Ahmet Takan, Yeniçağ’daki köşesinde ilginç bir seçim anketine yer verdi ve iktidara yakın olarak bilinen MAK Danışmanlık adlı kamuoyu araştırma şirketinin başkanı Mehmet Ali Kulat ile görüşmesini nakletti.
MAK’ın yaptığı ankete göre AKP’nin MHP ile ittifakında bile yüzde 50+1 oranına ulaşılamıyor.
Bu durumda Devlet Bahçeli’nin güvendiği dağlara kar yağacağı anlaşılıyor. Çünkü Bahçeli, kendi oylarının eklenmesiyle AKP’nin zafere ulaşacağını sanıyor ve AKP’yi yönlendirmeye çalışıyordu.
“Saray’ın anketçisi açıkladı; ‘AKP ile MHP’nin toplamı yüzde 50+1 olmuyor” diyen Ahmet Takan’a göre sahada durum ne?
“ABD’de görülen Zarrab davası ve Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı Man Adası belgeleri seçmende nasıl bir etki bırakmış? Sahada çalışma yapan MAK araştırma şirketinin sahibi Mehmet Ali Kulat ‘İlk günden bugüne ilginç bir süreç yaşandı. Erdoğan, ‘Bu, Türkiye karşıtı toptan bir saldırıdır’ deyince vatandaşta karşılık buldu. Aslında önemli olan Zarrab’dan ziyade, Kılıçdaroğlu’nun Man Adası hakkında söylediği şeyler. İlk anda ciddi bir inanma boyutu vardı, o çok iyi gitmedi yani... Fakat tabii süreci görmek gerekiyor. İlk günde AKP’nin suçlanan 4 Bakanı Yüce Divan’a göndermemesinden dolayı bir kızgınlık oluşmuştu. Sonrasında Türkiye’ye saldırı söylemleri vatandaşta karşılık buldu.
* * *
Peki, son durum ne?
İktidara yakın MAK Ajansı’nın sahibi Mehmet Ali Kulat şöyle özetliyor:
“Erdoğan’ı kesin sevenler oranı yüzde 40, kesin sevmeyenler oranı yüzde 40. Geri kalan yüzde 20’yi konuşuyoruz. İşte o yüzde 20’nin içinde AKP’ye sempatik bakanlar “Ha, bak gördün mü?” boyutunda bir dil kullanmaya başladılar. AKP’ye oy verebilecek seçmende bir uzaklaşma alanı oluştu.
CHP yine yüzde 25 bandında... MHP barajın altına inmiş görünüyor.
MHP şu anda yüzde 7’lerde, AKP yüzde 40’larda... İkisi birleştiğinde Cumhurbaşkanlığı garantiye alınamıyor, yüzde 50+1’e ulaşılamıyor.”
Bu durumda Cumhurbaşkanı’nın başka hamleler yapması, yüzde 50+1’i sağlayacak projeler geliştirmesi gerekiyor. Bunlar neler olabilir, bilinmiyor.
Fikirtepe dramı!
Kadıköy Fikirtepe’de 35 No’lu Proje Adası’nın sakinleri kan ağlıyor. Neden?
Kentsel Dönüşüm kapsamına alınan Fikirtepe’de 6 yıl önce müteahhit ile sözleşme yapan, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nde kayıtlara “35 No’lu Proje Adası” olarak geçen bölge sakinleri “Artık dayanacak gücümüz kalmadı” diye inliyor.
Nedir vatandaşa çektirilen bu eziyetler? 6 yıldır çile çeken aileler çözülemeyen sorunlarla perişan hale geldi.
Son çare olarak Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’den yardım isteyen aileler şöyle dert yanıyor:
“Artık bıçak kemiğe dayandı! Yıkım kararı bile çıkmadığı için 6 yıldır kira yardımı da alamıyoruz.
Adalarımızın çevresi şantiye alanına dönmüş durumda. Biz ortada sıkışıp kaldık. Burası yaşanacak yer olmaktan çıktı. Sık sık hırsızlık ve soygun olayları yaşanıyor. Su saatlerimizi bile söküp çalıyorlar. Can ve mal güvenliğimiz tehlikede!
Suriyeli sığınmacı kampları bile bizim mahallemizden daha güvenli, sığınmacılar bizlerden çok daha huzur içinde yaşıyor!
Evlerimiz hiçbir depreme dayanıklı değil. Biz bu vatanın evlatlarıyız. Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Mehmet Özhaseki’ye sesleniyoruz: Sığınmacılara gösterilen şefkatin yarısı olsun bize gösterilemez mi?”
TEBESSÜM
Özal’ın ilginç bir vasiyeti!
Ülkenin bugünkü karmaşık halinin bir analizini yapan eski siyasetçilerden biri:
“Düşünüyorum da” dedi “Rahmetli Cumhurbaşkanı Turgut Özal haklı çıktı, diyorum!”
Onu dinleyenler “Nasıl haklı çıktı?” diye sordular, anlattı:
“Rahmetli Özal iktidarı sırasında çok eleştiriye uğrayan bir liderdi. Hakkında söylenmedik şey kalmamıştı... Ölümünden kısa bir süre önce partisinin ileri gelenlerine ‘Beni toprağa sırtüstü değil, yüzüstü gömün.’ demiş.
“Niçin yüzüstü gömülmek istiyorsunuz efendim?” diye sormuşlar. Özal şöyle cevap vermiş:
“Çünkü ben öldükten on beş-yirmi yıl sonra kıçımı öpmek için cesedimi çevirmek zorunda kalacaksınız. Mezarımda rahatsız edilmek istemiyorum!”
GÜNÜN SÖZÜ
Hüküm verirken adalet eksikliği olan bir insan karakteri zayıf yaratıktır!
