Gerçek yüzü ortaya çıktı: Ben söyleyeceğim. Sen dinleyeceksin. Ben buyuracağım. Sen yapacaksın. Ben büyüğüm. İtiraz istemem. Seni yok ederim.
İnsanlıktan eser yok.
Avrupa ki:
Ağır sömürgecilik yaptı.
Üstün ırk iddiası yaptı.
Aşırı bencillik yaptı.
İki dünya savaşı çıkarttı.
100 milyon insan öldü.
Alman felsefesi.
Fransız sosyalizmi.
İngiliz ekonomi politiği.
Saçını başını yolar hale geldi. Avrupa’nın bugüne kadar biriktirdiği ne kadar değerler stoku varsa hemen hepsi: rengine, ırkına bakmadan İnsanlar arasındaki kardeşlik, eşitlik, özgürlük, demokrasi, insan hakkı, dini inanca saygı, doğduğu toprağı vatan yapma hakkı hepsi yıkıldı. ABD Başkanı Trump, “Kudüs İsrail’in başkentidir. Filistinlileri de benim arkaladığım İsrail yönetmelidir” kararı ile ”ya beni dinleyeceksiniz ya da sizi ezeceğim seferberliği” başlattı.
Aynı ırktan.
Aynı soydan.
Trump’a Avrupa bile şaşırdı.

* * *

ABD’nin varsa “demokratik derin bir damarı” harekete geçip “benden olmayanı ezeceğim seferberliğini” durdurmaz ve Trump ile etrafına topladığı emekli generaller çetesini yönetimin dışına atmaz ise “Biz güç kullanacağız, çünkü biz Amerika’yız...” diyenlerin bugünkü devamı Trump, dünyayı kan gölüne çevirecek.
Bulup okuyabilirsiniz.
Yeni açıklanan Ulusal Güvenlik Stratejisine de; “....(!) İrademiz yenilendi. Rüyalarımız yeniden güçlendi...” diye yazıldı.
Güçlenen rüya:
ABD, karar alacak.
Karşı çıkanlar ezilecek.
Tek bir dünya olacak.
Bu tek dünyada; beyaz tenli, uzun boylu, ince yapılı, sarışın, zengin, yüksek teknolojiye sahip, bölgesel ve küresel nükleer güç olmuş, zeki, kurnaz, güç sahibi olanlar bir yanda fakirler, çok doğuranlar, cahiller, bilgisizler, karın tokluğuna çalışmak zorunda kalanlar, yaşamak için dolara bağımlı olanlar öbür yanda.
ABD ile İsrail.
Söz dinlemeyenleri ezecek.
Hristiyan- Musevi seçkin dünya.
Müslüman geri uşak dünya.
Efendiler, uşakları yönetecek.

* * *

Böyle bir dünya düşündüklerini ve ilk uygulamayı da “Ortadoğu’da” yapacaklarını 2007 yılında açıklamışlardı. 2007 yılında ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Ortadoğu’da 24 ülkenin haritalarının değiştirileceğini bizzat söylemişti.
Irak yandı, yıkıldı.
Libya yandı, yıkıldı.
Suriye yandı, yıkıldı.
Şimdi sırada İran var.
Çin ile Rusya’yı düşman, İran’ı terörist devlet ilan etti. Rusya, Çin ve İran’ın böylesine “benden olmayanı ezeceğim seferberliğine” kendilerince cevap verecekleri açık. Bölgemiz, coğrafyamız yeni yangınlara gebe: İran ile Suudi Arabistan savaşa tutuşabilir. Ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun dün oyladığı “Kudüs Kararı” sonrasında Türkiye’nin dış politikasını yönetmek daha çok hüner ve yanlışsız diplomasi isteyen bir noktaya geldi, gelebilir.