Yeni başkanlar Fenerbahçe’yi dileriz Ali Şen’den de ileri götürür ama bu çok zor tabii ki...
Ali Şen, Fenerbahçe’yi ve spor olaylarını eskiden olduğu gibi hâlâ dikkatle izliyor ama artık bir sorumluluk üstlenmeye hiç niyeti yok.
Rahatı ve keyfi yerinde, kendi hayatını yaşıyor. Özel yatı ile Atina’nın Pire Limanı’na kadar yaptığı iki haftalık uzun deniz gezisinden yeni döndü ve Bodrum’daki “Ali Baba’nın Çiftliği”nde dostlarına bir davet verdi.
Ali Şen’in Bodrum Yalıkavak’ta uzun yıllardır yaşadığı “Ali Baba’nın Çiftliği” çok geniş alanı kaplayan görkemli bir yer... Hiçbir masraftan kaçınılmamış... 30’dan fazla çalışanı var.
* * *
Davette siyaset pek konuşulmadı, futboldan, çeşitli sporlardan, yaklaşan Kurban Bayramı’ndan, 10 günlük uzun tatilin turizme getireceği faydadan bahsedildi. Fakat...
Herkes aynı fikirde değildi. Bazı konuklar “Devletin bu kadar cari açığı varken tatil neyimize? Millet olarak daha çok çalışmamız lâzım. Tatil yaparak para kazanılmaz” diyor, bazıları da:
“Bu yıl ağır yaralı olan turizm sektörüne ve sıkıntıdaki esnafa 10 günlük bayram tatili ilâç gibi gelecek, turizme can simidi olacak” diyordu.
* * *
Biz, geçmiş yılların ünlü Maliye Bakanı Sümer Oral, eşi Türkân Oral, ben ve eşim Emel Turan yan yana oturduk. Futbol Federasyonu eski Başkanlarından Kemal Ulusu ve eşi İlkin Ulusu da bizlerle beraberdi. Davetlilerin sayısı 50’yi geçiyordu.
Sümer Oral ile ben, doğal olarak ülke siyasetini konuştuk.
Oral, içinde bulunduğumuz coğrafyada birlik, beraberlik ve bütünlüğe her zamankinden çok daha fazla ihtiyacımız olduğunu söyleyerek:
“Bu birlik sağlanmadan ülkemizin önündeki hedeflere ulaşması mümkün değildir. Önemli olan ülkedir, üst tarafı teferruattır” dedi.
* * *
Sohbet sırasında Sümer Oral, Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimizin, Türk ekonomisi için son derece önemli olduğunu ve canlı tutulması gerektiğini belirtti.
Uzun yılların deneyimi ile konuşan Sümer Oral haklıdır.
Peki, biz ne yapıyoruz? Hep kavga, hep kavga... Dünyada, Avrupa Birliği ülkeleri dahil kavga etmediğimiz memleket kalmadı gibi...
Kavgalar bize bir şey kazandırmaz!
Bunlar yanlış dış politikalardır.
Her geçen gün biraz daha yalnızlığa itiliyoruz.
Oysa, günümüzün dünyasında yalnız yaşamak mümkün değildir.
Kendi ayağımıza kurşun sıkmaktan vazgeçmeliyiz. Dilerim bu yanlışlıktan dönülür!
Milli yüzücünün isyanı!
Yunanistan’ın Ege Denizi’nde zorbaca işgal ettiği 18 Türk adasını aylardır yazıp duruyoruz ama... Ülkemizi yönetenlerden “Tık” yok! Ne bir ses, ne bir nefes!
“Bu garip sessizlik neden? Vatandaşa niçin herhangi bir açıklama yapmıyorsunuz?” diye soruyoruz. Ona da cevap yok!
Peki, vatan topraklarını kim koruyup kollayacak?
Milli yüzücümüz Alper Denizkurdu, Yunanistan’ın haksız işgallerine isyan etti:
“Vatanını seven bir Türk genci olarak, Türk topraklarından vazgeçmediğimizi Yunanlara göstereceğim” diyerek ilginç bir eylem gerçekleştirdi.
Türk Bayrağı’nı su geçirmez bir poşetin içine koyup denize atladı. Yüzdü, yüzdü ve...
Yunan işgali altındaki Bulamaç Adası’na çıkıp Türk Bayrağı’nı oraya dikti.
Genç yüzücü “Yunan tarafı, o bayrağı görüp kaldırırsa ben tekrar gidip, başka bir köşeye yine bayrağımızı dikeceğim. Dilerim bu çabalarım, bizim yetkili makamlarımızı harekete geçirir” diyor.
TEBESSÜM
Meleklerin sorgusu!
Adamın biri, gece rüyasında öldüğünü görmüş ve meleklerin huzuruna çıkarılmış. Baş melek onu sorguya çekmiş:
“Hayatında hiç içki içtin mi, kumar oynadın mı?”
“Asla efendim.”
“Nişanlandın mı, evlendin mi?”
“Hayır efendim...”
“Kadınlarla bir aşk ilişkisi, çapkınlık filan?”
“Terbiyem müsait değil efendim.”
“Peki, hiç kız arkadaşın oldu mu? Bir kızla el ele dolaştın mı? Flört ettin mi?”
“Bunların hiçbiri olmadı efendim.”
Baş melek, yardımcılarına dönüp seslenmiş:
“Bir çift kanat getirin...”
Adam heyecanlanmış:
“Melek mi oluyorum efendim?”
“Hayır kaz oluyorsun!”
GÜNÜN SÖZÜ
İlim ve bilgi sahibi olmak
insana cesaret verir,
cehalet ise küstahlık!
