İktidar yanlısı gazeteciler birbirine girdi.
Haftalardır köşelerinde didişip duruyorlar.
Gülcüler, Davutoğlucular, Reisçiler, Evetçiler ve hatta Hayırcılar.
Kimi gazetesinden kimi yazdığı internet sitesinden birbirlerine “ayar verip” duruyor.
Akif Beki, Mehmet Ocaktan, Abdülkadir Selvi,  Ahmet Taşgetiren, Fehmi Koru, Ahmet Kekeç ve şimdilerde Habertürk’te yazan eski Bakan Ömer Dinçer.
Öyle şeyler yazıyorlar ki birbirleri ve AKP hakkında, biz yazsak dava açarlar !
“İtibarsızlaştırma timleri”nden sözediyorlar, “sinsice kurulmuş iftiraları” anlatıyorlar, Evetçi gazetecileri “yalan haber yapmakla” suçluyorlar.
Bu nedir biliyor musunuz ?
**Evet-Hayır ekseninde sürekli gerilen bir seçim sürecinin içe kanamasıdır.
**AKP’nin artık “siyaset üretemediğinin” açık bir göstergesidir.
**Kutuplaşmanın ve tek adam yaklaşımının kendi evlatlarını yemesidir.
**Hayır’ların önde gittiğinin en acıklı fotoğrafıdır.

 Ortadoğu ve Müslümanlar birbirini yerken…


Küresel Silah ticareti Soğuk Savaş sonrasındaki en yüksek hacmine ulaşmış !
Yaaa.
Öyle işte.
Rakamları görseniz; 2012-2016 aralığındaki beş yıllık döneme oranla yüzde 8 buçuk artmış silah satışları.
Peki biliyor musunuz dünyada en çok silah satan ilk beş ülke hangileri ?
ABD, Rusya, Çin, Fransa ve Almanya. Bu beş ülkenin bir ortak noktası var, dördü Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin daimi temsilcisi, Almanya da artı bir.
Durun, daha bitmedi.
Bilin bakalım en çok hangi ülkelere silah satıyorlar ?
Bildiniz !
İlk sırada Ortadoğu var. Türk askerinin çatışmadan çatışmaya sürüklendiği coğrafya…
İkinci Suudi Arabistan, üçüncü Katar. Hani şu aralar bizim memlekette sık sık temsilcilerini gördüğümüz iki ülke.
Üstelik son beş yılda Suudi Arabistan silah alımlarını yüzde 212 oranında artırmış. Katar’ın silah alımı ise beş yıllık dönemde yüzde 245 oranında yükselmiş.
Hala merak ediyor musunuz Ortadoğu’da savaş da şiddet de niye bitmez diye ?
Etmeyin. ( Bu arada tüm verileri yeni açıklanan Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü Sipri’nin raporundan aldım. )

Canım Kızım;


“Ellerimin boşluğunu benimle götürüyorum. Sahip olmadığınız şeyi her yerde bulursunuz….” W. S. Mervin