Özel gecelerde ya da kutlamalarda, gecenin anlamına dair kadeh kaldırılıp tokuşturmak adettendir.
Bu, çok eski bir gelenek.
Peki neden kadeh tokuşturduğumuzu biliyor musunuz?
Eski zamanlarda önemli insanlar evlerinde davet verdiklerinde konuklarına doğal olarak içki ikram ederlermiş.
İnsanoğlunun mayası belli... Dünya kurulduğundan bu yana, güç ve iktidar hırsı için insanlar rakiplerine yapmadıklarını bırakmamış.
Eski dönemlerde de rakiplerden kurtulmanın en yaygın ve kolay yolu içkilere zehir koymakmış.
Bundan dolayı davet veren ev sahipleri konuklarına içkilerinin zehirli olmadığını göstermek için kadehini misafire uzatır ve onun içkisinden bir parça kendi kadehine dökmesini istermiş.
Misafir ise ev sahibine güvendiğini ve buna gerek olmadığını göstermek için kadehini uzatıp diğer kadehle hafifçe tokuştururmuş.
Yani kadehimizi başkalarınınkiyle tokuştururken aslında, “Sana güveniyorum” diyoruz.
Kime güvensek?
Karşımızdakine güven duymak, insanı en çok rahat ettiren ve huzur veren şey.
O yüzden herkes evinde ya da ailesinin yanındayken daha mutlu, huzurlu.
İnsanların olmazsa yaşayamayacağı ve ‘güven’ dediğimiz şey, kazanılması en zor olgu.
Karşınızdakine güveni bir kez kaybettiniz mi, eski günlere dönmek artık çok zor.
Siz en çok kime güvendiğinizi hiç düşündünüz mü?
Öğrendiğim bir şey varsa, o da ‘‘Bana güvenebilirsin’’ diyenlere güvenmemek! “Ben şöyleyim, böyleyim” diyene inanmamak!
Sözler bazen öyle kolay ağızdan çıkıyor ki... Bu yüzden insanların söylediklerini değil yaptıklarını dinlemelisiniz.
Aslında insanlar sözleriyle değil, hareketleriyle konuşurlar.
* * *
Neden güven ararız? Çünkü güvendiğimiz kişilerin yanında daha rahatızdır. Dünyaya karşı giymiş olduğumuz zırhların hiç değilse bir kısmını çıkarırız.
Daha kendimiz oluruz yani.
Karşıdan kötü bir atak beklemeyiz.
Yine de çoğu zaman ‘güvendiğimiz dağlara kar yağar’.
Bir kişiye güven kapılarınızı açıyorsanız, “Hayal kırıklığına da hazırlıklı olun” derim.
Güven en çok babalara yakışır!
Yine de güvenmek ister insan.
Arkasını rahatça dönebileceği, zor bir durumdayken elini bırakmayacağına emin olduğu birini arar.
Hatta yeri geldiğinde kendisi için savaşacak birini.
Ağzından çıkanla yaptığı bir olan birini arar. Adam gibi adam arar ve güvenmek ister.
Bu kişi çoğu zaman babamızdır.
Güven en çok babalara yakışır!
Arkanızda dağ gibi babanız olduğunu bildiğiniz sürece kimsenin size zarar veremeyeceğini düşünürsünüz.
Huzur bulursunuz.
Onların sözü sözdür.
Ben böyle gördüm, böyle büyüdüm. Babamın ağzından bir şey çıkmışsa bu sözdür, mutlaka yapar.
Tüm babaların Babalar Günü kutlu olsun!
