Son günlerde döviz kurlarının sürekli yükselişi, benzin ve motorine yapılan zamlar, “Biz zam yapmıyoruz, otomatik zam yapılıyor” diyen Ekonomi Bakanı, ‘Dolar daha ne kadar yükselecek’ diye soran gazetecilere “Dolar dolsa da olur, dolmasa da olur’’ diyen Başbakan’ın mevcut olduğu ülkemizde; döviz kurları neden yükselir?, kimleri ne kadar etkiler? konusunu ekonomist olmayanların da anlayabileceği şekilde sizlere açıklamaya çalışacağım.

DÖVİZ KURLARI NEDEN YÜKSELİYOR?

Kur artışlarının 3 temel nedeni vardır.
- Ülkede enflasyon var ise, enflasyon paranın dış değerini düşürecektir.-
- Türkiye ekonomisi ile ilgili riskler son iki yıldır artmaya başlamıştır. Şöyle ki; yüksek borçluluk oranı, cari açık, enflasyon, döviz rezervlerinin azalması ayrıca politik riskler ve savaş tehlikesi nedeni ile ülkeden döviz çıkışı olmakta fakat önceki yıllarda olduğu gibi döviz girişi olmamaktadır.
- Amerika, Avrupa Birliği, İngiltere, Japonya gibi rezerv para sahibi ülkelerin ekonomileri, Türkiye’den daha iyiye gitmektedir.

KUR YÜKSELİŞİNİN ETKİLERİ NELERDİR?

Türk Lirası, kurların yükselişi ile beraber yabancı paralara karşı değer kaybetmiştir. Türkiye’nin yılda 55 milyar dolar enerji ithalatı yaptığı, üretim ve ihracatta kullanılan hammadde ve ara mallarının çoğunlukla ithal edildiği dikkate alındığında, ülkemizde üretim maliyeti yükselmektedir. Üretim maliyetlerindeki bu yükseliş, üretim fiyatlarını da artırmakta ve enflasyon yükselmektedir.

Enflasyon yükselişi ile beraber enflasyondan arındırılmış faiz yetersiz kalmakta, bu durum tasarrufların düşmesine ve bankadaki mevzuatın başka yatırım alanlarına kaymasına neden olmaktadır. Bu durumda bankalar mevduatlarını korumak için, faizlerini yükseltmek zorunda kalmaktadırlar. Görüldüğü üzere; Türkiye’de faizi faiz lobisi değil, Türk Lirası’nın iç ve dış değerinin düşmesi yükseltiyormuş.

Kurlar daha çok yükselirse, enflasyon yükselmeye devam edecektir. Bu durumu, ülkenin risklerini azaltarak ya da faizi artırarak engellemek mümkündür. Türkiye’nin riskleri lafla ya da tehditle düşürülemediği için, tek çare olan faizler yükseltilmiştir. Buna rağmen, kurların ateşi düşmemektedir.

ÜLKE RİSKİ NASIL DÜŞÜRÜLMELİDİR?

Ekonominin tekrar büyüme trendine girmesi başlangıç için çok önemli olmakla birlikte, bankadan alınan kredileri harcayarak büyüme rakamı ortaya koymak sorunu çözmeyecektir. Ülkede gayrisafi milli hasılanın oluşumunda; hizmetler sektörünün payı yüzde 62’lere çıkmış, sanayinin payı yüzde 17’lere düşmüştür. Katma değer yaratan üretim söz konusu değildir. Her 100 liralık ihracat için,72 liralık ithalat yapmak gerekmektedir.
Büyüme oranını artırmak için yapılması gerekenler;
- Dış yatırımcıya güven veren bir siyasi ve ekonomi ortamı yaratmak,
- Yüksek teknoloji üretimini desteklemek ve bu amaçla eğitim sistemini yeniden kurmak,
- Katma değer yaratan ihraç ürünlerine yönelmek ve rekabet gücünü geliştirmek,
- Yurtiçi yatırımların artması için seferberlik ilan etmek, “On kez ilan edildi ama, maalesef sonuç alınamadı.”
- Olağanüstü hali hemen kaldırmak ve hukuk düzenini yeniden tesis etmek, yabancı yatırımcıların tereddütlerini ortadan kaldırmak,

12szt09a_ant_izm_ank_ist_trb

Vatandaş kur artışından nasıl etkileniyor?


Döviz kurlarındaki artış; Türkiye gibi hammadde ithalatı yapan ve her şeyden önemlisi yılda 55 milyar dolarlık enerji ithalatı yapan ülkede, zam olarak kendini göstermektedir. Kur yükselişi; benzin ve motorin gibi petrol ve doğalgaz ürünlerinde maliyetleri yükseltir. Bu durum; benzin, motorin, ulaşım ve ısınma giderlerinin yükselmesini beraberinde getirir.

Kurlardaki artış, zamlarla birlikte enflasyon oranını yükseltmekte, enflasyon artınca faizler yükselmekte ve faizlerin yükselmesi yatırım kararlarını olumsuz etkilemektedir. Yatırım yapılmaktan vazgeçilince üretim yapılamamakta, üretim olmayınca istihdam ve büyüme de ortaya çıkmamaktadır. Dolayısıyla işsizlik artmakta, reel ücretler de düşmektedir.

Ülkemizde otomobillerin ve elektronik cihazların yüzde 50’den fazlası ithal olduğu için, bu ürünlerin yurtiçinde fiyatları yükselmektedir.
Konut sektöründe kullanılan demir, çelik gibi ürünler çoğunlukla ithal olduğu için, bu ithal girdilerin kullanıldığı konutların fiyatlarında da artış olmaktadır.

Kamu ve özel kesim dış borç stokunun bugün itibarıyla 432.4 milyar dolar olduğu dikkate alındığında; kur yükselmesi ile beraber borçlu şirketler kur farkı zararı yazacaklar ve bu da bu şirketlerin Kurumlar Vergisi matrahlarını ortadan kaldıracaktır. Yani devletin, Kurumlar Vergisi geliri azalacaktır.
Kur yükselişi, hiç borcu olmayan ve bankada yüklü miktarda döviz tevdiat hesabı bulunanlar dışında, hiç kimsenin faydasına bir durum değildir.