Bu açıklama itiraf etmeliyim ki, benim için de büyük bir sürpriz oldu. Ülkemizde ortalama 2.5-3 yılda bu tür yasalar çıkartılıyorken, bu kez sürenin 1 yılın bile altına düşmesi, tehlike çanlarının artık çok yüksek sesle çaldığını gösteriyor.
Sayın Bakan, gerekçe olarak 15 Temmuz darbe girişimi ile birlikte ekonomide yavaşlama olmasına bağlı olarak, mükelleflerin vergi ödeme kabiliyetlerini büyük ölçüde kaybettiklerine vurgu yapmaktadır. Bu sonucu sadece darbe girişimine bağlamak çok iddialı bir tespit olmakla birlikte; ekonomide yavaşlama, durgunluk ve krizin etkileri olarak okumak daha doğru bir yaklaşım olacaktır.
30 Haziran 2016 tarihine kadar vadesinde ödenmeyen Amme Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması ile ilgili çıkan 6736 sayılı yasa kapsamında 6.3 milyon mükellefin 90 milyar TL’lik vergi borcu yapılandırılırken, 01.07.2016 – 31.03.2017 döneminde borcunu ödeyemeyen 7.2 milyon mükellef ve 47 milyar TL ödenmeyen amme alacağını izah etmek çok zor görünmektedir.
Aşağıda son 10 yılın tahakkuk – tahsilat oranı yer almaktadır.
Yukarıdaki tabloda açıkça görüldüğü üzere; tahakkuk/tahsilat oranının hiçbir suretle yüzde 80’in altına düşmediği bir ülkede, 32 yılda ödenmeyen borcun yarısı kadar borç, 9 ayda doğuyor ise; çok vahim bir durumun varlığını kabul etmek gerekmektedir.
Ekonomiye ve üretime odaklanmak yerine, kısır gündemlere mahkum edilen Türkiye, çok yakın zamanda büyük bedeller ödeyecek. Bunu ekonomik göstergeler, bağıra bağıra söylüyor. Daha yüksek enflasyon, daha çok işsiz, daha çok fakirlik...…
Ülke olarak durumumuzu, İhsan Raif Hanım’ın 1800’lü yılların sonlarında yazdığı ve bestelenmiş olan şarkının sözleri çok güzel anlatmaktadır.
Kimseye etmem şikayet ağlarım ben halime,
Titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime,
Perde-i zulmet çekilmiş korkarım ikbalime,
Titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime…
