Ama ortalık ne kadar sessiz, farkında mısınız ?
“Evet” kampanyasını sırtlayıp götüren iki kişi, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım dışında, herkes ne kadar dikkatli.
Onların da sesi kısık zaten ! Tüm TV kanalları 7/24 ikisinin konuşmalarını vermese, duyacak değiliz.
* * *
Sokaklarda, vatandaşta hiç “seçim, sandık” havası yok.
İş dünyasının sesi soluğu çıkmıyor.
Hayat, neredeyse bir referandum yokmuş kadar sıradan devam ediyor.
Oysa gerçek öyle değil.
Uzun yıllardır ilk defa toplumda bir uyanış var.
En çok da AKP seçmeninde...
* * *
Bunca kin, nefret, ayrıştırma, bölerek yönetme gayretlerine rağmen mahalleler arasındaki “siyasi sınırlar” ilk kez aralandı.
Her iki tarafı da anlama gayreti içinde olan yeni siyasi liderler sahaya çıktıkça, konuşmaya, daha da önemlisi “dinlemeye” başladık.
YeniKapı Ruhu değil bu, zira o ruh “sadece bir kişinin dediği olacak, herkes de alkışlayacak” yaklaşımından ibaretti.
Bu, farklı bir şey.
“Birlik olalım, beraber olalım, birlik olunca çok güzeliz” filan hamasetinin de ötesinde bir şey.
Bir farkındalık hali.
“Bir dakika ya, bu hain dedikleri insanlar da bizim vatandaşımız değil mi ?” merakı...
Gerçek bir “uyanış”.
* * *
Bugüne kadar hep Cumhurbaşkanı Erdoğan ile seçmeni arasında “büyülü bir ilişki “olduğu söylendi, yazıldı.
Büyü bozuldu.
AKP’li seçmen “Anayasa Değişikliği” başlığı altında yapılmak istenen “şey”e ( kendileri de anlatamıyor, nedir o şey ? ) ikna olmadı.
Meşhur film ‘Truman Şov’un unutulmaz final sahnesindeki gibi, dekor olan duvar yıkıldı ve gerçek yaşamla yüz yüze kaldık.
Bu, büyük bir yüzleşme.
16 Nisan akşamı sandıktan “Hayır” çıktığında iki soru olacak elimizde; birincisi Erdoğan’ın soracağı “beni bu tuzağa kim itti ?” sorusu...
İkincisi de AKP’li seçmenin soracağı “15 yıldır her seçimde Evet diyerek her yetkiyi verdiğimiz Erdoğan neden ısrarla bu değişikliği istedi ?”
İki sorunun da yanıtları, Türkiye’yi yeni çağda kimin yöneteceği meselesinde belirleyici olacak.
140 karakterde gündem
Bütün o korkunç hakaretlere, trollerin sabah akşam saldırılarına rağmen sosyal medyadan bir türlü vazgeçemiyorum.
Zaman zaman öyle şahane cümleler akıyor ki ekranımdan, siyasetin kasveti gidiyor, zekanın ve mizahın pırıltısı iyi geliyor !
İşte onlardan bazıları :
@Veloriel : Ben artık, bunları hatırlayıp 'nelerle uğraştık ayol' diyerek kahkahalara boğulacağımız zamanlara gelmek istiyorum.
@EinsteinHoca : Jet Fadıl tahliye edilmiş, zaten tutuklanması bana garip gelmişti, sonuçta adam gazeteci değil dolandırıcı...
@IKucukparlak : Epilasyon KHKsından sonra gofret darbesi gündem oldu. Halimiz itten beter, keyfimiz paşada yok gerçekten.
@suyorumcusu : İnek sınır dışı eden, asfalta kola döken, gofret paketi yakan kafayla dalga geçmek hoş ama ömürlerimizi tüketmelerine engel olamamak acı.
@seldaalkan : vaktiyle hocaefendi hazretleri diyenlerin tamamı cemaatçi diilim diye yırtınıyo tv'lerde. korkarım ki cemaatçilik de üzerimize kalıcak..
@geronimoapo : bahçeli meydanda mhplileri erdoğan için eveeet diye bağırttırıyor şu an. dünyanın en acayip ülkesinde yaşıyoruz. kıymetini bilelim...
Canım Kızım;
"Dünyaya iyi sözler söyledikçe ben / iyi sözler söylenmiş bir kadın gibi güzelleşiyor dünya…" Edip Cansever
