Irak politikası izledik.
Barzani’yi tuttuk.
Bir hayrını görmedik.
Libya politikası izledik.
Kaddafi’yi öldürenlere yardım olsun diye döviz dolu valizler gönderdik. Türkiye’ye zerre faydası olmadı.
Suudi politikası izledik.
Avuç yalar duruma düştük.
ABD’den 380 milyar dolarlık
silah ve savaş malzemesi alım anlaşması yaptığı gün Suudi Arabistan,  MİLGEM projesi kapsamında Türkiye’ye ürettirmeyi düşündüğü 4 gemi siparişini iptal etti.
IŞİD politikası izledik.
70 şehit verdik.
ABD’den pislik gördük.
İran politikası izledik.
Rıza Sarraf’ın bakan koluna dünyanın en pahalı saatini takması, başbakan çocuklarının vakfına dolar bağışı yapması gibi utanılacak sonuçlar elde ettik. Rıza Sarraf’ın sonu da ABD’de hapishanede yatmak oldu. Peşinden devlet bankasının genel müdür yardımcısı da kendini aynı hapishanede buldu.
Suriye politikası izledik.
Çok acılar çektik.
Uçağımız düşürüldü.
İçimize attık.
Rus uçağını vurduk.
Rusya ile aramızı açtık.
Gidip, Putin’e yalvardık.
Yine de domatesimizi almadı.
Esat’ı yıkacaktık, yıkamadık.
Şam’da namaz kılacaktık.
Abdestimiz elimizde kaldı.
4 milyon Suriyeli ülkemize sığındı, 25 milyar dolar gibi yüksek bir külfeti üstlenmek zorunda kaldık, Osmanlı dedemizin mezarını zor kurtardık.

* * *

Geldik, Katar politikasına.
Katar’a taraf olmaya, onun Karun’dan daha zengin Emiri’nin  yanında durmaya zorlanıyoruz. Hükümet sözcüsü Numan Kurtulmuş’un Katar için sıraladığı cümleleri ve Cumhurbaşkanı’nın
sözleri “taraf olmaya teşne” bir tablo yaratıyor.
Allah yüzümüze baksın!
Tanrı bizi korusun!
Arap kralları, Arap emirleri ile kapıştı; 7 Müslüman Arap ülkesi, arkalarına ABD’li Trump’ı alıp,  bir başka Arap ülkesi Katar’a “ekonomik ambargo” koydular, “şartlar”  ileri sürdüler.
Yemen’de isyancıyı kışkırtma.
İran’ı destekleme.
El-Kaide’yi tutma.
Mısır’da Müslüman Kardeşler’e, Filistin’de Hamas’a güç katma, baş parmağını avucunun içine yapıştırıp 4 parmak göstermeyi (İhvan işareti) yapma.
Suyu bulandırdın.
“Seni yiyeceğiz” diyorlar.
Katar Emiri zor durumda.

* * *

Batılı küresel güçler (kısa adı emperyalizm) bölüp yönetmeyi başaralı yapıyor.  İşin ucunda petrol ve doğal gaz ile gelecekte de su kaynakları var.  Ortadoğu aniden, barut fıçısına dönüyor. Batı için bol silah satışı ortamı da doğuyor.  Uzman yorumlarına göre şimdi sıra “mezheplerin birbiriyle çatıştırılmasına” geldi. Katar krizi, aynı dinin Şii ekseni ile Sünni ekseninin vuruşmasını yaşamaya başladığımızın resmidir.
Katar Emir’i ne yapacak?
Direnecek mi?
Saray darbesiyle gidecek mi?
Göreceğiz.
Katar’ı ziyaret ettiğinde bizim Cumhurbaşkanı torunu yaşında
Katar Emiri’nin küçük oğlunun elini öpmüştü. Bu biat göstergesi değil çocuk sevgisi belirtisi sayılmalı.Uzmanlar, Türkiye’nin bu krizde
taraf olmamasını öngörüyor ve öneriyorlar.
Ortadoğu bataklık.
Bu bataklığı tanıma sistemi taktırmaya gerek ve ihtiyaç yok.
Gördük, yaşadık.
Ülkemize pahalıya patladı.
Katar dünyanın en zengin ülkesi ve servet içinde yüzüyor ama 4 milyon Suriyeli bizim sırtımızda kaldı ve Esat, Sultan Ahmet Camisi’nde namaz kılmak için davet bekliyor duruma geldi.
Anlayın!