Çok acıklı bir durum...
Sabah kalkıyoruz o ses, akşam yatıyoruz yine aynı.
Manşetler aynı, haberler aynı, radyoyu açıyorsun aynı, otobüse biniyorsun aynı, bir sofraya oturuyorsun aynı, tribünler aynı...
Aklımızda hep aynı konu, hep memleket.
* * *
Gazete köşelerinde siyasi tartışmalar dışında tek satır yazılamaz oldu.
Yazdığın zaman ya kimse okumuyor ya da bizimki gibi tutkulu bir okuyucu kitleniz varsa fırçayı yiyorsun, ‘memleket bu haldeyken niye bunları yazdın’ diye !
Önümüz, arkamız, sağımız solumuz sobe !
Kendi zindanlarımızda esir alınmış bir haldeyiz...
* * *
Oysa tek bir ömrümüz var.
Cumhurbaşkanı’nın son olarak “Evet” verenlere ahiretten iyi bir yer vaat ettiği şu günlerde, o biricik ömrü ıskalıyoruz.
Bu güzelim ülkeyi bir Külliye’den, bir sandıktan ibaret olarak yaşıyoruz.
Ben, hayatı özledim.
En sıradan, en salakça şeyleri konuşmayı, çok ama çok gülmeyi, bir kentin sokaklarında aylak aylak yürümeyi, Evetçi mi Hayırcı mı gerginliği yaşamadan herkesle sohbet etmeyi, bir vapurdan martılara simit atmayı...
Haberleri hiç ama hiç merak etmemeyi, televizyon açarken “acaba kim haykırarak bana yine hakaret edecek ?” endişesi yaşamamayı...
Ben, umudu özledim.
Ben, hayatı özledim.
Hayırlısıyla şu referandum bitsin :
** Köşemde edebiyat, müzik, seyahat ve aşk yazıları yazacağım.
** Hep röportaj yapmak istediğim, ama bu korkunç siyasi gündem nedeniyle bir türlü sıra gelmeyen şahane isimleri arayacağım; sanatçılar, bilim insanları, güçlü kadınlar...
** Aylardır fırsat bulamadığım işlere gömüleceğim, evin tadilatı, bahçemde mevsimlik çiçekler, köpeğimle yürüyüşler...
** Oğlumla sıra dışı bir seyahate çıkacağım, artık Peru mu olur, Hindistan mı, bilemem.
** Spotify’da aylardır ilgilenemediğim müzik listelerime geri döneceğim, kimbilir ne şahane şarkılar kaçırdım !
** Büyük aileye tüm gün süren bir Pazar kahvaltısı buluşması yapacağım. Soframı çiçeklerle süsleyip, en güzel şaraplarımı açacağım...
** Uyuyacağım. Gece endişeden, sabah gerginlikten kaçırdığım derin ve huzurlu uykularıma geri döneceğim.
Canım Kızım;
“En tehlikeli kadın, cevabını bildiği soruları soran kadındır.” Marilyn Monroe
