Bilindiği üzere 6728 sayılı ve 6745 sayılı Kanunlar ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nda hem değişiklikler, hem de yeni düzenlemeler yapılmıştır.
Maliye Bakanlığı, söz konusu iki kanun ile yapılan değişiklik ve yeni düzenlemeler ile ilgili olarak; Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nde (Seri No:1) Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliği (Seri No:11) 31 Aralık 2016’da Resmi Gazete’de yayımladı.
Bugünkü yazımızda; kanun ve tebliğ düzenlemelerini esas alarak “Sınai Mülkiyet Haklarında İstisna” hükmünü irdeleyeceğiz.

Sınai Mülkiyet Kavramı Ne Anlama Gelir?

“Sınai Mülkiyet” kavramı genel tanımı ile, sanayide ve tarımdaki buluşların, yeniliklerin, yeni tasarımların ve özgün çalışmaların ilk uygulayıcıları adına veya ticaret alanında üretilen ve satılan malların üzerlerindeki üreticisinin veya satıcısının ayırt edilmesini sağlayacak işaretlerin sahipleri adına kayıt edilmesini ve böylece ilk uygulayıcıların ürünü üretme ve satma hakkına belirli bir süre sahip olmalarını sağlayan gayri maddi bir hakkın tanımıdır.

Buluş Nedir, Patent Nedir?

Buluş, “tarım dahil, sanayideki herhangi bir spesifik sorunun çözümü” olarak tanımlanır. Patent, buluş sahibinin buluş konusu ürünü belirli bir süre üretme, kullanma, satma veya ithal etme hakkıdır. Bu hakkı gösteren belgeye de patent denir. Bir buluşun patent verilerek korunabilmesi için; mutlak yenilik içermesi “konuda uzman bir kişinin kolayca düşünüp, uygulamaya koyamayacağı” nitelikte olması ve de sanayiye uygulanabilir olması gerekmektedir.

Uygulamada Ne Değişti ?

- 6728 sayılı Kanun’un yürürlük tarihi olan 9 Ağustos 2016 tarihinden itibaren, Maliye Bakanlığı tarafından değerleme raporu düzenlenmeksizin, şartları taşıyan mükellefler istisnadan yararlanabileceklerdir.
- Düzenlemenin yürürlüğe girdiği 9 Ağustos 2016 tarihinden önce, Kanun’un 5/B maddesi kapsamında istisnadan yararlanmak üzere değerleme raporu düzenlenmesi amacıyla; Gelir İdaresi Başkanlığı’na başvuruda bulunmuş olan mükellefler, başvurularına konu bu buluşlarından 1 Ocak 2015 tarihinden itibaren elde ettikleri kazançları için değerleme raporu düzenlenmeksizin istisnadan faydalanabileceklerdir.
- Tebliğdeki “Her bir mükellef tarafından yararlanılabilecek istisna tutarı; değerleme raporunda belirtilen bedelin yüzde 50’sini, bu madde kapsamında yararlanılabilecek toplam istisna tutarı ise değerleme raporunda belirtilen bedelin yüzde 100’ünü aşamayacaktır” hükmü “Patentli veya faydalı model belgeli buluşlardan elde edilen kazançların yüzde 50’si kurumlar vergisinden müstesnadır” şeklinde değiştirilmiş ve bu paralelde ilgili örnekler de buna göre uyarlanmıştır.
- Buluşun üretim sürecinde kullanılması sonucu üretilen ürünlerin satışından elde edilen kazançların, patentli veya faydalı model belgeli buluşa atfedilen kısmının maliyet unsurları dikkate alınarak ayrıştırılmasında, buluşla ilgili maliyetlerin buluşun üretim sürecinde kullanılması sonucu üretilen ürünlerin toplam maliyeti içerisindeki payı dikkate alınacaktır.
- Buluşla ilgili maliyetlerin buluşun üretim sürecinde kullanılması sonucu üretilen ürünlerin toplam maliyeti içerisindeki payının tespitinde, buluşun üretim sürecinde kullanılmasıyla ilgili olarak katlanılan tüm giderler dikkate alınacaktır. Bu kapsamda, buluşla ilgili olarak aktifleştirilen Ar-Ge harcamaları için ayrılan amortismanlar ile üretim sürecinde kullanılması nedeniyle buluşa ilişkin olarak katlanılan;
- İlk madde ve malzeme giderleri,
- İşçilik giderleri,
- Genel üretim giderlerinden düşen pay,
- Genel yönetim giderlerinden düşen pay,
gibi giderler dikkate alınmak suretiyle buluşla ilgili katlanılan maliyetler hesaplanacak ve buluşla ilgili maliyetlerin üretilen ürünlerin toplam maliyeti içerisindeki payı tespit edilecektir.

Üretmek zorundayız …

Hükümet, hizmetler sektörüne dayalı büyüme modelinin olamayacağını sonunda anladı, ama artık çok geç... Bu geç anlamanın bedelini, hepimiz en ağır şekliyle ödeyeceğiz.
Yüksek katma değerli ürünler üretmek, teknoloji ve bilimi kullanmak zorundayız. Ancak bu ülkede bırakın bilim adamını, tekniker bile yetişmiyor, yetiştirilmiyor.
80 milyonluk ülkede yılda 1000-1500 patent başvurusu ile mi, dünyayı yakalayacağız? Önceliği imam yetiştirmek olarak belirleyen bir ülkenin, buluşa teşvik getirmesini açıklamakta zorluk çekiyorum.
Sahi bu buluşu kim yapacak?