Bayram öncesi memur ve emekli memur maaşlarına “sadaka sayılacak” artış yapıldı. Böyle başa böyle tarak!  Toplu sözleşme masasına oturan sendikanın başkanı,  “memur emeği ile alın terinin korunmasında” dünya tarihine geçecek zavallı bir açıklama yapmıştı. Memur Sen Başkanı Ali Yalçın,  maaş artışı kararının alınacağı son 36 saate girildiğinde şöyle sesleniyordu:
“ Son 36 saat dilimine girerken, masadan uzlaşı çıksın çabasına da giriyoruz.  Biz istiyoruz ki, bizim maaşlarımıza zammı enflasyon değil, hükümetle bizim imzamız birlikte belirlesin. Biz istiyoruz ki, emeğin maaş rakamlarını enflasyon canavarı değil, Milletin Adamı yükseltsin...”
Bu sözlerin açılımı:
Reis’imiz var.
Raconu da ancak o keser.
Zammı da o yüksek tutar.
Kalbine dokunalım.
Maaşlara artış yüksek çıksın.
Milletin Adamı!
Seçim sloganıydı.
Afişlere böyle yazılmıştı.
Milletin Adamı Reis!
Kendine Saray yaptırmıştı!
Memurun Sendika Başkanı!
Reis’in kalbine dokundu.
Çıka çıka sadaka çıktı.
Sendika:
Yüzde 10 + 6 istedi.
Reis:
Yüzde 4 + 3.5 verebildi.
Reis’e Saray!
Memura sadaka!

* * *

Türkiye’nin “ekonomik düzeninin” eli mahkum;  Reis’i sarayda oturtur, memuruna ancak  sadaka düzeyinde artış verebilir.
Daha yükseğini veremez.
Sorun bakalım:
Verirse ne olur?
Bütçe açığı patlar.
Şu 2017 yılının ilk yarısında 25.2 milyar TL bütçe açığı verildi.  Geçen yıl bu dönemde bütçe fazlası verilmişti.  2017 yılı sonu bütçe açığı “yukarı doğru” revize edildi. Yani düzeltip yenilendi.  Çünkü bütçe açığındaki artış durdurulamıyor, artarak büyüyor. Bütçe açığındaki artış da Devlet Hazinesi’nin finansman ihtiyacını (yeni para bulmak) artırıyor.
Yine sorun bakalım:
Sonuçta ne oluyor?
Sonuçta: Hazine İç Borçlanma Gereği (PSRB diyorlar)  çıldırırcasına yükseliyor. Böylece Reis’in sık sık racon kesip fakat hayırlı bir sonuç alamadığı “faizlerin aşağıya çekilmesi” imkanı ortadan kalkıyor. Finansçıların PSRB dedikleri bu Hazine’nin  İç Borçlanma Gereği, 2016 yılından itibaren yeniden yükseliş eğilimine girdi.
Bir daha sorun bakalım:
Niçin yükseliş eğilimine girdi?
Çünkü harcama yüksek.
Ve ekonomik kriz var.
Delik büyük.
Yama küçük.

* * *

Delik büyük ama Reis Saray yaptırıyor. Saray’ın yapımındaki harcamaların dökümü TOKİ hesaplarında geçiyordu. Saray’ın yapımına ne kadar harcandığı ortaya çıkmasın ve halk ayrıntıyı öğrenmesin diye TOKİ hesapları  Meclis denetiminden kaçırıldı.

GÜNÜN SORUSU

Komünistler!


Türkiye siyasi tarihinde en çok köprü, meydan, tren yolu, baraj, okul, üniversite, hastane, yatırım, kalkınma,  büyüme isteyen, geri kalmışlığın bitmesini dileyen Türkiye’nin komünistleri oldu. Komünistler çalışandan, emekçiden yana oldukları için Türkiye büyürse, kalkınmada Avrupa’yı yakalarsa  ve sosyalist de olursa; büyümeden en büyük nimeti köylüler, işçiler, yoksullar alır diye düşündüler. Ancak Cumhurbaşkanı dün Saray’ında muhtarları toplayıp, “Bu komünistler bu sol görüşlüler yıllardır “havaalanı dendi” bunlar istemezük dediler” diyerek komünistleri şikayet etti. Kim bu havaalanı istemeyen komünistler?