Bodrum nasıl Türkiye’nin gözbebeği ise, Halikarnas Disko da Bodrum’un gözbebeğiydi, simgesiydi.
Bu yıl kapatıldı, artık yok! Bodrum en önemli kozlarından birini kaybetti.
Kulübü 1989 yılından beri işleten ve Bodrum’u dünyaya tanıtan Halikarnas’ın sahibi Süleyman Demir, sürpriz bir kararla kulübü kapattı.
Neden?
Bu yıl turizm kötü gidiyor. Eğer Halikarnas Disko devam etseydi yüzde yüz zarar ederdi ama kapatılma nedeni zarar endişesi değil.
Süleyman Demir, idealist bir turizmci. Zarara filan bakmaz.
Öyleyse neden kapattı ünlü kulübü?
* * *
Halikarnas’ın kurulduğu arazi Süleyman Demir’e ait değildi, kiralıktı.
Mal sahipleri (7 mirasçı) bu yıl akıl almaz bir kira bedeli istediler. Ödenmesi mümkün olmayan bir rakam...
Uzlaşma olmayınca adamlar “Araziyi satacağız” diye tutturdu. Süleyman Demir “Öyleyse ben satın alayım” dedi ama istenen fiyat uçuktu.
Ekspertiz raporuna göre Halikarnas’ın arazisi en fazla 8 milyon dolar ediyordu. Süleyman Demir yüzde 50 fazlasıyla 12 milyon dolar ödemeyi teklif etti. Mal sahipleri 30 milyon dolarda ısrar etti.
Bunun üzerine Süleyman Demir kulübü kapatmak ve kendi inşa ettiği tesisleri yıkarak araziyi mal sahiplerine aldığı günkü gibi iade etmeye karar verdi. Deprem gibi yerle bir etti kulübü...
Dozerler çalıştı, binalar yıkıldı ve Süleyman Demir araziyi sahiplerine 1979 yılında aldığı gibi teslim etti... Ve böylece Bodrum büyük bir eğlence mekânını kaybetmiş oldu.
Ben şahsen yetkili bir kişi olsaydım, ne yapar eder, mal sahipleri ile Süleyman Demir’in uzlaşmasını sağlar ve Bodrum’u büyük bir kayıptan kurtarırdım.
Şimdi Bodrum bence yaralı bir kuşa döndü, uçamıyor!
* * *
Yıllar önce Londra’da bindiğim bir taksinin şoförü Türk olduğumu öğrenince:
“Para biriktiriyorum” dedi.
“Neden biriktiriyorsun?”
“Bu yaz Bodrum’da tatil yapacağım. Halikarnas Disko’ya gidip bol bol dans edeceğim. Harika bir yer orası” demişti.
Artık o harika yer yok! Bundan sonra da olmayacak!
30 milyon dolar isteyen arazi sahiplerinin şimdi orayı 3 milyon dolara satmaları bile çok zor!
Çünkü, araziyi satın alacak ya da kiralayacak olan bir işletmecinin Halikarnas gibi bir tesis kurabilmesi için milyonlarca dolar harcaması gerekir. Bunu ancak Süleyman Demir gibi turizm sevdalısı işletmeciler göze alabilir. Başka hiçbir işadamı böyle riskli işe giremez.
Güzel bir atasözümüz vardır: “Az tamah, çok zarar getirir!” diye...
Şimdi mal sahipleri hem ağlasın, hem karalar bağlasın...
Kendilerine de, Bodrum’a da yazık ettiler!
Dost acı söyler!
Belediyelerin emlâk vergilerindeki aşırı artışlar, halkı isyan ettirdi.
Vatandaşa kazık atmakta CHP’li belediyeler önde gidiyor.
İstanbul’da Beşiktaş, Kadıköy, Şişli, Sarıyer gibi belediyelerde vatandaşların tepkileri büyüyor.
Bütün bunlar olurken CHP Genel Merkezi’nden hiç ses seda yok!
Kılıçdaroğlu’nun diğer alanlardaki çabalarına yazık oluyor.
CHP, olumlu rüzgârı arkasına almışken, belediyelerin düşüncesizliği nedeniyle bu rüzgârı kaybedeceğe benziyor!
İstedikleri kadar “Duymadık, görmedik, bilmiyoruz” numarası yapsınlar, parti olarak bunun acısını çok çekecekler.
“Dost acı söyler” denir. Bunu bir dost uyarısı olarak kabul etsinler!
Ölçüsüz yükselişe CHP Genel Merkezi sessiz kalırken, İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve Ankara Ticaret Odası (ATO) halktan yana bir tutum sergiledi.
Fahiş vergi artışı nedeniyle hukuki işlemlere başladılar.
TEBESSÜM
“Kızma be meyhaneci!”
Meyhaneci gece yarısından sonra meyhaneyi kapatıp evine gitmiş. Az sonra bir telefon. Sarhoş bir ses:
“Abi, ne zaman açacaksın?”
Meyhaneci kızmış:
“Ulan şimdi kapadık dükkânı, akşama gel!”
Biraz sonra yine telefon, yine aynı ses:
“Abi, ne zaman açacaksın?”
Meyhaneci kızıp basmış küfrü!
Sabaha karşı horozlar öterken bir telefon daha:
“Abi, ne zaman açacaksın?”
Meyhaneci delirecek neredeyse:
“Ulan açsam da bu saatte ne yapacaksın?”
“Abi kusura bakma, gece içeride kaldım da...
GÜNÜN SÖZÜ
Başarı, hayat boyu çalşıp kazanmaktır, ama en önemlisi çeneyi tutmasını bilmektir!
