Bir önceki bakanın, bakanlık şerefine sövdüler. Siyasetçi namusunu lekelemiş oldular.  TEOG’ u bir önceki bakan Nabi Avcı getirmişti. O günün gazetelerine baktım. TEOG’ u övmüş, övmüş göklere çıkarmış:
Öğrenci okulda öğrenecek.
Dershaneye gerek kalmayacak.
Dershaneler kapanacak.
Etüt merkezleri de bitecek.
Çünkü öğrenci bulamayacaklar.
Öğrenci yarış atı olmayacak.
Velilerin parası cebinde kalacak.
Dershane sömürüsüne son.
Yıl 2013’dü.
Kocaman 4 yıl geçti.
Çok kıymetli 4 yıl sonra şimdiki bakan İsmet Yılmaz, tersini söylüyor:
Evlatlarımız yarış atı oldu.
Etüt merkezleri çok arttı.
Niçin arttı? TEOG yüzünden.
Yeni Bakan, “TEOG sisteminin ve onun getirdiği sonuçların evlatlarımıza kıydığı” sonucunu çıkararak ve Cumhurbaşkanı’nın “TEOG’u kaldırdık” sözünü de arkasına alarak kendinden önceki bakanın bakanlık şerefi ile siyasetçi namusunu açıkça lekeliyor.

*  *  *

Şimdiki Bakan İsmet Yılmaz,  “TEOG’ un kaldırıldığını taksi durağında” açıkladı. TEOG’ u getiren bakan Nabi Avcı ise bir nalbant dükkanı bulsun, bakanlık namusuna sürülen lekeyi temizleyecekse “nalbant dükkanı kapısında” temizlesin.
18 milyon öğrenci.
18 milyon veli.
Eşek yerine kondu.
Nabi Avcı, 18 milyon öğrenci ile velisinin sırtına binerek  “siyasette ustalaşma denemesi” yapmakla suçlandı. Suçlamayı ben yapmıyorum,  “acemi nalbant komşu eşeğinde ustalık öğrenir... “  atasözünü  hatırlatırcasına Cumhurbaşkanı ile onun emir tekrarını yerine getiren  şimdiki bakan, “TEOG’ u  kaldırarak” yapmış oldular.
Nabi Avcı!
Bakanlık şerefi on paralık edildi.
Siyaset namusu lekeli sayıldı.

*  *  *

Nabi Avcı çıksın ortaya!
Cumhurbaşkanı’na seslensin.
Bu sistemi ben getirdim.
Yıl 2013’dü.
Siz de o zaman başbakandınız.
TEOG’ u kabullendiniz.
2013 yılında siz başbakan iken yurt dışı ziyaretlerinizde dünyayı 6 kez turlayacak mesafede yol kat ettiniz, yeni bir rekora imza attınız. VIP uçaklarınızla Afrika’dan Latin Amerika’ya, Avrupa’dan Japonya’ya, Nijer’den Senegal’e, Finlandiya’dan Türkmenistan’a 225 bin kilometre yol yaparak  23 ülkeyi ziyaret ettiniz. 2013 yılı içinde 23 ülkenin başbakanına misafir oldunuz. Bu ülkelerin eğitim sistemleriyle de tanışmış olmalısınız ki, ben TEOG sistemini açıkladığımda destek verdiniz, onayladınız, itiraz etmediniz. Ben acemi nalbantsam siz de nalbant dükkanının seçilmiş sahibi idiniz. Şimdi kalkıp benim bakanlık namusumla nasıl oynarsınız desin.
Sıkıyorsa desin!

*  *  *

Bir hatırlatma notu: Cumhurbaşkanın ziyaret rekoru kırarak 23 ülkeyi gezdiği 2013 yılında dünyanın bakanlık namusuna sahip ülkeleri okullarında;  eleştirel düşünme,  işbirliği, zihinsel çeviklik ve esneklik, inisiyatif alma, sözlü ve yazılı iletişim, veri analiz ve yaratıcı canlandırma (tahayyül), kodlama, oyun tasarımı, yapay zeka, endüstri 4-0’ı  öğreten eğitim sistemini kurmuşlar, velileri dershane soygunundan, tarikat , cemaat tasallutundan kurtarmışlardı.
Uçurumu da görün.
Uçuruma sebep olanları da...

Günün sorusu 

Pozitif ayrım!


Suriye’nin harap olmuş şehirlerinden getirilip İstanbul’da dilencilik yaptırılan okul çağındaki çocuklara engel olamadığı için Türkiye, dünyanın gözünde “Suriyeli çocuk dilendiren ülke durumuna” düştü. Buna ilave olarak Milli Eğitim Bakanlığı, İstanbul’da 39 İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerine yazı göndererek, “Suriyeli çocukların imam hatiplerde okumaya yönlendirilmesini” istedi. Bu durumda Suriyeli çocuklara imam hatipte okuyup, dini öğrenerek dilensinler diye pozitif ayrım mı düşünüldü?