Katar’a 3 bin asker gönderiyoruz.
Mehmetçik’ler Katar’ı koruyacaklar. Ege denizinde işgal edilen 18 Türk adasını koruyamıyoruz ama Katar’ı koruyacağız.
Arap toprakları vatan topraklarından daha önemli anlaşılan!
Doğrusu ciddi kaygılarımız var!
Arap çöllerinde Arapların ihanetine uğrayarak yaşadığımız faciaların acıları hâlâ hissedilirken, yüz yıl sonra Mehmet’leri tekrar o çöllere yollamak neden?

*  *  *

Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan, Katar’a asker yollamamızın sebebini şöyle izah ediyor:
“Türkiye, siyasetin cahilliğinden ya da menfaatlerden dolayı kendisini ateşe atmış durumda şu anda... Yaşanan olaylar Türkiye için büyük risk taşıyor!”
Libya, Mısır, Suriye, Irak ve Yemen’de büyük hatalar yaptığımızı belirten Sadettin Tantan’a göre:
“Türkiye, İkinci Körfez Savaşı’ndan sonra ABD ve İngiltere’nin Irak’ta uyguladığı politikaları anlasaydı bu hatalara düşmeyecekti. Fakat ne yazık ki, anlayamadı!”
İç siyasette de büyük risk var. İç hesaplaşmaların ve hukuk dışı eylemlerin yarattığı olumsuz hava ülkemizi ne yazık ki tehlikeli bir yola sokmuş bulunuyor.
Yanlış politikalar izleyip, bunlardan iyi sonuç almayı beklemek saflık olur, hayaldir!!

Emekli olan, fakat emeklemeyen bir albay


9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in gezilerinde tanıdığım bir albay var. Tahsin Ataizi... Sonra emekli oldu. Zaman zaman konuşuyoruz. “Emekli oldum ama emeklemiyorum, koşuyorum” diyor.
Önceki gün yine bana telefon etti ve dedi ki:
“Sayın Kılıçdaroğlu’nun ‘Adalet Yürüyüşüne’ katılmaya gidiyorum. Ve eski silah arkadaşlarıma şöyle seslenmek istiyorum:
“Gözlerim onları arıyor. Vakti zamanında haksız yere mahkûm edilip de Silivri zindanında adalet arayanlar, ‘Yanlışlık yapmışız’ diyenlerin kararlarıyla beraat eden komutanlarım ve bütün silah arkadaşlarımın da, eğer önemli mazeretleri yoksa, bu adalet yürüyüşüne katılmalarını istiyorum.
Atatürk ilkeleri doğrultusunda fikri, vicdanı, irfanı hür olma gereğini, bu adalet yürüyüşü ile damgalayalım. Her türlü mağduriyetlere uğramalarına rağmen dik duran yazarlara ve gazetecilere adalet için destek olalım, özgürlük için yürüyelim.
Bayrama buruk giriyoruz. Ben adalet yürüyüşüne katılmaya gidiyorum.
Sizler de var mısınız eski silah arkadaşlarım? İnsanlarımız adalet için yürürken yazlıkta dinlenmek bana haram...”

MHP artık tabela partisi! “Adaletin ruhuna El Fatiha!”


Bu söz MHP Genel Başkan adaylarından Meral Akşener’in isyanını yansıtıyor.
Meral Hanım neden feveran ediyor?
Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin, MHP’nin “Olağanüstü Kongre davasını” bir yıl salladıktan sonra dün “Genel Kurul’un iptaline” karar vermesini eleştiriyor.
Meral Akşener “Kongre iptal oldu. Tam 10 dakikada dava bitti. 10 dakikada verilecek bir karar için bir yıl beklendi. 700 delegenin iradesi yok sayıldı. Adaletin ruhuna El Fatiha!” diye tepkisini dile getirdi.
Peki, şimdi ne olacak?
Devlet Bahçeli yönetimi, ihraç, görevden alma ve tehditlerle partiyi kontrol altına almış durumda. Muhaliflere nefes alacak yer bile bırakmadı.
Gerçek olan şu ki, MHP artık “Tabela partisi” haline gelmiş durumda. Koca parti, ilk seçimde baraj altında kalıp yok olacak hale geldi. Bu mahkeme kararı ile MHP’li muhaliflerin yeni bir parti kurmalarından başka çareleri kalmıyor. MHP ilk seçimden sonra kepengi kapatacağına göre, hiç değilse gerçek MHP’lilerin düşünceleri, ilkeleri ve ülkücü fikirleri yeni parti ile hayat bulur.

TEBESSÜM

Eşeklerin sohbeti!


İki eşek çayırda otlayıp laflıyorlarmış... Biri “Şaşarım şu insanlara yahu” demiş “Bir adalet, özgürlük filan diye tutturmuş gidiyorlar. Yahu yenmez içilmez, ne anlarlar ki bunlardan?”
Öbür eşek “Al benden de o kadar” demiş. “Bülbül, bülbül der dururlar. Dün sabaha kadar bülbül beni uyutmadı. Ne anlarlar şunun sesinden?”
İlk eşek başını sallamış:
“Haklısın eşek kardeş... Ben insanların adaletten, özgürlükten, gülden ve bülbülden ne anladıklarını bilmem. Hele gül gül diye kıyameti kopartmazlar mı? Dün bir-iki gül yiyeyim dedim, hiç tadı tuzu yok valla! Dikeni de cabası!”

GÜNÜN SÖZÜ

İnsan korksa da ölür,
korkmasa da... Başı dik
yaşamak en iyisidir!

11rahmibey30cm