Bunu daha önce yazmıştım. Bugün size 800 yaşında dev bir çınar ağacından bahsetmek istiyorum.
Muğla dönüşünde Başkanlık Danışmanı Şerif Yavuz Kayı ve Basın Danışmanı Taner Yiğit ile Pınarbaşı tesislerinde bir kahve içtik.
İşte, o muhteşem ağacı orada gördüm. İnanılmaz büyüklükte, devasa bir anıttı.
Şerif Yavuz Bey:
“Ağacın önünde bir resminizi çekeyim, hatıra olur” dedi. Yukarıda gördüğünüz fotoğrafı o çekti.
* * *
Sevgili okurlar... Muğla’nın Yatağan İlçesi’ne bağlı Bozüyük beldesinin Pınarbaşı tesislerinde bulunan bu “Anıt Çınar Ağacı”nın (yapılan bilimsel inceleme ve analizler sonunda) 800 yaşında olduğu saptandı.
Yani Anadolu’ya Türk mührünün vurulduğu dönemle yaklaşık aynı yaşta...
Selçuklular zamanında dikildiği anlaşılan tarihi çınar ağacı, 622 yıllık Osmanlı İmparatorluğu dönemi ile Türkiye Cumhuriyeti’ne de tanıklık yaparak asırlardır ziyaretçilerini gölgesinde ağırlıyor, hemen yanı başında serin, tertemiz bir pınarın suları şırıl şırıl akıyor.
* * *
Anıt Ağaç’ın ortası, yüzyılların etkisiyle çürüyerek bir mağara gibi oyulmuş fakat dış kenarları sağlam ve sağlıklı olarak devasa dallarına hayat vermeye devam ediyor.
Çınarın, en kalın olan dip kısmını 15 kişi ele ele tutuşarak çevreleyebiliyor.
Dünyanın en yaşlı az sayıdaki ağaçlarından biri olan bu dev çınar, 1996 yılında “Anıt Ağaç” olarak tescil edilip o tarihten bu yana koruma altına alınmış bulunuyor.
Yolunuz Muğla’ya düşerse görmelisiniz.
“Bir babayiğit var mı?”
Atatürk’e alçakça saldırılar devam ediyor. Ortamı uygun bulan yobaz takımı, Şanlıurfa, İstanbul derken bu defa da Diyarbakır’da Atatürk’ün heykeline saldırıp zarar verdi.
Eski dönemin Sağlık Bakanı Rifat Serdaroğlu gönderdiği mesajda (özetle) şöyle diyor:
“Atatürk esas ne zaman saldırıya uğradı, biliyor musunuz?
Diyarbakır Dağkapı Meydanı’nın adı, İngilizlerden aldığı altınlar karşılığında Türk Devleti’ne isyan edip, askerlerimizi öldüren eşkıyanın adı olan ‘Şeyh Sait Meydanı’ olarak değiştirildiği an saldırıya uğradı.
‘Şeyh Sait Meydanı’ndaki Atatürk Heykeli saldırıya uğradı’ diyerek o eşkıyanın adını kabullenmek geri zekâlılıktır!
...İktidar, belediye başkanı müsveddesini görevden almayı biliyor da, meydanın tabelalarını yerinden söküp atmayı mı beceremiyor?
Bugün devlette ‘Atatürk’ün heykellerine ve ilkelerine saldıran olursa ellerini kırarım’ diyen bir babayiğit var mı?”
Tebessüm
Kolye ve otomobil
Temel ile Dursun, eşlerinin doğum veya evlilik yıldönümlerinde istedikleri hediyeleri konuşuyorlar. Dursun soruyor:
“Yahu Temel, senin karı senden evlilik yıldönümünde ya bir otomobil ya da şahane bir elmas kolye istemişti. Sen ne aldın?”
Temel gururla “Elbette ki kolye aldım, Fadime çok sevindi.” diyor.
Dursun, anlamadığı için merakla soruyor:
“Neden elbette ki, kolye diyorsun?”
Temel gülüyor:
“Yahu, otomobilin sahtesini nerede bulayım?”
GÜNÜN SÖZÜ
Cahil toplumlara
demokrasiyi asla
öğretemezsiniz!
