Dünyada çok tuhaf şeyler oluyor.
Önce “insanlara ve hayatlarımıza dair” bazı veriler paylaşmak isterim.
Bakın, dünya bugüne kadar hiç olmadığı kadar “mobil” bir çağa girdi.
“Mobil” derken, cep telefonlarını kastetmiyorum, “hareket eden” anlamında kullanıyorum.

*  *  *

Dünyada her yıl 1 buçuk milyar kişi seyahat ediyor.
Dünya nüfusu 7 buçuk milyar, yani dünyanın beşte biri sürekli hareket halinde !
Her yıl, sadece havayollarında 3 buçuk milyar koltuk doluyor.
Her bir yolcunun “birden fazla” uçtuğu günler var, rakam o nedenle bu kadar yüksek. Ama biliyoruz ki dünya nüfusunun yüzde 6’sı sürekli uçaklarda…
En çok seyahat eden ülkeler arasında Çin ve Ortadoğu ülkeleri ilk sıralarda.

*  *  *

Dünyada, toplam 100 milyon kişi “internetten ev kiralama” şirketi olan airbnb’yi kullanıyor.
Ve dünyada her gece 500 bin kişi airbnb evlerinde, yani kendi evlerinin dışında bir yerde uyuyor !
Bu evlerin 191 ülke ve 57 bin şehirde bulunduğunu da hatırlatalım.

*  *  *

Dünya nüfusunun 3 buçuk milyarı, yani neredeyse yarısı Internet kullanıyor.
Müthiş bir şey !
Bu şu demek, çocukları saymazsanız, yetişkinlerin büyük bölümü her türlü bilgiye ulaşabiliyor.
Toplam 1 milyar 800 bin Facebook kullanıcısı var, Twitter’da 350 milyon, Instagram’da ise 400 milyon kişi…
Yani dünya nüfusunun 6’da 1’i sosyal medyada.

*  *  *

Bütün bu rakamlar “dünyanın artık gerçekten küçük” olduğunu gösteriyor.
Çiçek çocukların, 68 kuşağının başaramadığı “halkların kardeşliği rüyası” dijital devrim ve internet sayesinde gerçekleşmeye çok yakın !
Facebook ve Google İran, Çin ve Hindistan ( dünyanın en kalabalık iki ülkesi ) gibi “yasaklı coğrafyalardaki” sorunlarını çözdüğünde sanal bir ağ üzerinden teorik olarak birbirimize bağlanmış olacağız.
Yani en azından elektromanyetik dalga boyunda tüm sınırlar kalktı, “we are the world” ( biz bütün dünya ) olduk !

*  *  *

Fakat ne tuhaftır ki, yaşamlarımız bunca yaklaşırken, ülkelerimiz de bir o kadar içine kapanıyor.
Avrupa Birliği bitti. En çarpıcı teşhisi Fransız aday Marie Le Pen koydu; “AB öldü, sadece bunun farkında değil !” diyerek.
ABD, tarihinin en tartışmalı Başkan’ını seçti. Trump basbayağı “duvar örmekten” söz ediyor.
Ortadoğu kendi içinde savaşmaktan başını kaldıramaz halde.
Rusya, Putin ne derse onu yaşamaya mahkum.
İşin fenası, ünlü siyaset ve ekonomi analisti Amerikalı Ian Bremmer’ın açıkladığı son araştırmaya göre, dünyada tüm ülkelerde “demokrasiye olan talep düşüyor, otoriter liderlere olan talep yükseliyor”.
Doğrusu ben, dünyanın aynı anda hem birleşmesi hem ayrışması durumunu anlamakta güçlük çekiyorum.
Tam da bu meseleyi daha derin görebilmek için kitapları dünyada büyük yankılar uyandıran birini, Sapiens ve Homo Deus’un yazarı Yuval Noah Harari’yi dinlemek için Çarşamba günü İstanbul Swissotel’de olacağım.

Oxford Üniversitesi’nin bu parlak ismi, 25 Ocak tarihinde İnsani Gelişim Zirvesi’nde konuşacak.
Konu başlığı da şu olacak “21. Yüzyılın Zorlukları”.
Kaçırmayın !

Bak Kızım;


En zor sevilenler, sevgiye en çok ihtiyaç duyanlar…