Üstelik bunlar kayıtlara geçenler… kimbilir daha neler var.
Haberin kaynağı çok sağlam.
Zira bu cümleyi bizzat AKP’li Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak söyledi !
Aynen şöyle dedi :  “Türkiye’de DEAŞ’a katılmak için yakalanan kişi sayısı 74 bin. Bunlar sınır dışı edilenlerin sayısı. Bu örgüte 110 ülkeden insan katılıyor çoğu da Batılı ülkelerden.”
Bundan daha açık bir itiraf olabilir mi ?
Yani diyor ki Sayın Başbakan Yardımcısı “memlekette DEAŞ militanları kol geziyor !”
Peki Türkiye’de böyle başka teröristler var mı ?
Vallahi de billahi de Veysi Kaynak da aynı soruyu soruyor :
“Sorunun önemli kısmı şu, Türkiye’de böyle başka teröristler var mıdır? Zaten ele geçirilenler, yakalananlar önemli, maalesef büyük acılara neden olan eylemlerden sonra haber oluyorlar. Türkiye’de uyuyan hücrelerin sayısını bilmiyorum ancak bir kişinin eylemi 39 kişiyi katletmiştir. Suriye ve Irak’ta devlet otoritesi kalmadığı için sınırlarımızdan PKK’nın Suriye kolunun güneyimizde oluşturduğu kantonlardan sızmalar oluyor.”
Ben bunun üzerine yazacak tek bir cümle daha bulamıyorum. Türkiye bildiğin yol geçen hanına dönmüş !
Peki bu sızmalar olurken Türkiye Cumhuriyeti Devleti ne yapıyor ?
Sayın Başbakan Yardımcısı bir de bunu yanıtlarsa hepimiz aydınlanacağız.

Ekonomide “İslami” numaralar


Memleketin yıllardır kördüğüme dönen sorunlarına “gerçek ve kalıcı” çözümler üretmek yerine “her şeyin İslamileştirildiği” yeni bir ülke var artık.
Bu “dini esaslara göre günlük hayatın ve siyasetin tasarlanması” projesi bakın son olarak ne noktalara varmış; Türkiye “İslami” bir kredi derecelendirme kurumu ile anlaşmış !
Ben de Yalçın Doğan’ın yazısında okudum.
Hükümet, İslami Uluslararası Derecelendirme Kuruluşu'nun (IIRA) Türkiye ile ilgili derecelendirme notu verebileceğini kabul etmiş ve bu karar Resmi Gazete'de yayınlanmış !
Anlaşılan iktidar, “ekonomik darbe” yaptığını düşündüğü Standard and Poor’s, Moody’s ve Fitch gibi Batı dünyasında dikkate alınan kuruluşlara alternatif bir kuruluş getirmek istemiş.
Bilmeyenler için, uluslararası ölçekte çalışan kredi derecelendirme kurumları bir ülkenin ekonomik ve siyasal istikrarına, borçlarına, bankacılık ve finans altyapısına, şeffaf hukuk sistemine filan bakarak yabancı yatırımcıya yol gösterici bir değerlendirme yapıyor.
IIRA’nın ölçüsü nedir bilmiyorum.
Ama merak ettim, IIRA’nın Türkiye hakkındaki son raporunu buldum, okudum.
2013 yılında verilmiş olan bu raporda Türkiye’nin notu bugün Fitch’in verdiği not ile aynı !
BBB eksi olarak açıklanan not şu demek : yatırım yapılabilir ülke, ama yatırım yapılabilme aralığının en düşük noktasında.
Bu not, IIRA 2013 tarihli.
Türkiye’nin siyasi gündemi geçen 3 yılda çok daha gerildiğine göre acaba IIRA 2017’de nasıl bir rapor yayınlayacak ?
Sanırım iktidar Batılı kurumları yok saymaya çalışırken, Türkiye’ye aynı notu veren “İslami” bir kuruluşla karşı karşıya… !
E, para bu.
Dini imanı olmaz.
Ve risk alacağı hiçbir coğrafyada dolaşmaz.

Aklımda deli sorular ????


AKP’li arkadaşlar diyor ki; “bu FETÖ AKP zamanında yuvalanmamış ki, kırk yıldır her iktidara sızmış, bütün liderlerle fotoğrafı var, herkesi kandırmış… “
Kabul.
Aynen de öyle.
Peki, 40 yıl önce FETÖ’nün devlete sızdığını kabul edenler, neden 28 Şubat’ta, hatta Anayasa kitapçığı krizinde ve 2002 erken seçiminde FETÖ’nün parmağı olabileceğini kabul etmezler ?
İnsan gerçekten merak ediyor…

Bak Kızım;


"Bir kadınım ben ve insan kadın olunca her şeyi unutur yüreğinin içindekinden başka…" Lale Müldür