Tabii ki yok.

İşte kanıtı :

“Bazı evlerde kızlı-erkekli öğrenciler kalıyor. Konuyla ilgili komşu ihbarları var. Biz bu ihbarları bir kenara atamayız ve valiliklerimiz de emniyet teşkilatımız da bu tür ihbarları değerlendirir ve bunların üzerine gider.” ( Bu açıklamanın ardından öğrenci evlerine baskınlar düzenlendi… )

“Birbiriyle bankta yan yana oturmak... Siz bunu saygıyla karşılayabilirsiniz.Tayyip
 Erdoğan olarak ben karşılamam... Ben inanıyorum ki, bu toplumun içinde çoğunluğu da karşılamaz...” ( Sadece sokakta geziyor diye kaç kadın hem de kocası tarafından dövülüyor bu ülkede, bir bilseniz… )

“Kadıköy’den gelip vapurdan inenlerin durumunu görüyorum.
Değerlerine önem veren anne, baba kızının birilerinin kucağına oturmasını ister mi? Dolmabahçe’de ofisimin önünden Kadıköy’den gelenlerin filan orada durumunu görüyorum. Bütün bunları gördüğüm zaman, bunlar benim aslında kendi değerlerimle uyuşan şeyler değil. Buna rağmen benim toplumumun insanıdır diyorum, giyimine kuşamına şusuna busuna karışamam diyorum…” ( Gezi Olayları dönemi yapılan bu açıklama hala hafızalarda… )

“Üniversitenin içinde böyle bir şey nasıl olur ? Öğrenci oraya gelip de alkolü alıp kafayı mı bulacak yoksa ilmi alıp kendini mi bulacak ?”
 ( Bilgi Üniversitesi’nde yıllardır düzenlenen ve bir bira markasının sponsor olduğu One Love Festival böylece bitti. Bütün üniversitelerdeki lokantalarda içki satışı kaldırıldı. İçki markalarının festivallere sponsor olması yasaklandı. )

“Hamile kadının o eylemde işi ne ?”
( Sözü geçen hamile kadın bir toplumsal eylemde yürüyüşçü olarak yer almış ve polisin tekmeleriyle bebeğini kaybetmişti… )

“Sezaryenle doğumlara karşı olan bir başbakanım. Kürtajı bir cinayet olarak görüyorum. Ha anne karnında bir çocuğu öldürürsünüz ha doğduktan sonra öldürürsünüz. Hiçbir farkı yok.”
( Ve böylece hastanelerde yeni bir dönem başladı. Bir ara Sağlık Bakanlığı hamile kadınların yakınlarına SMS mesajları göndermeyi bile denedi ! Son olarak olay “tecavüzcünle evlen” yasa tasarısına kadar vardı… )

Nisan 2013’te “Yolculardan gelen tepkiler”i gerekçe gösteren THY, hosteslerin kırmızı ruj sürmesini ve saçlarını üstten toplamasını yasakladı.” ( Bu tepki veren yolcuların kim oldukları hala bilinmiyor… ! )

“Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Esenler’de bir kafeteryada sigara içildiğini görünce durup “Terbiyesiz herif, Cumhurbaşkanı söylüyor hala içmeye devam ediyor!” dedi.”
( Bu adamın başına daha sonra neler geldi neler… )

“EğitimBirSen geçtiğimiz hafta Antalya ilinde yapmış olduğu Başkanlar Kurulu sonuç bildirisini açıkladı.
Eğitim hizmet kolunda 402 bin üyesiyle yetkili sendika olan EğitimBirSen , okullarda karma eğitim dayatmasının son bulması kararını aldı.” ( Sonrasını biliyorsunuz… )

“İstanbul Çekmeköy'de hemşire Ayşegül T.'ye otobüste şort giydiği için tekme atan saldırgan 35 yaşındaki Abdullah Çakıroğlu savcılık sorgusunun ardından serbest bırakıldı. Abdullah Ç. ilk ifadesinde, "Giydiği şort ortama uygun değildi. Bu nedenle sinirlenip hareketi yaptım" dedi.”
( Bu tekmenin ardından hamile kadınlara saldırılar, zaten hamileysen sokağa da çıkmayacaksın açıklamaları geldi… )

“Kayseri Müftüsü Şahin Güven, Ramazan ayında lokantaların kapatılmasını isteyerek, "Kayserili esnafımızdan özellikle lokanta ve ayaküstü yiyecek ikram eden fast food tipi yerlerde öncelikle Ramazan ayını onların da idrak ederek, mümkün olduğu ölçüde işyerlerinde yemek ikramında bulunmamalarını, yani o dönemi izinli geçirmelerini ve personelini de tatile göndermelerini tavsiye ediyorum" dedi.” ( Siz Anadolu’da Ramazan’da yemek yiyecek bir mekan bulabiliyor musunuz ? )

“Kütahya Belediyesi’nde yeni evlenen çiftlere içinde “ “Kocası için süslenmeyen, erkeğin reisliğine itaat etmeyen kadın dövülebilir, kadına evin hakimini hatırlatır, ilaç gibidir”, “Çok eşlilik yararlıdır, hatta huysuz karısı olan erkek kadını boşayıp başka bir erkeğe bela etmek yerine, ikinci eşi alıp ilk eşin rekabet duygularını harekete geçirip onu dize getirse daha iyi olmaz mı”, “Evin erkeği öfkelendiğinde evin hanımı hemen susmalı, özür ve af dilemeli, kocasını kızdırmamalı” gibi ifadeler yer alan kitap dağıtıldı.” ( Bu kitap tüm tepkilere rağmen halen dağıtılıyor bu arada, onu da ekleyelim… )

“Milli Eğitim okullara resmi bir yazı göndererek yılbaşı kutlamalarını yasakladı. “Yaşanan terör olayları ve kültürel değerlerimize uygun olmaması nedeniyle Müdürlüğümüze intikal eden şikayetler göz önünde bulundurularak, yılbaşı nedeniyle öğrencilerin hediyeleşmesi, şans oyunları, süsleme, çekiliş vb. gibi Noel-yılbaşı etkinliklerinin yapılmaması ve herhangi bir aksaklığa mahal verilmemesi hususunda ikinci bir uyarıya mahal vermeden gereğini önemle rica ederim.”” ( Bu da daha bir hafta önce yaşandı, malum… )

Şimdi tekrar soralım :

“Türkiye’de yaşam tarzlarına bir müdahale var mı ?”
Buna “sanki var gibi…” filan diyen bile vatan hainidir !

Bak Kızım;


“Umutla beklenti arasında büyük bir fark var. Beklenti bedene ait, umut ruha…” John Berger.