Bilindiği üzere kamuoyunda torba yasa olarak bilinen 7061 sayılı yasa 5 Aralık 2017 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlandı. Bu Kanunun tartışma yaratan birçok düzenlemeleri arasında yaklaşık 1.750.000 gayrimenkul sermaye iradı mükellefini yakından ilgilendiren ve götürü gider oranını yüzde 25’ten  yüzde 15’e indiren düzenlemenin 2017 takvim yılı gelirlerine uygulanmak üzere yürürlüğe konması da mevcuttur.

Kira gelirlerinde uygulanan yüzde 25’lik götürü gider oranının yüzde 15’e düşürülmesi


Torba kanunun 14’üncü maddesiyle, Gelir Vergisi Kanunu’nun “Giderler” başlıklı 74 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında yapılan değişiklik ile gayrimenkul sermaye iratlarına yönelik olarak mükelleflerin gerçek giderlerine karşılık olmak üzere hasılatlarının yüzde 25’i oranında uygulanmakta olan götürü gider oranı yüzde 15’e düşürülmüştür.
Yukarıdaki düzenleme 1.1.2017 tarihinden itibaren elde edilen gelirlere uygulanmak üzere 5 Aralık 2017 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ YAYIMLANDI

7061 Sayılı Kanun ile kira gelirlerinde uygulanan %25’lik götürü gider oranının %15’e düşürülmesine ilişkin açıklamaların yer aldığı 300 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği 14 Aralık 2017 tarihli ve 30270 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandı.
Tebliğde, götürü giderin, 1/1/2017 tarihinden itibaren elde edilen gayrimenkul sermaye iratlarına uygulanmak üzere hasılatın % 15’i olarak belirlendiği açıklanarak, konuya ilişkin örneklere yer verilmiştir.
Örnek 1: Bayan (A), sahibi bulunduğu gayrimenkulünü mesken olarak kiraya vermiş olup 2017 takvim yılında toplam 23.900-TL kira geliri elde etmiştir. Başkaca herhangi bir geliri bulunmayan Bayan (A), gayrimenkul sermaye iradının safi tutarının tespitinde götürü gider yöntemini seçmiştir.
Buna göre; Bayan (A)’nın 2017 yılında elde ettiği gayrimenkul sermaye iradının safi tutarı aşağıdaki gibi hesaplanacaktır:

18szt08a_ist_izm_ank_ant_trb

Yukarıdaki örnekte götürü gider oranı yüzde 25’ten yüzde 15’e düşürülmemiş olsaydı, 2018 yılı Mart ayında 2017 yılında elde ettiği kira geliri ile ilgili beyanname verecek olan Bayan (A), 2.350 TL vergi ödeyecek iken bu değişiklik ile vergisi 2.750 TL’ye çıkmaktadır.

Kanunların geriye yürütülmesi anayasaya aykırıdır


Daha önce tesis edilmiş bulunan işlemlerin doğurduğu hukuki sonuçları ortadan kaldıracak şekilde yasama tasarrufunda bulunulması, hukuk güvenliği ilkesine aykırılık oluşturur. Hukuk devletinin gereği olan hukuk güvenliğini sağlama yükümlülüğü kural olarak yasaların geriye yürütülmemesini mümkün kılar. “Yasaların geriye yürümezliği ilkesi” uyarınca yasalar, kamu yararı ve kamu düzeninin gerektirdiği, kazanılmış hakların korunması, mali haklarda iyileştirme gibi ayrıksı durumlar dışında ilke olarak yürürlük tarihlerinden sonraki olay, işlem ve eylemlere uygulanmak üzere çıkarılırlar. Yürürlüğe giren yasaların geçmişe ve kesin nitelik kazanmış hukuksal durumlara etkili olmaması hukukun genel ilkelerindendir.

Torba yasanın götürü gider oranını yüzde 25’ten yüzde 15’e düşüren düzenlemesinin 1.1.2017 tarihinden itibaren elde edilen gelirlere uygulanmak üzere 5 Aralık 2017 tarihinde yürürlüğe giren hükmü; anayasaya açıkça aykırıdır. Olması gereken ya ana muhalefet partisi “Anayasaya aykırılık” ile ilgili dava açmalı ya da 2018 yılı Mart ayında verilecek olan gelir vergisi beyannameleri “ihtirazi kayıt” la beyan edilmeli ve olay vergi mahkemesine intikal ettirilerek, anayasaya aykırılık savı mükellef tarafından vergi mahkemesinde ileri sürülmelidir. Vergi mahkemelerinin bu savı ciddi bulmaları halinde; ana muhalefet partisi bu konuda Anayasa Mahkemesi’nde (AYM) dava açmasa bile vergi mahkemeleri aracılığıyla konu AYM’nin önüne getirilebilecektir.
Maliye Bakanlığı “Kanunların geriye yürümezliği” ilkesini 300-400 milyon ilave vergi almak için ihlal etmemeliydi. Mükelleflerin güven duygusunun zedelenmesi ileride daha ciddi sonuçlar doğuracaktır.