Türkiye yalnızlaştı. Yapayalnız ülke oldu. Avrupa Birliği’nden koptu kopacak. Batılı dostu kalmadı. ABD ile Rusya, bir oldu Tayyip Erdoğan’ı aldattılar ve Türk Ordusu’nu Suriye’ye soktular,  sonra ABD ile Rusya, Suriye’de Türk Ordusu’na karşı birleştiler.  Dilerim yanılırım. O yüzden yazıya soru başlık koydum: Türkiye’yi kim parçalanacak ülkeler planının içine koyabilir?
Kimin gücü yeter?
Kimin haddine?
Kimin çıkarına?
150 yıldan beri dünya yüzünde ve özellikle Uzak Asya, Afrika ile Ortadoğu’da “haritası değiştirilecek ülkeler” seçimini batı yapıyor.  ABD, Rusya, Almanya, İngiltere, Fransa,  İtalya, İspanya, İsrail, İsveç, İsviçre, Hollanda... Hepsi batıdır. Hatta çok uzakta olmasına rağmen 1945’ten sonra Japonya’da batıdır ve son 35 yıldır “batı ekonomileriyle kalkınma beraberliği kuran Çin” bile batılı sayılır. Suudi Arabistan, Katar, Ürdün, Mısır bunlar “ümmet birliği gözeten” Müslüman ülke geçinirler, batının ağzına bakarlar, batının oyuncağı olmaktan zevk duyarlar.

*  *  *

Batı, Türkiye’yi “haritası değiştirilecek ülke planına aldıysa” bu aşağılık girişimi Japonya ile Çin ve Suudi Arabistan ile Mısır ıslık çalarak izler.
Irak bölündü.
Islık çalarak izlediler.
Libya parçalandı.
Islık çalarak izlediler.
Suriye paramparça...…
Islık çalıyorlar...
Yunanistan Cumhuriyet’in kuruluşundan beri Türkiye’nin dostu, NATO üyesi ülke... Bir Yunanlının eli kanasa Türkün kalbi sızlar; bu kardeşliği gözeten iki ülke olduk.  Türkiye Ordusu Suriye topraklarında savaşırken Yunanistan kuvvet komutanları Türkiye’nin adalarına gelip, bayrak asıyor ve şiş-kebap çevirip yiyorlar.
NATO, ıslıkla izliyor.
ABD, kebaba ıslık çalıyor.
Kıytırık FETÖ’cü darbeci subaylar Yunanistan’a ve NATO üyesi Norveç’e  sığındılar. Neredeyse çiçekle karşılandılar. Türkiye darbeci subayları istiyor. Vermiyorlar.
Darbeciyi korumak adilik.
Batı, adiliği ıslık çalarak izliyor.

*  *  *

Bütün batı, hepsi birden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın keskin diline kızıp Türkiye’yi dışladılar. Dışlamayı hızlandıracak adımları her gün birlikte atmaya başladılar. Oysa aynı batı, iktidara geldiğinde aynı keskin diliyle “demokrasi, hukuk, çözüm süreci…” türünden hoşlarına gidecek laflar ettiği için Tayyip Erdoğan’ı 14 yıl destekledi.
Şimdi eleştiriyorlar.
Almanya’nın yeni Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier, seçilmesinin ardından yaptığı ilk konuşmada, dünyada sanki eleştirilecek hiçbir şey kalmamış gibi Tayyip Erdoğan’a yüklendi ve “tüm kazanılanların kısa zamanda kaybedileceği endişesini taşıyoruz...… Başkalarıyla birlikte inşa ettiğiniz her şeyi tehlikeye atmayın...”  tehdidini savurdu.
Yani, biz varsak varsın.
Biz yoksak Türkiye’de yok.
Ardından AKPM kararı geldi. Türkiye Avrupa’da özürlü ülke ilan edildi.

*  *  *

Ve AKMP kararının alındığı günün ertesinde ABD Dış İlişkiler Konseyi Başkanı Richard Haass, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Sincar’da PKK ile PYD hedeflerini  havadan vurması üzerine “Türkiye’nin artık ABD’nin ortağı olmayacağını” söyledi.  ABD’li komutanlar da  PYD  askeri kampını ziyaret etti. Rusya da TSK’nın Sincar’ı bombalamasını kınadı.
Yani!
Onu vurursan.
Beni vurmuş sayarım.
ABD ile Rusya’nın koruduğu PKK ile PYD, “Türkiye’yi haritası değiştirilecek ülkeler planında” görüyor.
Türkiye yalnızlaştı.
Tayyip Erdoğan, Binali Yıldırım, Devlet Bahçeli, bölgesel ve küresel çıkar ilişkilerinin bozulup yeniden kurulduğunu göremediler, önlem alamadılar, ABD ile Rusya’nın tuzağına kanıp Türkiye’yi yalnızlaştırdılar.
Bedelini, sandıkta ödeyecekler.