaşkanı Hükümet Düzeni sayesinde bir milim bile ayrılmadığı partisine yeniden kavuştu!
İşte mağduriyet.
Ona ağlıyorlar.
Yalana bak!
Bunun neresi mağduriyet.

HHH

Saray’da sefa sürdüler.
Yeni zenginler yarattılar.
Kendileri de zengin oldular.
Ciddi, tarafsız, hakkaniyetli bir araştırma yapılsa; Binali Yıldırım da Tayyip Erdoğan da Türkiye’nin ilk 100 zengin ailesi listesine girerler. Bu dümenden, düzmece, zorlama mağduriyetler, bitmiş tükenmiş “Tayyip Efsanesi”ni yeniden parlatmaya yetmez, yetemez. Efsane zaten köpüktendi, köpük efsane “Tayyip dönemi devletten kâr garantili zenginlerini” yarattı, Tayyip dönemi zenginleri ekonomiyi perişan ettiler.
Türkiye geriye gitti.
Korkunç  yoksulluk.
Korkunç  işsizlik.
Korkunç karanlık gelecek.
“Hayır Tokadı” bunun içindi.
Ülkenin geldiği ağlanacak nokta “yoksulluk-işsizlik- eşitsizlik- hukuksuzluk-etrafı düşmanla sarılı yalnızlık- karanlık gelecek” içinde kıvranırken doluşuyorlar uçaklara “itibar aramaya” Hindistan’a gidiyorlar. Türkiye’nin Suriye sınırında ABD ile Rusya birlikte Türk Ordusu’na karşı ateş hattı kurmuşken  doluşuyorlar eski Tunus diktatöründen kalma VIP uçağa “itibar aramaya hem Rusya’ya Putin’e  ve hem ABD’ye  Trump’a gitmeyi” planlıyorlar.

* * *

Danışmanlar,  borazan medya, devlet kasasından kâr garantili işadamları kol kola: Partili Cumhurbaşkanı Hükümet Protokolü ile Hindistan’a gittiler.
Hintli lidere teklif verdiler:
Hindistan şehirlerini yeniliyor.
Bizim işadamları yapsın !
Hintli içinden gülmüştür:
Ankara’yı soydu bitirdiler!
Tayyip dönemi yeni zenginiydi. O da Tayyip Erdoğan gibi Rize Güneysu’dandı. Soyadı Erdoğan adı Fatih olan bu yeni devlet destekli müteahhit işadamının eşi de AKP’nin en üst organı Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyesiydi. Devlet şirketi Emlak Konut GYO, iki yıl önce Ankara’da pırlanta değerindeki arsasını “konutlar yapsın” diye eşi partili bu işadamına 2 yıl önce sattı. 2 yıl geçti çivi bile çakılmadı, önceki hafta devlet şirketi Emlak Konut GYO, arsasını sattığı ve üzerinde henüz çivi bile çakılmamış inşaat projesinin maketi üzerinden 842 milyon liraya ofis satın aldı. Devlete bak: Kendi arsasını veriyor. Gidip kendi arsası üzerinde “henüz çivi bile çakılmamış makete” bakarak 842 milyon TL’ye ofis alıyor.
842 ve yanında 6 sıfır.
Yeni müteahhit işadamı, batmaktan kurtarılıyor. Ankara’yı yedi bitirdiler, şimdi Hindistan’a “sana şehir yapalım” diye Saray protokolü ile teklif götürüyorlar.
Hint atasözü var:
Köpük, temel tutmaz!