Türkiye’nin bir yıllık toplam milli geliri yaklaşık 800 milyar dolar. ABD’nin yaklaşık 13 trilyon dolar. 13 trilyonun içinde kaç tane 800 milyar var? Hesaplayın. Kabaca 16. Demek ki, ABD Türkiye’den 16 kat daha zengin.
Gözü kör olsun para!
Tarihi koşullar.
Kaderler, kısmetler.
Kaçırılan fırsatlar.
Sosyal-ekonomik şartlar.
ABD’nin başkanı Trump, yanına hanımını alıyor, VIP uçağına biniyor,  okyanus aşıyor ve Suudi Arabistan’a kadar geliyor. Suudi Kralı ile 380 milyar dolarlık silah satma anlaşması yapıyor.  Tump’ın makam otomobilini de bir kargo uçağına koyuyorlar.  Suudi Kralı’nın sarayına giderken binsin diye Arabistan’a getiriyorlar. Bu şatafat, gösteriş, parlatma Amerikalılara batmıyor. Suudi Kral’a sattığı 380 milyar dolarlık silah ticaretinin ABD halkına kazandıracağı ilave zenginliğe bakıyorlar.

*  *  *

Türkiye’nin başkanı (yani partili cumhurbaşkanı) Tayyip Erdoğan, yanına hanımını alıyor, eski Tunus diktatöründen THY parası ile yerli malı yapılmış, yeniden boyanmış, içine oturma odası ile yatak odası konmuş, banyolu, mutfaklı VIP uçağına biniyor, okyanus aşıyor ABD’ye geliyor. ABD Başkan’ı ile görüşmeye Beyaz Saray’a giderken kargo uçağı ile Türkiye’den getirilen makam otomobiline biniyor.
İşte bu!
Deler geçeriz!
O tarihi koşulları.
Yırtar atarız!
Yıkılası ekonomik şartları.
Makam otomobilini okyanusu aşırmada ABD’nin gerisine düşmeyiz; ABD Başkanı, Suudi Kralı’na 380 milyar dolar silah satma anlaşması yapar, Türkiye’nin başkanı ise “bize silah satın” diye stratejik ortaklık(!) rica eder.
Bu kadarcık kusur!
O kadarı olur!
ABD, kendi yerli silahını yapar, kendi yerli uçağını yapar, kendi yerli uydusunu yapar, kendi yerli fırlatma üssünden uzaya atar, kendi yerli otomobilini de yapar, kendi yerli otomobilini, kendi yerli yapım kargo uçağı ile okyanusu aşırtır. Türkiye’nin başkanı, başkasının yaptığı otomobili makam aracı yapar, başkasının yaptığı kargo uçağı ile okyanusu aşırtır, Trump’ın Sarayı’na okyanusu aşmış makam aracıyla gider.
Ve 15 yıl babayiğit arar.
Bir babayiğit işadamı çıksa.
Yerli otomobilimizi  yapsa.
Neredeler, niçin çıkmazlar?
Yerli otomobili yapınca; mal ettikleri fiyatın üzerine kârlarını da koyup satabilecek, zarar etmeyecek, batmayacak ortamı Türkiye’de görmek dilerler. Bu ortamı hazırlamadan “babayiğit” arayan ve  yabancının yaptığı kargo uçağıyla makam Mercedes’ine okyanus aşırtan Türkiye’nin yeni partili cumhurbaşkanından “teşvik paketi”  duymak isterler.

*  *  *

Yap yerli otomobili. Yılda 1 milyon satma garantisi. Satamadığın her otomobilin parasını gel devletten al. Yerli otomobili alana vergi yok, benzin bedava ve hatta kat ettiğin her kilometre yol başına üste para... Kasko bedava, trafik sigorta bedava, oto park bedava, şoförün aylık maaşı da devletten, tıkanan trafikte geçiş önceliği de sende...
Bu teşvikleri verseydi (!)
1000 babayiğit çıkacaktı.
Tıpkı köprü yaparken.
Geçiş garantisi verilir.
Hastane dikerken.
Hasta garantisi sunulur.
Yerli otomobil yapılınca.
Alım garantisi olmalı.
Lafla babayiğit arıyor!
Seçim propagandası başladı!

*  *  *

Mehmet Emin Karamehmet’in İzmir’deki BMC fabrikasını bir babayiğit bulup sattılar. Babayiğit’e: “Sen Mevlana’sın ben sana aşık Şems’im” diye kalbi şiir yazdırdılar. BMC’li babayiğit, şiiri hisli okudu fakat yerli otomobil yapamadı ama Türk ordusu ve polisine zırhlı araç yapıp sattı. Alıcısı garantili olunca bu topraklardan babayiğit işadamı hemen fışkırıyor. Ve partili Babayiğit’i, MKYK üyeliğine alıyorlar.
Yerli otomobil yapacaktı.
Partiye montaj oldu.
Yerli otomobil lafta kaldı!