İktidar partisi, ülkenin bütün yetkilerini Tek Adam’a vermek istiyor...
Başka bir deyişle, 80 milyonluk Türkiye’nin tapusuna Tek Adam sahip olacak!
Bu iktidar, tam takım hâlindeyken bile, Ege’deki Türk adalarını muhafaza edemedi. Ülke tek adama teslim edilirse ne olur halimiz, Allah bilir!
Yunanistan göz göre göre Ege’deki adalarımızı işgale nasıl cesaret etti?
Yunan siyasiler, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sorunlar yaşadığını görüyor, Türk ordusunun eski gücünü kaybettiğini, bu haliyle Yunanistan’a müdahale edemeyeceğini düşünüyor da ondan...
Ben bu konuyu sık sık yazdığım için, okurlarımdan mesajlar geliyor, bir çoğu ağlamaklı bir ifadeyle:
“Bizi Yunanistan karşısında böyle ezik duruma düşürenler utansın!” diyor.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sesleniyorum:
Madem bu iktidar, Ege’deki, 18 adamızın Yunanistan tarafından gasp edilmesiyle ilgilenmiyor, Meclis derhal harekete geçmeli, Türkiye’nin milli çıkarlarına sahip çıkmalı.

*  *  *

CHP Antalya Milletvekili Niyazi Nefi Kara, kimliksiz dış politikamız nedeniyle Ege adalarımızı Yunanistan’a kaptırdığımızı belirterek:
“Türkiye’yi yönetenler, Ege Denizi’ndeki adalarımızın işgal edilmesine, silahlı eğitim yapılmasına ve adaların silahlandırılmasına hiç tepki göstermiyor” diye iktidarı eleştirdi ve ekledi:
“Şu anda Yunanistan ile Türkiye arasında sıfır sorun var. İktidar, Ege adalarını verdi sıfır sorun oldu. Bir de bu şartlar altında dış politikayı bir kişiye, Tek Adam’a, emanet etmek için referandum yaptırıyorlar. Ülkenin dış politikasının hâli ortada, bundan sonra ne olacak belli değil. AKP iktidarı bu vahim sorunu hâlâ göremiyor ya da görmek istemiyor.
Ordunuz güçlü değilse, ya da güç kaybediyorsa, eğer arkanızda milli irade yoksa, yani Türkiye Büyük Millet Meclisi bulunmuyorsa, o zaman dış politikada böyle kan kaybetmeye başlıyorsunuz.
Bu noktada siz Meclis’i devre dışı bırakıp, dış politikada inisiyatifi tek kişiye bırakamazsınız.”
Bunun için referandumda HAYIR demek gerekiyor!”

Kemal Baytaş’a stent!


Bir süre önce bu sütunda, Türk Tanıtım Vakfı (TÜTAV) Başkanı Kemal Baytaş’ın 90’ıncı yaş gününü anlatmıştım.
Davete katılan yüzden fazla kişinin kanaati aynıydı. Baytaş yaşından çok daha genç gösteriyordu.
Ona bizim nazarımız değmez ama, başkalarının, özellikle siyasal iktidar mensuplarının nazarı değmiş olabilir. Malûm, Kemal Baytaş, AKP iktidarına yönelik çok sert yazılarıyla tanınıyor ve haftalardır, referandumda “HAYIR” diyeceğini haykırıyor.
Rutin kontrol sırasında Kemal Baytaş’ın boynundaki şah damarında daralma ve yüzde 70 tıkanıklık tespit edildi. Hemen müdahale edilip, damar başarıyla açıldı ve iki ayrı stent takıldı.
Tedavisi süren Kemal Baytaş, bu pazar günü ilk işinin sandığa gidip “HAYIR” demek olduğunu söyledi.
Vatan ve millet sevgisi hastalık-mastalık dinlemiyor. Büyük geçmiş olsun diyoruz.

TEBESSÜM

Evet mi, hayır mı? 

Referanduma çok az bir zaman kalan şu günlerde, aklıma eski bir öykü geldi.
Çayırda otlayan ineğe bir tavuk yanaşmış:
“Sayın inek, size kârlı bir işbirliği önersem kabul eder misiniz?”
İnek her ne kadar insanlar tarafından adı ineğe çıkarılmışsa da, kârlı işbirliğini reddedecek kadar inek değilmiş:
“Buyurun söyleyin sayın tavuk!”
“Sucuklu yumurta yapıp satalım. Siz bana şu çayırda bir yer gösterin yeter. Ben orayı yumurtayla doldururum. Ne diyorsun? EVET mi, HAYIR mı?
İneğin aklı yatmış, ‘Evet’ demiş’ ortaklık kurulmuş, tavuk yumurtaları doldurmuş ve bir gün yanında eli bıçaklı bir adamla çıkagelmiş:
“Sayın inek! Yumurtalı sucuk yapmanın zamanı geldi. Lütfen kendini gönül ve vicdan rahatlığı içinde kasaba teslim ediniz.”
İnek ayılmış:
“Sayın tavuk, ben ‘Evet’ dediysem de bunun için demedim. Bu işbirliği, bu ortaklık bana biraz pahalıya mal olacak galiba!”
Tavuk gülümsemiş:
“Biraz öyle sayın inek! Fakat gayemiz insanlara bol ve lezzetli yumurtalı sucuk yedirmektir. Siz kendinizi kasaba teslim edin, gerisine karışmayın!”
...Ve inek uzatıvermiş boynunu kasabın bıçağına...

GÜNÜN SÖZÜ


ABD’nin figüranı olmak hiçbir devlete ve hiçbir kişiye şeref getirmez!

110