Köşemde; mali mevzuat ile ilgili birçok konuyu, sizlerin gündemine taşıyor ve çoğunlukla da eleştirilerde bulunuyorum. Bugün eleştiriyi değil övgüyü hak eden Vergi Denetim Kurulu’nun, yanlışta ısrar etmeyen ve uygulama birliği sağlayan düzenlemesini dikkatinize sunmak istiyorum.

İÇ GENELGENİN KAPSAMINDA NELER VAR?

Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı 27.04.2017 tarih ve 2017/1 sıra numaralı Vergi İnceleme ve Denetim İç Genelgesi’nde, vergi incelemeleri ve takdir işlemleri süreçlerinde tereddüt oluşan ve uygulama farklılıkları bulunan aşağıdaki konulara ilişkin açıklamalar yapılmıştır.
■ İade talepleri ile adli makamlardan gelen inceleme talepleri hariç olmak üzere, tarh zamanaşımının son yılında yürütülen vergi incelemelerine ilişkin görevlendirmeler en geç içinde bulunulan yılın haziran ayı sonuna kadar yapılacaktır.
Bu kapsamda, örneğin 2012 yılına ilişkin olarak yürütülen bir vergi incelemesi ile ilgili görevlendirme en geç 30.06.2017 tarihine kadar yapılacaktır.
Tarh zamanaşımının son yılının haziran ayından sonra kayıtlara intikal eden ihbar ikramiyesi talepli ihbarlar için ise, değerlendirme komisyonunun incelemesi sonucunda incelemeye veya takdire sevk işlemi yapılabilecektir.
■ Tarh zamanaşımının son yılında yürütülen vergi incelemeleri, raporun en geç içinde bulunulan yılın ekim ayının son gününe kadar vergi dairesi kayıtlarına girmesi sağlanacak şekilde tamamlanacaktır.
Bu kapsamda, örneğin 2012 yılına ilişkin olarak yürütülen bir vergi incelemesi ile ilgili vergi inceleme raporunun 31.10.2017 tarihine kadar vergi dairesi kayıtlarına girmesi gerekecektir.
İncelenmeye başlanmış olması halinde ve o yılın sonu itibarıyla tarh zamanaşımına uğrayacak dönemlere ilişkin vergi incelemelerinde takdire sevk işlemi yapılamayacaktır.
■ Haksız iadenin geri alınması veya indirimin reddi gibi tarhiyat gerektiren ancak matrah farkı takdiri niteliğinde olmayan işlemleri içeren konular hiçbir surette takdir komisyonlarına sevk edilemeyecektir.
■ 3568 sayılı Kanun kapsamında yetkisi bulunan meslek mensupları ile avukatlar veya mükellefler tarafından belirlenen diğer kişiler, resmi vekâletname aranmaksızın, mükellef tarafından hazırlanacak imzalı bir muvafakatname ile vergi incelemesini yürütenlerle inceleme ile ilgili olarak görüşebilecek ve bilgi ve belge sunabilecektir. Söz konusu muvafakatname için özel bir şekil şartı aranmayacaktır.

Hangi sorunlar çözülmüş oldu?


■ Bilindiği üzere; tarh zamanaşımı süresinin dolmasına bazen 1 aydan daha az süre kalmış olduğu halde bile, vergi müfettişlerine ‘vergi inceleme’ görevi veriliyordu. Bu kadar kısa sürelerde vergi incelemesini tamamlamak mümkün olmadığı için; vergi müfettişleri, mükellefi vergi dairesi tarafından takdir komisyonuna matrah takdiri için sevk ettirerek zamanaşımı süresini durduruyordu. Normal vergi inceleme sürecini devam ettiriyor, hazırladığı raporu matrah takdirine veri olmak üzere takdir komisyonlarına gönderiyordu.
Mali idarenin bu tür işlemleri vergi yargısı tarafından;
Bu tür işlemlerle idarenin kanunun arkasına dolandığı,
Vergi müfettişlerinin inceleme yetkisini devredemeyeceği,
Takdir komisyonlarının katma değer vergisi indirimlerini reddetme yetkisinin olmadığı gerekçeleri ile iptal ediyordu.
Bu İç Genelge ile, artık bu tür uyuşmazlık konusu olaylara rastlanılmayacaktır. Hem idarenin hem de vergi yargısının iş yükü azalacaktır.
■ Vergi inceleme raporlarının mükelleflere tebliği aşamasında; vergi dairelerine zamanaşımı süresinin dolmasına bazen 1 gün kala bile, raporlar gelmektedir. Vergi daireleri bu kadar kısa sürede tebligatı Vergi Usul Kanunu hükümlerine uymadan şeklen yerine getirmeye çalışmaktadır. Bu tür tebligatlara dayalı tarhiyatlar, usulsüz tebliğler nedeni ile yargı organlarınca iptal edilmektedir. Artık zamanaşımlı raporların 31.10.2017 tarihine kadar vergi dairesi kayıtlarına girme zorunluluğunun getirilmesi de bu sorunların yaşanmasını engelleyecektir.
■ Vergi müfettişlerinin ‘vergi mahremiyeti’ müessesesine dayanarak vergi inceleme süreçlerindeki rijit tutumları, mükelleflerin muvafakat vermesi ile aşılmıştır. Hakkında vergi incelemesi yürütülen mükellef; şu kişi vergi müfettişleri ile benim adıma görüşebilir, bilgi ve belge sunabilir şeklinde iradesini ortaya koymuş ise idarenin artık rijit olmasına gerek yoktur.
Vergi Denetim Kurulu’nun iç genelge ile başlattığı bu olumlu bakış açısının, yanlışı sürdürmeme tavrının, diğer kurumlara örnek olmasını umut ediyorum.